Temel Göstergeler | ||
Resmi adı | Arnavutluk Cumhuriyeti | |
Yönetim biçimi | Parlamenter Demokrasi | |
Başkent | Tiran (550.000) | |
Bağımsızlık tarihi | 12 Kasım 1912 | |
Yüzölçümü | 28.748 km² | |
Coğrafi konumu | Güneydoğu Avrupa’da, Adriyatik Denizi kıyısında yer almakta olup, kuzey ve kuzeydoğuda Karadağ, Kosova, doğuda Makedonya, güney ve güneybatıda Yunanistan ile komşudur. | |
İklimi | Ilıman iklim hâkimdir; kışlar soğuk, bulutlu, yağışlı; yazlar sıcak, açık, kurudur; iç kesimler daha soğuk ve daha rutubetlidir. | |
Doğal kaynakları | Petrol, doğalgaz, kömür, krom, bakır, kereste, nikel | |
Nüfusu | 2,9 milyon (2022) | |
Nüfusun etnik dağılımı | %82,5 Arnavut, %1 Yunan, %1 diğer, %15,5 etnik kimliğini açıklamayanlar | |
Din | %58 Müslüman, %17 Hristiyan, %9 dinsiz ve diğer, %16 inancını açıklamayanlar | |
Diller | Arnavutça (resmî), Türkçe, Yunanca | |
Nüfus artış oranı | -0,16 (Dünya Bankası 2016 Tahmini) | |
Ortalama yaşam süresi | 79,4 yıl (2022) | |
Milli Gelir | 16,7 milyar dolar (2021 IMF) | |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 5.837 dolar (2021 IMF) | |
Para Birimi | Lek | |
Asgari Ücret | 24,000 Lek (180 Avro Civarı) | |
Reel büyüme oranı | %5 (2021) | |
GSYİH - Sektörel Bileşim | Tarım %23, endüstri %23.8, hizmet %53.2 | |
Enflasyon oranı | %2,3 (2022) | |
İşsizlik oranı | %14 (2021) | |
Yoksulluk Oranı | %23,4 (2018) | |
Endüstri | Gıda, ayakkabı, tekstil, madencilik, hidroelektrik | |
Tarım Ürünleri | Buğday, mısır, patates, zeytin, hayvancılık, et ve süt ürünleri |
İhracat Ürünleri: | Ayakkabı, ham petrol, ferro alyajlar, tekstil ürünleri |
İthalat Ürünleri: | Mineral yakıtlar, otomobil, tıbbi ilaç, ayakkabı malzemeleri, deri ve kösele, izole edilmiş teller, kümes hayvanı eti |
İhracat Ürünleri: | Ayakkabı, ham petrol, ferro alyajlar, tekstil ürünleri |
Başlıca Ticaret Ortakları: | İtalya, Yunanistan, Çin, Türkiye, İspanya, Almanya |
Ülke Tarihi
MÖ 167 yılında Roma hâkimiyeti altına giren Arnavutluk coğrafyası, takip eden yüzyıllarda Slavlar, Bulgarlar ve Bizans İmparatorluğu ile Sırpların baskı ve egemenliğinde kalmıştır.
Osmanlı Devleti’nin 1417’de Arnavutluk’u fethederek Arnavut sancağını kurmasıyla ülke dört asırdan uzun bir süre Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. 1912 yılında Osmanlı Devleti’nden ayrılarak bağımsızlığını kazanan ancak bundan sonra Balkan Ülkeleri Birliği’nin saldırılarına hedef olan Arnavutluk, Haçlı Balkan ordularının ülkeye girip Müslüman halkı Hristiyanlık ve ölüm arasında bir tercih yapmaya zorlamaları üzerine kanlı bir süreç yaşamış, o tarihlerde on binlerce Arnavut, Hristiyanlığı reddettikleri için öldürülmüştür.
Bağımsızlığın hemen ardından yaşanan Birinci Dünya Savaşı yıllarında ülkede tam bir kaos ortamı hüküm sürmüştür. Bu karışıklıkların aşılması ve Arnavutluk’un tam anlamıyla bağımsızlığına kavuşması adına verilen mücadeleler sonucunda, 1925 yılında cumhuriyet ilan edilmiş ve Ahmed Zogu ülkenin ilk cumhurbaşkanı seçilmiştir. Zogu cumhurbaşkanı seçildikten üç yıl sonra kendini Arnavutluk Kralı ilan etmiştir.
Ülke, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yönetimi ele geçiren Enver Hoca rejimi altında yaklaşık 50 yıl kalmıştır. Başından itibaren baskıcı bir komünist rejim uygulayan Enver Hoca, dünyada bir ilk olarak ateizmi ülkenin resmî dini ilan etmiştir. Uygulanan bu politikalar neticesinde de halkın dinî kimliği yok edilmiştir. Arnavutluk’taki komünist rejimin kurucusu ve lideri Enver Hoca’nın 1985 yılında ölmesi ve kısa bir süre sonra da Soğuk Savaş döneminin sona ermesiyle demokratikleşme sürecine giren ülkede, 1990 yılında uygulanmaya başlanan reformlar ve çok partili sisteme geçilmesiyle birlikte komünist rejim sona ermiştir.
Siyasi Durum
Arnavutluk 1992 yılından bu yana çok partili demokratik sistemle yönetilmektedir. 2009 yılında NATO üyesi olan ülke, 2014 yılında da Avrupa Birliği (AB) aday ülkesi statüsü kazanmıştır.
Devlet yönetiminin başında bulunan cumhurbaşkanı beş yılda bir parlamento tarafından seçilmektedir. Bu makamda 2017 yılından bu yana Ilir Meta bulunmaktadır. Yürütmenin başı ise dört yılda bir ülke çapında düzenlenen seçimlerle belirlenen başbakandır. 2013 yılında yapılan seçimleri kazanarak başbakan olan Edi Rama, takip eden 2017 ve son olarak 2021 seçimlerinden de galip ayrılmıştır.
Yasama organı 140 sandalyeli parlamentodur. 2021 yılındaki son seçimleri, %48,6’lık oy oranıyla mecliste 74 sandalye elde eden Başbakan Edi Rama’nın Arnavutluk Sosyalist Partisi kazanmıştır.
Balkanlar’da Arnavutluk dışında Kosova, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan ve Karadağ’da da çok sayıda Arnavut asıllı yaşamaktadır. Söz konusu ülkelerdeki bu kişiler üzerinde de etkinliğini devam ettiren Arnavutluk, bu açıdan Balkan jeopolitiğinde önemli bir konuma sahiptir. Rusya’nın desteklediği Sırbistan’a karşın ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiki Arnavutlar ve Arnavutluk’tur.
Ekonomik Durum
Arnavutluk ekonomisi giderek gelişen ancak görece küçük bir ekonomidir. 1990 yılına kadar planlı ve merkezî sistemli bir ekonomiye sahip olan ülkede, 1991 yılından itibaren ciddi reformlar başlatılmış, geniş çaplı bir özelleştirme programı uygulamaya konmuş, fiyatlar devlet kontrolünden çıkarılarak dış ticaret serbestleştirilmiştir. 1990’lı yıllarda ekonomik reformların kaydettiği başarı ve ortaya çıkan hızlı büyüme oranları bakımından Arnavutluk, Balkan ülkeleri için bir model olarak görülmüştür. 1997 yılında yaşanan ekonomik ve sosyal patlama dönemi hariç olmak üzere Arnavutluk’un gayrisafi yurt içi hasılası (GSYİH) sürekli büyüme göstermiştir. Ancak bu büyümeye rağmen halkın dörtte biri yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır, ülkede işsizlik de yüksek seyretmektedir.
GSYİH’nin yaklaşık dörtte birini, istihdamın %40’tan fazlasını karşılayan tarım ve hayvancılık sektörü, ülke ekonomisi açısından hayati öneme sahiptir. Elde edilen başlıca ürünler; mısır, domates, sebze-meyve, buğday ve süt ürünleridir. Millî gelirdeki payı %25 civarında olan sanayi sektörü istihdamın %20’sini karşılamaktadır. Öne çıkan sanayi kolları; ayakkabı, tekstil, gıda, kereste, çimento, petrol ve madenciliktir. Millî gelirin yarıdan fazlasını, istihdamın %40’ını karşılayan hizmet sektörü ise ülkenin en büyük sektörü konumundadır.
Ülkenin önemli gelir kaynaklarından biri de yurt dışında çalışan Arnavutların gönderdikleri dövizdir. Uygulanan reformlar ve siyasi istikrarın sağlanmasının ardından Arnavutluk’taki yabancı yatırımlarda da artış meydana gelmiştir. Dış ticarette 10 milyar dolar hacmini zorlayan ülke, 2019 yılında 2,7 milyar doları ihracat, 5,4 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 8,1 milyar dolarlık bir ticaret gerçekleştirmiştir.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Arnavutluk arasında, kökleri yüzyıllar öncesine dayanan sağlam tarihî, kültürel ve toplumsal bağlar bulunmaktadır. Dört asırdan uzun bir süre Osmanlı idaresinde kalan Arnavutluk, bu dönemde Anadolu coğrafyası ve Türk toplumuyla son derece olumlu ilişkiler geliştirmiştir. İki ülke arasındaki siyasi ilişkiler, barış ve dostluk temelinde sürmektedir. Her iki ülkeden de devlet başkanlığı ve bakanlıklar düzeyinde yoğun bir ziyaret trafiği yaşanmaktadır. Bu kapsamdaki son üst düzey ziyaretleri 2021 yılında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ocak 2022’de de Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan gerçekleştirmiştir.
Türkiye ile Arnavutluk arasındaki ticari ilişkiler de giderek güçlenmektedir. 2019 yılında karşılıklı ticaret hacmi, 473 milyon doları Türkiye’den Arnavutluk’a ihracat, 34 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda yarım milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den Arnavutluk’a ihraç edilen başlıca ürünler; mineral yakıtlar, demir-çelik, makine, eczacılık ürünleri, elektrikli cihazlar ve örme giyimdir. Arnavutluk’tan ithal edilen ürünlerse; alüminyum, bakır, yağlı tohumlar ve ayakkabıdır. Ayrıca yaklaşık 300 Türk şirketin faaliyet gösterdiği Arnavutluk’taki Türk yatırımları 3 milyar doları aşmıştır.
FETÖ’nün Balkanlar’da en etkili olduğu ülke olan Arnavutluk’ta kısa süre önce Arnavutluk Başsavcısı Llalla, 15 Temmuz’daki darbe girişimine karışan bazı isimlerin Arnavutluk’ta gizlendiklerinden şüphe edildiğini belirterek bu kapsamda soruşturma başlatılacağını açıklamıştır. FETÖ’ye karşı bu tarz kararlı adımlar atılacağının belirtilmesi, Türkiye ile ilişkilere ne kadar önem verildiğinin de bir kanıtı niteliğindedir.
Müslümanların Durumu
Osmanlı’nın Balkanlar’daki fetih ve iskân politikalarıyla 14. yüzyıldan itibaren Müslümanlığın yaygınlaştığı Arnavut toplumu, Osmanlı idaresinin önemli bir Müslüman unsuru olarak bölgedeki varlığını asırlarca sürdürmüştür. Bunda Osmanlı’nın tımar sahibi olabilmek için Müslüman olmayı şart koşmaması ve Arnavutları dinî tercihlerinde özgür bırakması da etkili olmuştur.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki 40 yıl boyunca Arnavutluk’u yöneten Enver Hoca’nın ateist totaliter rejimi, toplumda Osmanlı ve İslam düşmanlığının tohumlarını ekmiş olmasına rağmen ülkede İslam’ı yok edememiştir.
Günümüzde nüfusunun yarıdan fazlası Müslüman olan Arnavutluk, 1991 yılında sınırlarını açtıktan sonra Katolik, Protestan, Yehova Şahitleri gibi misyonerlik faaliyetleri yürüten grupların akınına uğramıştır. Söz konusu gruplar, Müslüman Arnavutları dinlerinden döndürmek amacıyla sayısız faaliyette bulunmaktadır. Yapılan bu çalışmalar neticesinde Arnavutluk’un demografik yapısı Müslümanların aleyhine olacak şekilde değişmektedir. Özellikle ülkenin güney kesimlerinde komşu Yunanistan’ın yaptığı yatırımlar ve uyguladığı politikalar neticesinde insanlar sadece Ortodoksluğu kabul etmekle kalmayıp kendilerini Yunan olarak da deklare etmeye başlamışlardır. Misyoner grupların çalışmalarına en basit örneklerden biri, %90’ı Müslüman olan ve camisi olmayan köylerde kilise inşa etmeleridir.