Tarih boyunca Ortadoğu’nun en işlek ticaret yollarından birinde bulunan Lübnan, küresel aktörlerin güç çatışmalarının her zaman merkezinde yer aldı. İsrail’in 1948 yılında Filistin’de bir devlet olarak kurulmasıyla tüm bölge ülkelerinde ve özellikle İsrail’e komşu olan Lübnan’da siyasi sorunlar katlanarak büyümeye başladı. Bunun yanında ülkeye yapılan dış müdahaleler Lübnan’da problemleri ağırlaştırdı ve iç çekişmelere sebep oldu.

Lübnan’daki iç çekişmelerin temel nedeni toplumsal uzlaşmanın sağlam hükümet kurumları ile desteklenememesidir. Sistemi oluşturan tüm etnik ve mezhebi unsurların dış aktörlerle doğrudan bağlantılı olması, uluslararası ve bölgesel gelişmelerin Lübnan siyasetini doğrudan etkilemesine yol açmaktadır. Dışarıdaki güç dengelerinin Lübnan’daki halk hareketlerini yönlendirmeye çalışması da ülkenin kendi geleceğini tayin etme hakkını tehlikeye atmaktadır.

Bu çalışma Ortadoğu’da 400 yıl devam eden Osmanlı yönetiminin ardından 2. Dünya Savaşı sonunda bölgede Batılıların eliyle parçalanma meydana getirilerek kurulan ulus devletlerden biri olan Lübnan’ı ele almakta, Lübnan’ın iç ve dış sorunlarına değinmektedir. Son olarak Lübnan-Türkiye ilişkilerine ve kısaca Türkiye’nin Ortadoğu politikasına yer vermektedir.

Rapora ulaşmak için tıklayınız.