Dünya üzerinde savaşlar, çatışmalar, doğal afetler ve bask›ı rejimlerinin kurbanları olarak yaşadıkları yerleri terk edip ulaşabildikleri ülkelere sığınan mülteci durumundaki insanların sayısı 2008 yılında 42 milyona ulaştı. 26 milyon insan kendi ülkesi içinde göç ederken 16 milyon insan da güvende olacaklarını düşlündükleri ülkelere sığındılar.

Son yıllarda artan mülteci rakamları mülteci sorununu ister istemez dünya gündemine yerleştiriliyor. Yerlerini, yurtlarını, ailelerini, akrabalarını terk etmek zorunda kalan mülteciler kimi zaman kamyon kasalarında, konteynırlarda, hınca hınç dolduruldukları teknelerde umut yolculuğına çıkıyor. Yolculukları, ölüm ve yaftalama arasında gidip gelen bir trajediye dönüşüyor. Varabildikleri noktalarda ise ilerisini göremedikleri bir bekleyiş veya belirsizlikle karşı karşıya kalıyorlar. İç göçün yoğun olarak yaşandığı Türkiye, mülteci üreten coğrafyalara yakınlığı ve Avrupa ülkelerine geçmek isteyenler için bir geçiş ülkesi olarak görülmesi nedeniyle göç hareketlerinin merkezinde yer almaktadır. Ortadoğu'nun işgal edilmiş topraklarından mülteciliğin kronikleştiği Afrika ülkelerine, Kafkasya’ya, Orta Asya’ya ve Uzakdoğu’ya kadar dünyanın birçok noktasında göçlerin yaşanmakta olduğu bir dönemde Türkiye, mültecilik sorununa çözüm üretme adına inisiyatif alması gereken bir ülkedir.

İHH İnsani Yardım Vakfı, kuruldupu günden bu yana faaliyetlerinin önemli bir bölümünü mültecilere yönelik gerçekleştirmektedir. İHH, 1992-95 Bosna Savaşı'ndan bu yana elini uzatabildiği savai ve afet coğrafyalarında yaşanan mülteci sorunları ile ilgilenirken Türkiye’de de mültecilere yönelik insani yardım çalışmalarında bulunuyor. İHH, her türlü mahrumiyeti yüklenerek yerini yurdunu arkalarında bırakan bu insanların acılarını dindirebilmek, ihtiyaçlarını giderebilmek için hiçbir ayrım yapmaksızın çalışmalarını devam ettiriyor. Mültecilerin günlük temel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra, karşı karşıya kaldıkları  diğer sorunları da gündeme getirmek amacıyla İHH, 14 Haziran 2008 tarihinde “Mültecilik: Sorunlar, Tanıklar ve Çözüm Önerileri” konulu bir sempozyum düzenledi. Elinizdeki çalışma mülteciliğin kavramsal tanım, tarihçesi ve dünyadaki yansımalarının tartışıldığı sempozyum tebliğlerine ek olarak Asya, Afrika, Ortadoğu ve Kafkasya bölgelerinde mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlara değinen yeni makaleler ve İHH'nın  faaliyetlerine yer veren ek bilgilerle zenginleştirildi. 

Savaş ve çatışmaların bittiği, doğal afetler karşısında üst düzey bir yardımlaşma ve dayanışmanın gösterildiği, tüm insanların özgür ve adaletin hâkim oldu¤u bir dünyada yaşaması dileğiyle.

Eserin tamamını okumak için tıklayınız.