Suriye savaşı bütün acımasızlığı ve vahşeti ile devam ederken hayatını kaybeden insan sayısı Uluslararası Af Örgütü, BM ve Suriye İnsan Hakları Gözlemevi raporlarına göre 191 bin olarak açıklanıyor. Öte yandan Suriye kaynaklı raporlar ölü sayısının 250 bin civarında olduğunu söylüyor. Gerçek rakamları ise ancak savaş bittiğinde öğreneceğiz.

Suriye’de ölenlerin 15 bini kadın, 17 bini ise çocuk... Yaralı sayısı 300 binin üzerinde, 85 bin tutuklunun 35 bini öğrenci, kayıp olarak kayıtlara geçen 2 bin 600 kişinin ise akıbeti bilinmiyor.

6,5 milyon insan Suriye içinde yer değiştirirken, 5 milyon insan Lübnan, Ürdün, Türkiye, Mısır, Irak ve Avrupa’ya göç etmiş durumda. Yani 22 milyonluk ülke nüfusunun yarısı evlerini terk etmek zorunda kalmış.

Suriye içinde 2 milyon, Suriye dışında da 2 milyon olmak üzere toplam 4 milyon çocuk evinden uzakta göçmen veya sığınmacı durumunda her türlü tehlikeye karşı korunmasız ve zor şartlar altında yaşamaya çalışıyor. Sığınmacıların hayatta kalma savaşı çok ağır şartlarda geçiyor. Yoksulluk, hastalık, iklim şartları, barınma, gıda ve güvenlik sorunlarıyla mücadele eden milyonlarca Suriyeli, dünya tarafından da tamamen unutulmuş vaziyette.

Ülke içinde varil bombaları, kimyasal silahlar, uçaklardan atılan ağır bombalar ve tanklarla âdeta soykırıma tabi tutulan Suriye halkının yaşam koşulları her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Bütün bunların dışında cezaevlerinde tutulan on binlerce kişinin neler yaşadığını ise henüz kestiremiyoruz. Bu yaşananlar karşında aklımızdan geçense, “Suriye’den daha kaç Srebrenitsa çıkacak?” sorusu.

Bütün dünya IŞİD’in Yezidi ve Amerikalıların kafasını kestiği görüntülerle meşgul olurken Suriye’de katledilen insan sayısı 250 bini buluyor.

BM, Suriye’de yaşanan çatışmaların son 20 yılın en büyük mülteci krizine yol açtığını ve 1994’te Ruanda’da yaşanan ve 1 milyon insanın hayatına mal olan soykırımdan bu yana böyle bir göç hareketinin görülmediğini vurguluyor.

Uluslararası Af Örgütü; “Dünyanın uzun süredir tanık olduğu en kötü mülteci krizine uluslararası toplumun verdiği cevap tam anlamıyla utanç verici.” diyor.

1992-1995 yılları arasında yaşanan Bosna Savaşı 3,5 yıl sürmüştü. Kızılhaç verilerine göre savaşta 312 bin Boşnak hayatını kaybederken, Srebrenitsa şehrinde 8 bin 372 kişi BM barış gücü askerleri gözetiminde, Hollandalı asker ve Fransız komutanların sorumluluğu altında, topluca katledilmişti.

Bugün Suriye’de insanlık ve savaş suçu kapsamına giren, eşi ve benzerine 2. Dünya Savaşı’nda dahi rastlanmamış katliam metotları ve araç gereçleri kullanılarak insanların katledilmesine seyirci kalınıyor. Savaşın acımasız, vicdansız boyutları ise savaş bittiğinde en korkunç şekliyle karşımıza çıkacak…

Dün Müslümanlar Bosna’da, Avrupa’nın göbeğinde Katolik dünyasının gözleri önünde katledilmişti, bugünse maalesef Mekke’ye 950 km mesafede İslam dünyasının gözleri önünde, Suud, Mısır, Ürdün, Irak, İran’ın şahitliğinde katlediliyor...ve insanlık âdeta postmodern Kerbela’nın belgeselini çekiyor.

Bakalım Suriye’den savaş bittiğinde kaç Srebrenitsa çıkacak!