88 ülkenin katıldığı 2014 Kış Olimpiyatları, 7-23 Şubat tarihleri arasında Rusya’nın Soçi şehrinde gerçekleştiriliyor. Dünya çapında bir organizasyon olan 22. Kış Olimpiyatları’na Rusya ilk kez ev sahipliği yapmakta. 1980’de Yaz Olimpiyatları Moskova’da, Sovyetler Birliği’nde icra edilmişti.
İlk bakışta bu şekilde ifade edebileceğimiz Soçi Olimpiyatları sadece bir spor müsabakası değildir. Spor veya olimpiyatlara dair diyeceklerimizden ziyade Soçi ve Kafkasya’dır dikkat edilmesi gereken husus. Rusya bu sportif müsabakalarla tüm dünyaya Kafkasya’nın aslında Güney Rusya olduğunu kabul ettirmeye çalışmaktadır. Yaşanan onca zulüm ve gözyaşının üstünde kayak yapmanın, tepinmenin adıdır Soçi.
16. yüzyıldan itibaren Kafkasya’ya musallat olan Rusya, yüzyıllardır bir işgali devam ettirmiştir ve bugün onun son halkasını Soçi’de tüm dünyaya göstermektedir. İmam Mansur’u, Şeyh Şamil’i, 1864 Çerkes Sürgünü’nü, bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’ni, 1991 sonrası yaşanan her şeyi unutun ve gelin güzel güzel kayalım demektir Soçi. Kafkasya’yı unutun Güney Rusya’ya buyurun demektir.
Sırf Soçi’ye hazırlık olarak Rusya’nın son iki yıldır bölgede yapmış olduğu baskı ve şiddetin haddi hesabı yoktur. Güvenlik gerekçesiyle tüm Kuzey Kafkasya cadı kazanına çevirilmiş ve bölge insanı sebepli sebepsiz şiddete maruz kalmıştır. Soçi’de dünyaya gülücükler saçılmak için Kafkasya ezilmek istenmiştir. Dünyaya burası bizimdir, Rusya’dır, demek için her türlü yol denenmiştir.
Soçi’yi bir tescil hareketi olarak gören Rusya, sadece Kafkasya’da değil, eski Sovyet bölgelerinde de hâkimiyet iddiasına devam etmektedir. Ukrayna’da bugün yaşananlar Rusya’dan bağımsız düşünülemez. Abhazya ve Güney Osetya hukuken Gürcistan’a ait olsa da fiilen Rus işgalindedir. Karabağ’a dönemeyen Azeriler, Ermenilerden ziyade Rus politikalarının kurbanıdır. Tacikistan sınırını hâlâ Rus askerleri korumaktadır. Özbekistan ve diğer Orta Asya Türk devletleri Şangay İşbirliği Örgütü vesilesiyle Çin ve Rus şemsiyesi altında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Kırgızistan, komşu devletlerden daha fazla Rus müdahalesine maruz kalmıştır. Moldova’nın bir bölgesi olan Transnistria, içinde barındırdığı Rus askeri ile Rusya’ya bağlı bir devlet görünümündedir. Japonya 2. Dünya Savaşı’nda Ruslara kaptırdığı Kuril Adaları’nı hâlâ alamamıştır.
Rusya bugün, eski Sovyet sınırları dışında da Soğuk Savaş dönemi Sovyet politikalarına dönmektedir. Suriye’de Esed rejimini ayakta tutan en büyük güç Rusya’dır. Geçmişte Angola ve Küba’da Sovyetlerin yapmış olduğu gibi, önümüzdeki süreçte Afrika ve diğer bölgelerde tekrar bir Rus yayılmacılığıyla karşılaşacağımızın sinyallerini veren Rusya, tüm bunları kastederek, Soçi’de olimpiyatlara ev sahipliği yapmaktadır.
Geçmişe baktığımızda Osmanlı ile Rusya arasında 10 savaş görürüz. Millî Mücadele Dönemi -Anadolu’yu ve Türkleri tümden ezmek isteyen, ortak düşman İngilizlere karşı yaşanan Türk-Rus yakınlaşması- dışında her dönem problemli ilişkilere sahip olduğumuz kuzey komşumuz Rusya, 1500’lerden başlayarak Moskova Knezliği’nden SSCB ve Rusya Federasyonu’na gelinceye kadar hep Müslüman toplumlara zulmetmiş ve aleyhimize genişlemiştir. Bugün de Soçi üzerinden, yapmış olduklarını dünyaya tescil ettirme gayretindedir.
Soçi sadece spor müsabakalarının yapıldığı bir şehir değildir. Soçi, işgalci Ruslara direnen ve Müslümanca yaşamak isteyen Çerkeslerin sürüldüğü bir Kafkasya şehridir. Orası Güney Rusya değil, Kafkasya’dır.