15 Temmuz’da tüm Türkiye’yi deprem etkisiyle sarsan darbe teşebbüsü özellikle Batı basını tarafından bir olgu ve başarı/başarısızlık boyutunda değerlendirildi. Endişesi -savaş alanına çevrilen ülke ve tarumar olan insanlardan ziyade- darbe teşebbüsünde bulunanların maruz kalacağına inandığı hak ihlallerine dair oldu. Algı operasyonu ile, darbeyi geri püskürten halktan bazılarının görünüşünden yola çıkarak bu insanları DAEŞ ile eşleştirip, askerlere yönelik saldırı görüntüleriyle mevzuyu farklı boyutlara taşımaktan çekinmedi. İslamafobi algı yönetimine bu acı darbe girişimi bile alet edilebildi.
Darbenin insanları öldüren, yaralayan, ülkenin meclisini hedef alan ve daha bir sürü zayiatı olan bu tarafını tamamıyla görmezden gelen tavır ve ifadeler, merhametten yoksun boyutlarda ve neredeyse bir nefret göstergesi olarak sosyal medya hesaplarında da boy gösterdi. New York Times gazetesinin tweet hesabında 18 Temmuz 2016 tarihli “Vast Purge in Turkey as Thousands Are Detained in Post-Coup Backlash” başlıklı yazının linkini verdiği tweetindeki ileti, “Erdoğan’ın koyunları o ne derse onu yapıyor” şeklindeydi. Bu konuda Batılı kaynakların siyasi ikircikliği de aşan nefret boyutundaki söylemleri için başvurdukları kaynaklar, muhtemelen darbenin yaratıcılarının da yurt dışı ayakları tarafından desteklenmekte.
İnsan hakları örgütleri bazında da durum farklı değil. “Bu en dehşetidir” denilen görüntülerden daha korkunçlarının, korkunç ses kayıtlarının her geçen gün yeni birinin ortaya çıktığı şu günlerde darbe mağdurlarının yaşadıkları yerine, darbeciler ve buna sebep olan yapılanmanın hak ve hukukları gündem edildi. En büyük insan hakları kuruluşları Human Rights Watch, Amnesty International gibi örgütler, darbe mağdurlarını ve bu korkunç girişimin Türkiye’ye verdiği zararı hiçbir şekilde gündemlerine almayarak Batı medyasındakine benzer tavırları sergilediler. Şu an Türkiye’de devrede olan “olağanüstü hal” kapsamındaki gözaltı, meslekten uzaklaştırma, tutuklamalar ve sonrası durumlar hak ihlalleri açısından ele alındı. Bu da belli makamları, belli ülkeleri, belli liderleri eşitlikçi olmamakla suçlayan bu kurumların insan hakları ihlallerine karşı mücadelede insanlara ne derece eşit yaklaştıklarını gösteren başarısız bir sınav oldu. Bu tarz büyük örgütlerin, süper güçlerin siyaseti doğrultusunda hareket ettikleri maalesef bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Bu konuda Batı medyası ve hükümetleri, sivil toplum kuruluşlarının ikircikli bakış açıları, bütün bu süreci Erdoğan’ın gücüne güç katan bir siyasi yorumdan öteye götürmediler ve götürmemekteler.
Öte yandan Türkiye’deki FETÖ’cü darbe girişimi, İslam dünyasında ilk anlardan itibaren büyük bir endişeyle karşılandı. Dünyanın en ücra yerlerinden, buralarda yaşayan mazlum halklardan destek ve dua mesajları yağmaya başladı. Türkiye’nin son yıllarda mazlumların tek sesi olması dolayısıyla, Türkiye’de yaşanan her türlü olumsuzluk, Müslümanların tepkisini saniyeler içinde çekerken darbe haberi de İslam dünyasını derinden sarstı, herkes Türkiye’den gelecek haberleri beklemeye koyuldu.
İslam dünyasından ilişkili olduğumuz ülkelerden kurumlar ve bireyler, daha darbenin ilk dakikalarında endişelerini dile getirerek Türkiye halkıyla birlik ve beraberlik mesajlarını bizlere ilettiler. Yapılan darbe girişiminin kanlı sonuçları ortaya çıktıkça yaşanan acıyı aynı şiddette paylaşan İslam coğrafyasındaki halklar, tepkilerini Cuma hutbelerine taşıdılar, sokaklarda destek yürüyüşleri yaptılar, darbenin püskürtülmesine adaklar kurban etmekle şükrettiler. Türkiye’deki darbe girişiminin ertesinde, Somali’de yıllardır devlet düzeninden yoksun bırakılmış, açlık ve iç savaşlara mahkûm edilmiş, hiç kimsenin uğramadığı en ücra topraklarda dahi Somalili kadınlar ve çocuklar yollara çıktı. Sri Lanka’da, Güney Afrika’nın çeşitli bölgelerindeki camilerde 23 Temmuz Cuma günü okunan hutbelerde Türkiye için dua edildi. Malezya’da bazı sivil toplum kuruluşlarında olayın boyutlarıyla ilgili bilgilendirilmeler yapıldı, Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’nde başarısız darbe girişimiyle ilgili konu tartışıldı. Ayrıca Pakistan’ın pek çok bölgesinde, Tayland/Patani gibi bir azınlık bölgesinde destek yürüyüşleri yapıldı. İnsanların sevinç göstergelerine örnek olarak Ürdün’de darbenin başarısız olmasından sonra şükür için kurbanlar kesildi, tatlılar dağıtıldı. Türkiye halkının ümmete olan merhameti, düşkünlüğü, onun sadakası oldu.
Dünya Müslümanları arasındaki Türkiye algısı ve ona yüklenen misyon, bizlere ulaşan mesajlar üzerinden okunan çok geniş ve anlamlı bir tabloydu. Türkiye’nin bu kanadı kırık günlerinde nerelerde ve kimler için anlamlı olduğunun haritasına bakıldığında, zulüm medeniyeti olarak yüzyıllardır dünyanın kanını emen bu düzene karşı dünya mazlumlarının Türkiye ile bir taraf olması, onun ağır ve önemli misyonunun bir ifadesiydi.
Türkiye’ye yüklenen misyonu görebilmek, Müslümanlar nezdinde önemini kavramak için sadece bizlere ulaşan bazı özel mesajlar ve resmî beyanların satır aralarında geçen büyük anlamları haiz ifadeleri aktarabilmek için aşağıdaki mesajları alıntılıyoruz:
“Türkiye’nin cesur ana-babaları, kardeşlerimiz ve çocuklar! Güney Afrikalılar olarak sadece Türkiye’yi değil İslam’ı muhafazada (size yüklenen) sorumluluğunuzun farkında olmanızdan dolayı sizleri selamlıyoruz.”
“Güney Afrika Müslümanları Yargı Konseyi Başkanı Şeyh İrfan’ın ülkedeki tüm imamlara 23 Temmuz Cuma günkü hutbede Türkiye için özel dua etmeleri ve son darbe girişimini kınamaları talebinde bulundu. Türkiye’nin güvenliği ve istikrarı küresel seviyede bütün Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir. Türkiye bizim canımızdır!!! Milyonlarca Suriyeliye, Filistinliye ve dünyanın diğer yerlerinden Müslümanların hepsine candır, onlara yuvadır.
Abdul Khaliq Ebrahim Allie”
“Türkiye-Sri Lanka Dostluk Grubu başkanı olarak Türkiye halkını ve hükümetini bir avuç saptırılmış maceraperest tarafından teşebbüs edilen antidemokratik askerî komployu bertaraf etmiş olmalarından dolayı tebrik ediyorum.
Seçilmiş hükümetle ve egemenliğin apaçık ihlaline karşı Türkiye’nin cumhurbaşkanının meydanlara inme, direnme çağrısına icabet etmede bir dakika bile gecikmeyen halk dayanışmasının kahramanca duruşu, 21. yüzyılda hukukun egemenliğini, uygarlığın biricik zorunluluğu olarak bağrına basan bütün demokratik toplumlarca evrensel olarak kutlanacaktır.
246 masum hayat için en içten duygularımızla taziyelerimizi iletirken aslında onların büyük milletinizin kayıtlarında özgürlük şehitleri olarak anılacağı tesellimizi ifade etmek istiyoruz.
MP Rauff Hakeem
Sri Lanka Müslüman Kongresi Başkanı
Şehir Planlama ve Su İşleri Bakanı”
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Bu satırlar Türkiye’de başarısız darbe teşebbüsü ile yaratılan oldukça tehlikeli durumun üstesinden gelmeniz dolayısıyla tebrik ve dayanışma içinde olduğumuzu bildirmek üzere kaleme alınmıştır. Darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması insanların muazzam olgunluğunu göstermektedir. Aynı zamanda bir liderliğin dirayetini de göstermektedir.
Darbenin başarısızlığa uğratılması Müslüman dünyadaki darbelerin rutin olarak bir başarı elde etmesine kesin gözüyle bakan Batı’daki bazılarını rahatsız etmiştir. Bu durum Türkiye’nin bir sonraki darbeyi bekleyen herhangi bir Müslüman ülke olmadığını göstermiştir.
Tüm barış ve demokrasi sever insanlar darbe girişiminin bu akıbetinden dolayı mutludur. Türkiye bütün İslam dünyası için örnek olmuştur.
Türkiye için iyi temennileri olanlar darbenin sorumlularının ve entrikalarının, ülkenin hukuk sürecine göre değerlendirileceğine inanmaktadır.
Bu noktada Türkiye, süper güçler veya şahısların (Türk olup yurt dışında yaşayan bazıları) ülkeyi istikrarsızlaştırma çabaları karşısında zor bir süreç içerisinden geçmektedir. Bu anlar çok dikkatli olunması ve odaklanılması gereken anlar iken, ülkeyle ilgili mevzulara sizlerden başkası daha iyi hâkim olacak değildir.
Türkiye, yolunda ilerlesin ve bu fesatçı hain de adalete bırakılsın. Adaletle daha büyük bir kalkınma için hep beraber yürüyüşünüze devam edin. İnsanlarınız milletin inşasında geçmişiniz Osmanlı’dan ilham almalı ve ona bağlı kalmalıdır.
Hindistan Müslümanları olarak Müslüman ülkelerde sürekli meydana gelen darbe olayının bu defa başarısız olmasından dolayı Allah’a şükrediyoruz. Türkiye’nin (diğer Müslüman ülkeler gibi) aynı kaderi paylaşmaması için Allah’a dua ediyoruz. En iyi dileklerimizle.
Dr. Muhammed Manzur Alam
Institute of Objective Studies (IOS)
Yeni Delhi
"Türkiye’nin Büyük İnsanlarına
Türkiye’deki Başarısız Darbe Girişimi Üzerine…
Allah en büyüktür! Allah en büyüktür! Allah en büyüktür!
Sizleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı selamlıyoruz. Sizler doğruluğun ve adaletin, sahtekârlık ve baskının üstesinden geleceğini gösterdiniz.
Napolyon Bonapart’ın dediği gibi “Türkler öldürülebilir fakat onlar asla zapt edilemezler.'
Türkiye İslam’ın umudu ve bütün dünyadaki mazlumlar için adalet ve barışın timsalidir.
Sizler, Peygamber Resulullah (sav) İstanbul’un fatihlerine dua ettiğinde, bağışlanmış insanlar olarak kefil olundunuz.
Münafık gizli güçler tarafından gerçekleştirilen bu alçak girişimin İslam medeniyetimizin yeniden doğuşu için bir uyarı olmasını diliyoruz.
Türk milletini, demokrasiyi, hukuku ve İslam’ı korumak için canlarını feda edenlere duacıyız. Onların mükâfatını ancak Allah karşılayabilir.
Sizlere desteklerimizi ve aziz insanlarınıza kardeşçe sevgimizi vadediyoruz.
Mickaeel Collier
National Awqaf Foundation Yönetim Kurulu Başkanı
Güney Afrika