Temel Göstergeler
Resmi adıAcara Özerk Cumhuriyeti
Yönetim biçimiÖzerk Cumhuriyet
BaşkentBatum
Bağlı olduğu ülkeGürcistan
Yüzölçümü2.880 km2
Coğrafi konumuKaradeniz’in doğu Karadeniz’in doğu bitiminde, Güney Kafkasya’nın Türkiye’ye komşu kesim,nde yer alır.
İklimiAstropikal iklim egemendir. Kışlar ılık ve yağışlıdır. Kar yağışı nadiren görülür veya hiç görülmez.
Nüfusu400.000’in biraz üzerindedir.
Nüfusun etnik dağılımı%55 Acar, %25 Gürcü, %10 Rus, %5 Ermeni
DillerGürcüce ,Acarca, Türki
Din%48 Müslümanlık, %45 Ortodoks Hristiyanlık, %0,8 Katolik Hristiyanlık, %6 diğer dinler
Para birimiLari
Endüstriambalajlama, tütün işlemeciliği, meyve ve balık konserveciliği, petrol rafineri, gemi yapımı
Tarım ürünleriTütün, çay, narenciye, avokado
Devlet BaşkanıLevan Varşalomidze
Yönetim Bölgeleri Batum kenti, Keda ilçesi, Çürüksu ya da Kobulet ilçesi, Helvaçavur ilçesi, Şuahev ilçesi, Hulo ilçesi

Ülke Tarihi

Antik çağlarda Acaristan, Kolhis ve Kartl-i’nin bir parçasıydı. M.Ö. 5. yüzyılda Yunanlılar tarafından kolonileştirildi ve Batum kentinin de Yunanlı koloniciler tarafından kurulduğu zannedilmektedir. Bölge M.Ö. 2. yüzyılda Romalılar ve daha sonra Bizanslıların eline geçti. 5. yüzyılda Bizans’ın çekilmesiyle bölgede Lazistan, Kılarçetya ve Meshetya adlarında üç devlet ortaya çıktı. Hz. Osman zamanında İslâm ordusunun hâkimiyetine girmiştir. İlk defa bu devirde İslâmiyet Acara topraklarında yayılmaya başlamıştır. Acaralar,  Araplardan sonra Selçuklu Türklerinin yönetimi altına girmiştir. 1064 yılında Kars’ı zapt eden Selçuklu Türkleri, 1080 yılında Batum ve Acaristan’ı da topraklarına kattılar. Kıpçakların, Kür ve Çoruh boylarına gelişlerine kadar bu topraklar Selçukluların elinde kalmıştır. 13. yüzyılın ortalarından başlayarak Acaristan, Ortodoks Kıpçak Atabeklerine bağlı bir beylik olarak yönetilmiştir.

1508 yılında Kıpçak Atabeğinin kılavuzluğunda Kutayıs üzerine bir sefer yapan Osmanlılar, bölgeyi Osmanlı Devleti’ne tâbi kılmış, Batum’u da Trabzon Sancağı’na bağlamıştır. Osmanlılar bölgede, Acara-yı Ulya (Yukarı Acaristan) ve Acara-yı Süfla (Aşağı Acaristan) sancaklarını kurmuştur. Bu sancaklar Çıldır Eyaleti’ne bağlıydı. Bu eyaletin merkezi de bazen Çıldır, bazen Ahıska idi.1801 yılında, Tiflis ve Kutayıs arasından bulunan Gürcü Krallığının Ruslar tarafından ele geçirilmesi üzerine, defalarca Ahıska üzerinden Anadolu’ya doğru harekete geçen Ruslar, nihayet 1828 harekâtında Fırat Nehri’ne kadar geldiler. Acaristan halkı, bu savaşlarda, Osmanlılarla birlikte Ruslara karşı savaştılar. Hatta Rus istilâsına uğrayan Ahıska’nın kurtarılması için bütün güçleriyle Ahıska üzerine yürüyerek şehri kuşattılar.

Acaristan, 1878 yılına kadar kesintisiz olarak Osmanlı Devleti hâkimiyetinde yaşadı. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Ruslara ve hâkimiyetindeki kuvvetlere karşı savaşan Acaristan, Berlin Antlaşması’yla savaş tazminatı olarak Rusya’ya terk edildi. Bu dönemde Acaristan halkının büyük bir bölümü Anadolu’nun çeşitli şehirlerine göç etti. Rus Çarlık yönetimi tarafından burada Batum Okruğu kuruldu. 1883 yılında Batum Okruğu ve Artvin Okruğu birleştirilerek Batum yönetim bölgesi oluşturuldu. Bölge, 3 Mart 1918 tarihli Brest-Litovsk Antlaşması’yla Türkiye’ye iade edildi. Yapılan halk oylamasında halkın büyük çoğunluğu Türkiye’ye katılma lehinde oy kullandı.

30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi’yle Türk ordusu Batum’u boşaltmaya başladı. Yeni oluşan Türkiye sınırlarının dışında kalan Acaristan halkı, 1919 Aralık ayında beş milletvekili seçerek, son Osmanlı Meclisi’ne gönderdiler. İngilizler, 1920 Temmuz’unda Batum’u Gürcülere teslim ederek çekildiler. 1918-1921 arasında bu topraklar bağımsız Gürcistan sınırları içinde kaldı. Gürcistan, 25 Şubat 1921 tarihinde Bolşevikler tarafından işgal edilerek Sovyetler Birliği’ne katıldı. Türk askeri, 11 Mart 1921’de Batum’a girdi. 16 Mart’ta imzalanan Moskova Antlaşması’yla ve nihayet 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşması’yla Acaristan, özerk statüyle Sovyet Gürcistanı’na bırakıldı.

Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan arasında imzalanan Kars Antlaşması’nın 6. maddesine göre Türkiye; Batum ve çevresini, buradaki halkın dinî ve kültürel haklarını gözeten bir özerk yönetim sağlanmak ve burada halkın rızasına uygun bir arazi kullanımına imkân vermek, ayrıca Batum limanından serbestçe yararlanmak şartlarıyla Gürcistan yönetimine devretmiştir. Bu şartlar nedeniyle Türkiye, Acaristan özerkliğinin garantörü konumundadır.

Yakın tarih

Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden sonra Acaristan, 1991’de bağımsızlığını ilan eden Gürcistan’ın içinde kaldı. Acaristan’ın bu tarihte başına geçerek otoriter bir yönetim kuran Aslan Abaşidze, bölgeyi Gürcistan’daki iç savaşın dışında tuttu. Ancak Abaşidze, kişisel servet edinmek, insan hakları ihlali, suç örgütlerine göz yummak gibi konularda suçlandı. Eduard Şevardnadze’nin devlet başkanlığı boyunca Tiflis yönetiminin fiilen denetimi dışında kaldı. ABD ve Soros destekli Karanfil veya Gül Devrimi olarak adlandırılan darbeyle 2004 yılında Şevardnadze’yi deviren Mihail Saakaşvili yönetimindeki muhalefet, Saakaşvili’nin devlet başkanı seçilmesinden sonra bu konuya da el attı. Bu çerçevede uzun süren ve savaş eşiğine kadar gelen bir kriz yaşandı. Rusya’yla yakın ilişkide olan Abaşidze, Kars Antlaşması’na atıfla garantör ülke olarak Türkiye’den de yardım istedi. Türkiye sorunun barışçıl yollarla çözümünü desteklemekle birlikte, askeri müdahale durumunda Kars Antlaşması’na dayanabileceğini de belirtti. Yapılan diplomatik görüşmeler sonucunda gerekli desteği bulamayan Abaşidze, Mayıs 2004’te ülkeyi terk edip Rusya’ya gitmek zorunda kaldı. Abaşidze’nin devrilmesinden sonra, merkezi yönetim bölgenin özerkliğine müdahale ederek, özerk yönetimin birtakım yetkilerini kıstı; yönetimin belirlenmesinde değişikliğe gidildi.

Siyasi Durum

Acarlar Kimdir?

Karadeniz’in doğu bitiminde, Güney Kafkasya’nın Türkiye’ye komşu kesiminde Güney Kafkasya’nın Türkiye’ye komşu kesiminde yaşayan küçük bir kavimdir. Acarlar menşei bakımından Gürcülere benzerler. Konuştukları dil de Gürcülere komşudur. Bununla beraber eski devirlerden beri denizden gelen çeşitli kavimlerin etkisi altında kalmışlardır. 16. yy ortalarında Osmanlı hakimiyetine giren Acarların büyük kısmı Müslümanlığı kabul etmişlerdi. Acara ülkesi 1878’de Berlin Antlaşması ile Rusya’ya verilmiştir. 1918’de Çarlığın yıkılması üzerine bir süre tekrar Osmanlı hakimiyetine geçti. S.S.C.B. ile yapılan antlaşmaya göre 1921’de Osmanlı’ya geri verildi ve 16 Temmuz 1921 tarihinde topraklar üzerinde Gürcistan’a bağlı özerk cumhuriyet olarak mevcut statüsünü kazanmıştır 2. Dünya Savaşından sonra düşmanla işbirliği yaptığı gerekçesiyle Kazakistan’a sürülen Acara halkı Stalin’in ölümünden sonra tekrar topraklarına geri dönmüşlerdir. 1991 yılında Gürcistan’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte Acara Cumhuriyeti statüsünde herhangi bir değişiklik olmamıştır. Bu ülke halen bağımsız Gürcistan Cumhuriyeti’ne bağlı özerk bir yapıdadır.

İktisadi Durum

Acara turizm yönünden gelişmiştir. Başkent Batum sanayi ve ticaret merkezi olup, Bakü’den gelen boru hattının taşıdığı petrolü işleyen modern bir rafineriye sahiptir. Acara bol yağış alması nedeniyle çay, turunçgiller ve tütün yetiştiriciliği için de son derece elverişlidir. Özellikle 1988 yılında Acara ile Türkiye arasında yer alan Sarp Sınır Kapısı’nın açılmasıyla Türkiye ile yapılan ticareti artmıştır. Bu da ülke ekonomisine büyük canlılık getirmiştir.

Türkiye-Acaristan İlişkileri

Acaristan Türkiye’nin kuzeydoğusunda, Artvin ve Ardahan illerine komşu olan ve Gürcistan’ın güney batısında yer alan özerk bir cumhuriyettir. Gürcistan'ın merkezi yönetimine tabi olan Acaristan, Türkiye ile tarihi, dini ve kültürel yakınlığa sahip olduğu gibi, hukuki olarak da özerkliği Türkiye'nin garantörlüğü altındadır. Başkenti, Karadeniz kıyısında bir liman şehri olan Batum’dur. Artvin'in Hopa ilçesinde bulunan Sarp sınır kapısı Batum'a açılır.

Müslümanların Durumu

Acarlar 4. yüzyılda Romalılar aracılığıyla Hıristiyanlığı kabul ettiler. Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde Osmanlı'nın Kafkasya bölgesini fethiyle birlikte, 15. yüzyıldan itibaren halkın tamamına yakını Müslümanlığı benimsedi. Halkın önemli bir bölümü, 1878–1879 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından bölgenin Rusya’nın eline geçmesinden sonra Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı. Bölgede kalan Müslüman halk, dini, kültürel ve arazi özerkliğiyle birlikte 1921'de Sovyet sosyalist cumhuriyeti olan Gürcistan yönetimine bırakıldı ve bu dönemde Acaristan Özerk Cumhuriyeti kuruldu.

Sovyetler Birliği döneminde bütün dinlerin yanı sıra bilhassa İslam dini baskılanmaya ve yok edilmeye çalışıldı. Bununla beraber, Gürcistan'ın bağımsızlığından sonra, bölgede, resmi görevlilerce de desteklenen yoğun bir Hıristiyanlaştırma faaliyeti yürütülmektedir. Bütün bu baskı ve asimilasyon çabalarına rağmen Acaristan nüfusunun büyük bir kısmını Müslümanlar oluşturmaktadır.