Dış aktörlerin Afrika kıtasına yönelik siyaset belirleme ve izleme mekanizması olarak Afrika zirveleri son yıllarda dikkat çekici bir artış sergiliyor. Batılı geleneksel aktörler kadar artık Çin, Hindistan, Rusya ve Türkiye gibi yükselen güçler de Afrika siyaseti oluşturma ve kıtada nüfuz alanları elde etme süreçlerinde belirli periyotlarla Afrika zirveleri düzenliyor. Bu minvalde Çin ve Rusya gibi kendine rakip gördüğü güçleri Afrika kıtasında dengelemeye çalışan ABD yönetimi de kıtaya yönelik yeni bir açılım yapma arayışı içerisinde. Kısmen Soğuk Savaş reflekslerini koruyan ABD ticaret, yardım, enerji, askerî, terör ve güvenlik merkezli geleneksel bakış açısını korurken zaman zaman da Afrika liderlerini Washington’da ağırlıyor. Bu doğrultuda 2022 yılının son günlerinde ABD-Afrika Liderler Zirvesi Washington’da gerçekleşti. Zirvede Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) ve G-20’de Afrika için daimî temsil sözü veren Biden, ayrıca önümüzdeki üç yıl içinde, Afrika Birliği (AfB) 2063 Vizyonu doğrultusunda, Afrikalı liderlere 55 milyar dolarlık destek taahhüdünde bulundu.
ABD’nin Afrika ülkeleriyle ticari ilişkilerini şekillendiren önemli enstrümanlardan biri AGOA (African Growth and Opportunity Act-Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası) adı verilen bir program. ABD ile Afrika ülkeleri arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin merkezinde yer alan bu program, Sahra-altı Afrika ülkelerinde üretilen bazı ürünlerin ABD’ye gümrük vergisiz girişine olanak sağlıyor. Görünürde oldukça faydalı gibi duran AGOA’ya dâhil olabilmek için ise bazı özel şartlar ileri sürülüyor. Ancak bu şartlar sadece ekonomik performansa ilişkin değil, ideolojik ve siyasi temellere ilişkin de bazı şartlar dayatılıyor.
ABD’nin dış politika çıkarları doğrultusunda kullandığı AGOA’ya dâhil edilme ve çıkarılma gerekçeleri siyasi motivasyonlar içeriyor. Program ABD tarafından bir nevi ödül ya da ceza sistemi gibi işletiliyor. Bir Afrika ülkesinin bu programa dâhil olabilmesi için öncelikle kişi başı yıllık millî gelirinin 12.535 doların altında olması gerekiyor. Ayrıca söz konusu ülkenin piyasa ekonomisi yanı sıra siyasal çoğulculuğu ve hukukun üstünlüğü gibi ilkeleri benimsemiş olması ve ABD ürün ve yatırımları için tüm engelleri kaldırması gerekiyor.[1]
1 milyarı aşan nüfusa ve 2 trilyon dolarlık millî gelire sahip 49 ülkeli Sahra-altı Afrika ile ABD’nin toplam ticaret hacmi 2001 yılında 28,3 milyar dolarken 2011 yılında 95,5 milyar dolara yükselmiş ancak 2021 yılında bu rakam 44,8 milyar dolara gerilemiş. ABD’nin Sahra-altı Afrika’ya yönelik ticaret açığı ise 11,7 milyar dolar. ABD’nin Afrika ülkelerinden petrol alımı için ödediği tutar 2008 yılında 61 milyar dolara çıkarken 2021 yılında önemli bir düşüşle 1,9 milyar dolara kadar gerilemiş.[2]
ABD’nin kıtaya olan 16,6 milyar dolarlık ihracatında makine ekipmanları, uçak yedek parçaları, mineral yakıtlar ve tahıl başı çerken Güney Afrika, Nijerya, Gana, Etiyopya ve Kenya ABD için en önemli ihracat pazarları konumunda. Buna karşın ABD’nin kıtadan yaptığı 28,3 milyar dolarlık ithalatında mineral yakıtlar, kakao, değerli mineral ve platin gibi taşlar yer almakta. İthalat yapılan ülkelerin başında ise Güney Afrika, Nijerya, Gana, Fildişi Sahilleri ve Angola gelmekte.[3] Genel olarak ABD ile AGOA kapsamındaki ülkelerin ticaret ilişkilerini ham petrol, tekstil ve tarımsal ürünlerin oluşturduğu görülmekte. 2010-2020 döneminde AGOA programından en fazla yaralanan ülkeler Kenya ve Leshoto olurken Brookings’in bir analizine göre AGOA’yı ulusal öncelik hâline getirip yararlanma stratejisi oluşturan ülkeler, programdan daha etkin fayda sağlamakta.[4]
Clinton döneminde yürürlüğe konulan AGOA’nın tek amacı, Sahra-altı Afrika ülkelerinde ekonomik canlanma sağlanması değil elbette, ABD yönetimi bu yolla Amerikan malları için 1,1 milyar dolarlık bir pazar açmayı hedeflemekte. İlk yıllarda oldukça başarılı kabul edilen programın çıktıları 2008 yılından itibaren birkaç ülke ve ham madde ithalatına odaklandığı için cazibesini yitirmiş görünürken aynı dönemde Çin’in Afrika ülkeleriyle 10 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacmini bugün 250 milyar dolara kadar çıkarttığı ve kıta ülkelerine 150 milyar dolarlık düşük faizli kredi kullandırdığı bilinmekte.[5] Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere, ABD Afrika kıtasında ticari alanda Çin ile rekabet etme kapasitesinde yıldan yıla gerilemekte.
[1] Office of the United States Trade Representative, “African Growth and Opportunity Act (AGOA)”, https://ustr.gov/issue-areas/trade-development/preference-programs/african-growth-and-opportunity-act-agoa
[2] Office of the United States Trade Representative, “Goods trade between the United States and sub-Saharan Africa”, https://ustr.gov/sites/default/files/2022-12/US%20Trade%20with%20sub_Saharan%20Africa%2012072022_0.pdf
[3] Office of the United States Trade Representative, “U.S.-subSaharan Africa Bilateral Trade and Investment”, July 29, 2022, https://ustr.gov/sites/default/files/2022-12/SubSaharan2021.pdf
[4] Witney Schneidman, Kate McNutty, Natalie Dicharry, “How the Biden administration can make AGAO more effective”, Brookings, Africa in Focus, November 15, 2021, https://www.brookings.edu/blog/africa-in-focus/2021/11/15/how-the-biden-administration-can-make-agoa-more-effective/
[5] Claire Klobucista, “AGOA: The U.S.-Africa Trade Program”, Council on Foreign Relations, March 18, 2022, https://www.cfr.org/backgrounder/agoa-us-africa-trade-program