Irak yakın tarihi boyunca istikrarsızlığa sebep olacak bir takım yaptırım, istila, sivil kargaşa ve otuz yıl süregelen bir savaşa maruz kalmıştır. 1991 yılında Kuveyt’i işgal etmesiyle başlayan Körfez Savaşı ve 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin “Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu” adı altında başlattığı hukuksuz saldırısı sonucu Irak’ta istikrar bir daha sağlanamamıştır. Amerikan işgalinden sonra bölgede mezhepsel çatışma başlamış ve bu çatışma ülkenin genelinde Irak halkında politik, sosyal ve etnik-dini çatışmaların somut olarak gün yüzüne çıkmasının bir sebebi olarak ülkenin bütünselliğini tehdit eder hale gelmiştir.[1] Devam eden Irak krizine sebep olan faktörlerden bir tanesi Saddam Hüseyin’in Baas rejiminin ABD tarafından yıkılmasının ardından çoğunlukta olan Sünnilerin ve Sünni politikaya siyasal düzlemde yer verilmemesidir. Maliki’nin yönetime gelmesiyle birlikte eski rejimin hâkim gücü olan Sünni Araplar, ABD işgali ve devamındaki süreçte Irak siyasetinden büyük oranda dışlanmıştır. Bu politik dışlama Şiiler ve Sünniler arasında özellikle 2006 -2008 yılları arasında yaşanan mezhepsel çatışmayı zirve noktasına ulaştırmıştır. 2011 yılının sonlarında Obama hükümetinin Amerikan askerlerini geri çekmesiyle birlikte Irak’ta öngörülemez bir iktidar boşluğu oluşmuştur.[2] Bu süre zarfında, oluşan iktidar boşluğu neticesinde mezhepsel çatışmalarda ani bir yükselme olmuş ve birçok militan grubun oluşup gün yüzüne çıkması için zemin hazırlamıştır.[3]Aynı zamanda vuku bulan birçok şiddet ve çatışma militan grupların yanı sıra devlet ve devlet destekli aktörler tarafından yapılmıştır. Irak güçleri tarafından işlenen insan hakları ihlalleri, sıradan bir şekilde terörizme karşı yapılan bir operasyon olarak adlandırılarak meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda bölgeyi etkisi altına almaya başlayan militan gruplar ve isyancı güçler Irak’ta ve Suriye’de endişe verici bir boyuta ulaşmıştır. 2014 Haziran ayının başlarında Irak- Şam İslam Devleti (DAEŞ) olarak bilinen Sünni militan grup hızlı bir şekilde koordine olarak şiddetli isyanla Irak’ın kuzeyini ve batıda Sünni çoğunluğun bulunduğu toprakları kolayca kontrol altına almıştır. 30 Haziran 2014’te DAEŞ, Musul’da İslami halifeliğini kurduğunu duyurmuş ve bunun hemen ardından adlarını “İslam Devleti” olarak değiştirdiklerini deklare ettikten sonra Ebu-Bekir el-Bağdadi kendisini “İslam Devleti’nin halifesi olarak ilan etmiştir.[4]

Suriye’de devam eden iç savaş ve güvenlik açığı, DAEŞ’e katılan militan sayısının artmasına ve özgürce hareket etmesine imkân sağlamıştır.[5] Hıristiyanlar, Yezidiler, Türkmenler ve Kuzey Irak'ın Musul vilayeti ve çevresinde yaşayan bir topluluk olan Şabaklar, DAEŞ militanları tarafından sistematik bir şiddete ve etnik kıyıma maruz kalmıştır. Haziran 2014’de Musul’un ele geçirilmesinden sonra DAEŞ, Musul’da ikamet eden Hıristiyanlara ilişkin verdiği bir ültimatomda “ya Müslüman olup vergilerini ödemelerini ya da Musul’dan ayrılmalarını, aksi halde öldürüleceklerini” ifade etmiştir.[6] Bu durum “zorla yerinden edilmeye” yol açarak Musul Hıristiyanlarının şehri terk etmelerine sebep olmuştur.

Şiddete ve ağır insan hakları ihlallerine maruz kalan diğer bir topluluk ise Yezidilerdir. Ağustos ayı başlarında DAEŞ Sincar’ı kontrol altına aldıktan sonra dini olarak azınlık bir grup olan Yezidiler üzerinde baskı kurmuş ve İslam’a dönmemeleri durumunda öldürüleceklerini duyurmuştur. Yezidi azınlık grubuna karşı oluşan bu tehdit karşısında, bölge halkı tarafından Sincar dağına doğru kaçış başlamıştır.[7] 13 Ağustos 2014 tarihinde BM Genel Sekreterliği Irak Özel Temsilcisi Nickolay Mladenov ve BM Genel Sekreterliği Çatışmalarda Cinsel Şiddet ile Mücadele Özel Temsilcisi Zainab Hawa Bangura ortak bildiri yayınlayarak DAEŞ militanlarının işgal ettikleri ve kontrol altına altıkları topraklardaki azınlık gruplarına barbarca “cinsel şiddet” uyguladıklarını bildirerek kınamada bulunmuştur.[8] Bölgenin özel temsilcilerinin belirttiğine göre, 1.500 Yezidi ve Hristiyan’ın cinsel şiddete maruz kaldığı ve köleliğe zorlandıkları tahmin edilmektedir. Aynı zamanda Türkmenler ve Şabaklara karşı kaçırma politikası uygulanarak ağır insanlık suçlarında bulunulduğunu bildirmiştir.[9]

Irak şuan ulusal nüfusun ülke içerisinde yer değiştirmesine yönelik dünyadaki en büyük kitlesel hareketlerden birini yaşamaktadır.[10] BM raporlarına göre 1.2 milyon kişinin zorla yerinden edildiği tahmin edilmektedir.[11]

Haziran 2014’te DAEŞ’in çok cepheli saldırısının ardından Başbakan el- Maliki ve Şii dini lider Sistani mezhepsel değerleri ön plana çıkararak Şii Iraklılara, Sünni DAEŞ militanlarına karşı topyekûn savaşma çağrısında bulunmuştur.[12] Gelinen bu noktada el- Maliki’nin çağrısı ülkeyi mezhepsel bölünmeye ve çatışmaya ittiği için Maliki’nin başbakan olarak meşruluğunu hem iç politikada hem de uluslararası arenada sorgulamaya açmıştır.

Yukarıda açıklanmaya gayret edilen ve 2014 yılından itibaren ele alınmaya çalışılan Irak- Musul özelindeki insani durum ve yerinden etme politikalarının ardından, günümüzdeki yansımalarına bakmak yerinde olacaktır. DAEŞ’in büyük boyutta insanı yıkıma sebep olduğu Musul’daki varlığı geri döndürülemez bir boyuta ulaşmadan, bölge ülkeleri ve uluslararası koalisyon Musul’u DAEŞ’ten geri alma adına gerekli adımları başlatmıştır.

Musul Operasyonu ile Derinleşen İnsani Durum

2014 yılında neşet eden ve ABD’nin 2003 yılındaki saldırısı sonucunda varlık kazanan DAEŞ ile birlikte bölge, bölge halkı ve çevre ülkeler içinde tehlikeli bir hale gelmiştir. 2014 yılında Musul’da halifeliğini ilan eden DAEŞ’e karşı Musul operasyonu başlatan uluslararası koalisyon, bölgeyi örgütten temizlerken, sivil halk için büyük sorun teşkil etmektedir. Başlayan operasyon[13] sonucu 1 milyondan[14] fazla insanın yerinden edilmesine ve oluşan kitlesel göçün çevre şehirlere yöneleceği tahmin edilmektedir.[15]

İki yıldır DAEŞ’in elinde bulunan Musul’un kurtarılmasına yönelik planlanan operasyon Ekim ayında başlamıştır. Başlayan operasyonla birlikte yerlerinden edilmiş insan (IDP)[16] sayısı 68,112’i geçmiş ve bu rakam her geçen gün artmaktadır.[17] Uluslararası Göç Örgütü’nün son verilerine göre Musul’dan çevre şehirlere göç eden IDP sayısını 73.000 olarak tanımlamıştır.[18]

Yerlerinden edilenlerin dörtte üçü Musul’un doğusunda ve güneyinde bulunan Ninova, Erbil ve Anbar şehirlerinde kamplarda yaşamlarına devam etmeye çalışırken geri kalanlar ise barınaklarda ve kamu binalarında yaşam mücadelesi vermektedir.[19] İnsani yardım kuruluşları, çatışmadan dolayı Musul’u terk eden halkın ihtiyaçlarını karşılamak ve kamp kapasitesini arttırmak için gereken tedbirleri almaya çalışıyor. Yardım kuruluşları çatışmadan kaçan halk için 45 bin kişilik bir kamp oluşturmuş ve şuan mevcut durum için buna ek olarak 47 bin kişilik bir kamp daha hazırlanmaktadır. Irak’ta Musul operasyonunun başlamasıyla birlikte Uluslararası Göç Örgütü (International Organization for Migration/ IOM) çatışmalardan etkilenen halkın insani ihtiyaçlarına cevap vermek ve ihtiyaçları tedarik etmek için çalışmalara başlamıştır. Hükümet, OCHA ve Humanitarian Country Team ile birlikte çalışan Uluslararası Göç Örgütü, Musul operasyonu’nun getirdiği yıkımla birlikte Ninova ve Salah al-Din şehirlerine toplamda 700 bin sivilin göç edeceğini tahmin etmektedir.[20]

17 Ekim’de başlayan Musul operasyonunda çatışmaların arasında kalan halk 19 Ekim’de şehir merkezinden çıkmaya başlamıştır. Irak’ın en büyük ikinci şehri olan Musul’dan 20 Ekim’de 2100 kişi ile ülke içerisinde yer değiştirmeler başlamış ve bu rakam 24 Kasım’da 70.000’e ulaşmıştır.[21]

Operasyon ile Musul’daki yerlerinden olan ailelerin çoğu Ninova’ya göç etmiştir. En güncel rakamlara göre 11.247 aile Ninova’ya sığınmıştır. Ninova ile kıyaslanamayacak kadar az olsa da göç edilen diğer şehirler arasında Salah al-Din, Erbil ve Anbar gelmektedir.[22] Musul’un doğusunda bulunan Hasansham kampının tüm çadırları dolmuş, gelenleri alacak yeri kalmamıştır. Khazer kampı ise son günlerde tam kapasiteye ulaşarak yeni kamplar kurulması gerektiği gün yüzüne çıkmıştır.[23] Musul operasyonunun kısa sürede sonuçlanmayacağı da göz önüne alınırsa, Kuzey Irak’ta sert geçen kış için göç edecek olan yeni yerleşimcilere daha donanımlı ve mevsime dayanıklı kampların inşa edilmesi şarttır.

Kaynak; International Organizationfor Migration - IraqMission -DisplacementTrackingMatrix (DTM) / http://iraqdtm.iom.int/

Bugün Irak’ta IDP konumuna düşen insan sayısından daha fazla evine geri dönen kişi vardır. Bundan en net rakamlar yine Uluslararası Göç Örgütün (IOM)’e aittir. Uluslararası Göç Örgütü’nün alt kuruluşu olan ve yer değiştiren insanların günlük dizilimini tutan bir kuruma göre (Displacement Tracking Matrix /DTM)[24] bugün Musul operasyonun başlaması ile birlikte başlayan kitlesel yer değiştirme hareketi ile 1.230.000 kişi evine geri dönmüştür. Coğrafi olarak Irak’ın en büyük valiliği olan Anbar ve onun önemli iki şehri olan Ramadi ve Falluja DAEŞ’in toprak bütünlüğünü sağlamlaştırmak için hedef aldığı ve yönetimini ele geçirdiği iki önemli şehirdi. Aynı zamanda, DAEŞ’in işgali ile birlikte evlerinden ayrılarak Musul’a göç eden Irak halkı, Musul’a düzenlenen operasyonla birlikte tekrar yaşadıklarını yere geri dönmeye başlamıştır. Bunun en göze çarpan örneği Ramadi/ Anbar’dır.  Irak’ın batısında yer alan Anbar eyaletinin merkezi olan Ramadi bir yıllık DAEŞ işgalinin ardından geçen Aralık ayında özgürlüğüne yeniden kavuşmuştur.

Nisan- Mayıs 2016’da Irak güvenlik güçleri ciddi bir çatışma ile bu iki şehri DAEŞ’ten geri almıştır. Bu çatışmanın ağır sonuçları olmuştur, şehrin birçok kamu ve özel mülküne zarar gelirken şehrin alt yapısı da büyük oranda tahrip olmuştur. Çatışmanın en büyük etkisi ise şehir nüfusunun toplu şekilde başka şehirlere göç etmesi olmuştur. Şehrin geri alınması ile birlikte halk evlerine geri dönmeye başlamıştır. Şuanda, 67.791 aile (yaklaşık olarak 406.746 kişi) Anbar’a geri dönmüştür. Bu durum, son zamanlarda ülke içerisinde evine geri dönenlerinin  %35’ini oluşturmaktadır.[25]

Uluslararası Göç Örgütü gıda dışı ihtiyaçların dağıtımı, acil barınak ihtiyaçları, ilk yardım ve acil müdahale için mobil klinikler, kamp ve kamp koordinasyon merkezleri kurmalarına rağmen devam eden çatışmalar sonucu yardım yetersizliği ve barınak açığı vardır.

Uluslararası koalisyon tarafından geri alınan yerlerde yaşayan halk, kamplarda ve kampların dışında yaşayan ve çatışmadan psikolojik ve fizyolojik olarak ağır zarar gören sivil halkın acilen tedarik edilmesi gereken ihtiyaçları bulunmaktadır. Çatışma bölgesinden kaçan halk için riskler korkutucu boyutlara ulaşmıştır. Hükümet ve uluslararası yardım kuruluşları oluşan yeni zorluklar için en kısa zamanda ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilmek için yardım planları yapmaktadır. DAEŞ’ten geri alınan yeni yerlerdeki zarar görmüş sivil halk temel ihtiyaçlar ve sağlık hizmeti yetersizliği ile karşı karşıyadır. 

Bölgede operasyon sonucu savaştan etkilenen ve yerinden edilen sivil halkın diğer en büyük problemi ise sağlık hizmetlerinin talebi karşılamamasıdır. Bu minvalde Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization/ WHO) Irak’ta çeşitli bölgelerde travma bakım servislerinin sayısını attırmıştır. 23 Kasım 2016 tarihiyle Dünya Sağlık Örgütü yerel sağlık yetkilileri ile birlikte savaştan etkilenerek travma geçiren halkın can kurtarma ve tıbbi ihtiyaçlarına ulaşabilmek adına çalışmalarını arttırmıştır. Örgüt, Musul operasyonu sonucu travma geçiren 40.000 sivile gerekli sağlık hizmetinin yapılacağını öngörmektedir.[26]

Sağlık ve barınak hizmetlerinin yanı sıra gıda yardımı içinde dünyanın birçok yerinden birçok STK aktif olarak görev almaktadır. Dünya Gıda Programına (World FoodProgramme/ WFP) Irak içerisinde 3.2 milyon sivil IDP konumundadır ve bunların 2.4 milyonu gıda yardımına ihtiyaç duymaktadır.[27]

İnsani Müdahale

Bulunduğu konum ve demografik yapısı öncelikli olarak Irak’ta sonrasında ise bölgede önemli bir rolü olan Musul’un terör örgütlerinden temizlenmesine yönelik operasyonun en büyük yan etkisi sivil halk üzerinde olacağına kuşku yoktur. Zira gelinen durumda, uluslararası koalisyon her ne kadar Musul’da DAEŞ’i temizleme amacı güderek hareket ettiğini belirtse de, Irak’taki son Sünni yerleşim merkezi olan Musul’a kimin hâkim olacağını belirleyen bir operasyon olduğu aşikârdır. DAEŞ’in ele geçirmeden önce Irak’ın en büyük ikinci şehri olan Musul’un nüfusu 3 milyona yakındı[28], fakat DAEŞ ile birlikte kentten kaçışlar başlamıştır. Yukarıda yazılanları özetleyen mahiyette bir insani durum hakkında bilgi verecek olursak, bugün Musul operasyonu başladığından beri birçok aile şehri terk ederek çevre şehirlerdeki çadır kamplara kaçmış durumdadır. Şuanda operasyon ile birlikte yerinden edilen sivilleri sayısı 73.000’ne ulaşmış ve %75’i çevre şehirlerin misafirliği altında ve özel ve kamu tarafından kurulan çadır kamplarda hayatlarını idame ettirmeye devam etmektedirler.

Musul’da en az 1 milyon sivile insani yardım ulaştırılamadığı tahmin edilmektedir. Binlerce kişinin ise DAEŞ’in elinde olduğu ve bu sivillerin operasyonda canlı kalkan olarak kullanılabileceği tahmin edilmektedir.

Sayılarla İnsani Durum

73.000 kişi yerinden edilmiş,

Yerinden edilenin insanların %78’i çadır kamplarda yaşamakta

%23’ü çevre şehirlerdeki topluluklarda misafir olarak yaşamakta.

62.000 kişilik daha çadır kampa ihtiyaç vardır.

146.000 Kamplarda ve kamp dışında hâlihazırda acilen insani yardıma ihtiyacı olan kişi sayısı

 


[1] Ben Hubbard, Robert F. Worth ve Michael R. Gordon, Power Vacuum in Middle East Lifts Militants, The New York Times, http://www.nytimes.com/2014/01/05/world/middleeast/power-vacuum-in-middle-east-lifts-militants.html?_r=2& (Erişim Tarihi, 29 Kasım 2016)

[2] A.g.m., Power Vacuum in Middle East Lifts Militants.

[3] The Crisis in Iraq, http://www.responsibilitytoprotect.org/index.php/crises/crisis-in-iraq (Erişim Tarihi, 29 Kasım 2016)

[4] Mosul video purports to show Abu Bakr al-Baghdadi, head of  Islamic State, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2014/jul/06/mosul-video-purports-abu-bakr-al-baghdadi-islamic-state (Erişim Tarihi, 30 Kasım 2016)

[5] SyriaIraq: The Islamic State militant group, BBC News, http://www.bbc.com/news/world-middle-east-24179084 (Erişim Tarihi, 30 Kasım 2016)

[6] Last remaining Christians flee Iraq's Mosul, AlJazeera, http://www.aljazeera.com/news/middleeast/2014/07/last-remaining-christians-flee-iraq-mosul-201472118235739663.html (Erişim Tarihi, 30 Kasım 2016)

[7] Yazidi Refugees Recount Desperate Struggle To Flee Islamist Militants In Iraq, HUFF POST - The World Post, http://www.huffingtonpost.com/2014/08/12/yazidi-refugees-turkey_n_5671365.html (Erişim Tarihi, 30 Kasım 2016)

[8] SRSG Bangura and SRSG Mladenov gravely concerned by reports of sexual violence against internally displaced persons, United Nations Iraq, http://www.uniraq.org/index.php?option=com_k2&view=item&id=2373:srsg-bangura-and-srsg-mladenov-gravely-concerned-by-reports-of-sexual-violence-against-internally-displaced-persons&Itemid=605&lang=en (Erişim Tarihi, 30 Kasım 2016)

[9] ‘Barbaric’ sexual violence perpetrated by Islamic State militants in Iraq – UN, UN News Centre, http://www.un.org/apps/news/story.asp?NewsID=48477#.WD6VBPmLTIU (Erişim Tarihi, 30 Kasım 2016)

[10] How Iraq came apart: a timeline, IRIN, http://www.irinnews.org/news/2014/07/03/how-iraq-came-apart-timeline (Erişim Tarihi, 30 Kasım 2016)

[11]Iraq IDP Crisis Situation Report No. 1 (as of 4 July 2014), http://reliefweb.int/report/iraq/iraq-idp-crisis-situation-report-no-1-4-july-2014 (Erişim Tarihi, 30 Kasım 2016)

[12] Shiite cleric Sistani backs Iraqi government’s call for volunteers to fight advancing militants, The Washington Post, https://www.washingtonpost.com/world/middle_east/volunteers-flock-to-defend-baghdad-as-insurgents-seize-more-iraqi-territory/2014/06/13/10d46f9c-f2c8-11e3-914c-1fbd0614e2d4_story.html?utm_term=.6941b71d45ea (Erişim Tarihi, 30 Kasım 2016)

[13] UN Warns of Humanitarian Crisis in Mosul, Relief official says the ‘worst-case scenario’ is that an estimated one million people will be displaced, The Wall Street Journal, http://www.wsj.com/articles/u-n-warns-of-humanitarian-crisis-in-mosul-1476716360 (Erişim Tarihi, 2 Aralık 2016)

[14] Humanitarian emergency in Mosul as one million may be displaced, http://www.i24news.tv/en/news/international/middle-east/128874-161029-humanitarian-emergency-in-mosul-as-one-million-may-be-displaced (Erişim Tarihi, 2 Aralık 2016)

[15]Iraq IDP Crisis, International Organization for Migration Iraq Mission, http://iomiraq.net/issues-focus/iraq-idp-crisis (Erişim Tarihi, 30 Kasım 16)

[16] Ülkesinde yerinden edilmiş kişi ya da sıkça kullanılan şekliyle IDP (İngilizce; internally displaced person tanımının kısaltması) kavramı için uluslararası hukukta, üzerinde uzlaşılan, yasal bir tanım yoktur. Bununla birlikte, “ülkesinde yerinden edilmiş kişiler”; Nisan 1998’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’na sunulan Ülkesinde Yerinden Edilmiş Kişilere İlişkin Kılavuz İlkeler’inin (Kılavuz İlkeler) giriş bölümünde; zorla ya da zorunda kalarak evlerinden veya sürekli yaşamakta oldukları yerlerden, özellikle silahlı çatışmaların, yaygın şiddet hareketlerinin, insan hakları ihlallerinin veya doğal ya da insan kaynaklı felaketlerin sonucunda veya bunların etkilerinden kaçınmak için, uluslararası düzeyde kabul görmüş hiçbir devlet sınırını geçmeksizin kaçan ya da bu yerleri terk eden kişiler ya da kişi grupları” olarak tanımlanmıştır.

[17] IOM Iraq: One Month into Mosul Military Operations, Over 68,000 Iraqis Displaced, https://www.iom.int/news/iom-iraq-one-month-mosul-military-operations-over-68000-iraqis-displaced (Erişim Tarihi, 24 Kasım 2016)

[18]Mosul Displacement Continues, as Displaced Families Return to Ramadi, International Organization for Migration Iraq Mission, http://iomiraq.net/article/0/mosul-displacement-continues-displaced-families-return-ramadi (Erişim Tarihi, 1 Aralık 2016), according to IOM’s Displacement Tracking Matrix (DTM) Emergency Tracking.

[19]Iraq: 60,000 people registered as displaced, http://www.unocha.org/top-stories/all-stories/iraq-60000-people-registered-displaced (Erişim Tarihi, 24 Kasım 2016)

[20]IOM IRAQ, Mosul Crisis Response Revised Funding Gaps, http://iraqdtm.iom.int/EmergencyTracking.aspx (Erişim Tarihi, 24 Kasım 2016)

[21] 11,494 families (68,964 individuals) currently displaced as a result of the on-going Mosul operations which began on 17 October 2016, International Organization for Migration – Iraq Mission

Displacement Tracking Matrix (DTM), http://iraqdtm.iom.int/EmergencyTracking.aspx (Erişim Tarihi, 25 Kasım 2016)

[22] International Organization for Migration – Iraq Mission Displacement Tracking Matrix (DTM), http://iraqdtm.iom.int/EmergencyTracking.aspx

[23]Iraq: Mosul Humanitarian Response Situation Report #8 (14-20 November 2016), http://reliefweb.int/report/iraq/iraq-mosul-humanitarian-response-situation-report-8-14-20-november-2016 (Erişim Tarihi, 25 Kasım 2016)

[24] International Organization for  Migration – Iraq Mission Displacement Tracking Matrix (DTM), http://iraqdtm.iom.int/ReturneeML.aspx

[25] Mosul Displacement Continues, as Displaced Families Return to Ramadi, International Organization for Migration Iraq Mission, http://iomiraq.net/article/0/mosul-displacement-continues-displaced-families-return-ramadi (Erişim Tarihi, 1 Aralık 16)

[26] WHO scales up traumacare services for injured people from Mosul, Iraq,  World Health Organization, http://www.emro.who.int/countries/irq/index.html

[27] Iraq Crisis in Number, World Food Organization, http://www.wfp.org/emergencies/iraq (Erişim Tarihi, 1 Ara. 16)

[28]Mosul Fact sheet: brief guide to the city and the liberation offensive, RUDAW, http://rudaw.net/english/middleeast/iraq/1610201610 (Erişim Tarihi, 3 Aralık 16)