Amerikan Başkanı Donald Trump’ın skandal yaratan yorumlarına geçtiğimiz günlerde bir yenisi daha eklendi. Göçmenlik olgusunun konuşulduğu bir oturumda Trump’ın Haiti, El Salvador ve Afrika ülkeleri için oldukça olumsuz ifadeler kullanması büyük tepkiye yol açtı. Bu ülkelerden göçmen akışı istemeyen Başkan Trump’ın aşağılayıcı tarzda bu ülkeleri “shithole” yani “b… çukuru” şeklinde nitelemesi Afrika’da olduğu kadar Amerika’da yaşayan Afro-Amerikalılar üzerinde de soğuk duş etkisi yaptı.
Trump’ın sarf ettiği hakaretamiz sözler şüphesiz Amerikan imajının daha fazla gerilemesine yol açıyor. Kendisinin ırkçı olmadığını sürekli tekrarlama gereği hisseden Trump’a göre bu ifade tarzında bir sorun yok. Dünyayı yönetmeye aday süper gücün başkanı olarak her türlü aşağılayıcı tavrı sergileme hakkını kendinde görebilmekte. Diğerlerine düşen ise bu aşağılamayı sineye çekmek ya da kulak asmamak. Ama öyle tek kutuplu bir dünya yok artık!
Afrika ülkelerinin Birleşmiş Milletler’deki elçileri Trump’ın sözlerini “nefret uyandırıcı, ırkçı ve zenofobik” olarak değerlendirirken Trump’ın özür dilemesini istediler. Afrika’nın en büyük ekonomisi ve nüfusuna sahip Nijerya, Amerikan elçiliğinden konu hakkında açıklama istedi. Benzer şekilde Botsvana ve Güney Afrika da diplomatik yolla tepkilerini ortaya koyan ülkeler oldular. Afrika Birliği’nin Washington’daki elçisi Arikana Chihombori-Quao Trump’ın sözlerini “aşağılayıcı, sorumsuz ve büyük hayal kırıklığı” olarak gördüklerini belirtti.
Trump’ın dobra konuşmayla hakaret etmeyi birbirine karıştıran ifade tarzı son derece itici olsa da sosyal medyada yayılan gülünç videolar bu iğrençliği katlanılabilir hale getiriyor. Trump’a bağırmak çağırmak yerine bunu ti’ye alan son derece iyi hazırlanmış görsel çalışmalara rastlamak mümkün. Bu bağlamda son zamanlarda Namibyalı gençler tarafından hazırlanan videolar trend olmaya aday gerçekten. Trump’ın Namibya yerine “Nambiya” demesiyle başlayan video serisi şimdi de “shithole” konseptiyle devam ettiriliyor. Hazırlanan bu videolarda bir taraftan Trump ti’ye alınırken diğer taraftan Namibya’nın turizm potansiyeli tanıtılıyor.
Peki ama göçmen akışı üzerine kurulmuş bir devletin göçmenlik hususunda takındığı bu olumsuz tavır nereye oturuyor? Yoksa Başkan Trump, Amerika’nın şimdi “b… çukuru” dediği Afrika’dan bir zamanlar zorla getirilen kölelerin emekleriyle inşa edildiğini bilmeyecek kadar tarih bilincinden yoksun mu? Elbette değil! Dünyanın en zenginleri sınıfında yer alarak ve kapitalist piramidin tepesinde oturan Trump’ın sömürülen köle emeğinden habersiz olması beklenemez. Arikana Chihombori-Quao’nun ifade ettiği gibi bu “b.. çukuru” ülkeler Trump ve onun gibilerin gidip zenginleştiği yerler. Bu ülkeler küresel sistemin dayattığı her türlü sömürüye maruz kalan yerler.
Trump iş başına geldiği günden bu yana Afrika’ya yönelik yardım kesintileri ve göçmen kısıtlamalarından bahsederken buna karşılık Amerika’nın kıtadaki askerî varlığını da genişletmeye çalışıyor. Toptancı bir bakış açısıyla tüm bir kıtayı sadece olumsuzluklarla değerlendiren Trump, bu zamana kadar Afrika’ya yönelik somut bir program ortaya koymadı. 1,2 milyar insanın yaşadığı bir kıtayı “b.. çukuru” olarak görmek de pek sağlıklı bir tutum değil gerçekten. Sarf edilen hakaretamiz bu sözler nedeniyle Amerika’nın kıtadaki imajının günden güne kötüleştiği ortada. Ayrıca Trump’ın iş başına gelmesiyle Amerika’nın resmî bakış açısına gelen ırkçı tutum, ülkedeki milyonlarca Afro-Amerikalıyı da huzursuz etmeye devam ediyor. Bu yüzden her yıl ırkçılıktan bıkmış yüzlerce Afro-Amerikalı eski yurtlarına yani Afrika’ya kalıcı olarak geri dönüyor.