Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Bolivya Çokuluslu Devleti |
Yönetim Biçimi | Başkanlık Tipi Demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 6 Ağustos 1825 |
Başkent | Sucre (200 bin) / La Paz (800 bin) |
Yüzölçümü | 1.098.581 km2 |
Nüfusu | 11.2 milyon (2018) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %70 melez, %20 yerliler, %5 Avrupa kökenliler, %5 diğerleri |
İklimi | İklim ülke genelinde oldukça değişkendir. Özellikle batı kesimlerinde kışlar çok soğuk ve dağlık bölgelerde karlıdır.Doğu kesimlerinde ise nemli tropik iklim görülür. |
Coğrafi Konumu | Etrafı Brezilya, Peru, Arjantin, Şili ve Paraguay’la çevrili olup denize kıyısı olmayan Ekvator, Güney Amerika kıtasının ortasında yer almaktadır. |
Komşuları | Brezilya (3.403 km), Peru (1.212 km), Arjantin (942 km), Şili (942 km), Paraguay (753 km) |
Dil | Anayasada 36 resmî dil kabul edilmektedir. Bunların başlıcaları İspanyolca, Guarani, Aymara ve Quechua’dır. |
Din | %95 Hristiyan, %5 Ateist ve diğerleri |
Ortalama Yaşam Süresi | 69.5 yıl |
Okuma-Yazma Oranı | %92.5 (2015) |
Para Birimi | Boliviyano |
Millî Gelir | 37.122 milyar dolar (2017 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 3.353 dolar (2017 IMF) |
İşsizlik Oranı | %4 (2017) |
Enflasyon Oranı | %2.8 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %4.2 (2017) |
Yoksulluk Oranı | %38.6 (2015) |
İhracat Ürünleri | Petrol gazları, çinko, altın, soya fasulyesi, kurşun, kalay, kıymetli metal cevherleri, Hindistan cevizi ve kaju cevizi |
İthalat Ürünleri | Binek otomobiller, motorlu taşıtlar, petrol yağları, demir-çelik, iş makineleri, telefon cihazları, ziraî ilaç |
Başlıca Ticaret Ortakları | Brezilya, Şili, Çin, Peru, Arjantin, ABD, Hindistan, Güney Kore, Kolombiya, Japonya |
Ülke Tarihi
Bolivya topraklarının bilinen ilk yerleşimcilerinin, yaklaşık 2.500 yıldır burada olan Aymaralar olduğu bilinmektedir. Takip eden yüzyıllarda bugünkü Bolivya’nın batısında kurulan Tiwanaku Devleti’nin önemli bir medeniyet tecrübesine sahip olduğu kurulduğu tahmin edilmektedir zira son yıllarda yapılan arkeolojik çalışmalarda elde edilen bulgular, burada yüzbinlerce kişinin yaşamasına elverişli altyapı tesislerinin kurulduğunu göstermektedir. Bu devlet 11. yüzyılın başlarında tarih sahnesinden silinmiştir.
Bolivya toprakları 15. yüzyılın başlarından itibaren İspanyol sömürge kuvvetleri tarafından işgal edilmiş, bölgenin en önemli devlet tecrübesi olan İnka İmparatorluğu’nu mağlup eden İspanyollar 1528’de Bolivya topraklarını da ele geçirmiştir. Yaklaşık üç asır devam eden sömürge dönemi boyunca Bolivya topraklarının zengin yeraltı kaynakları sömürülmüş ve gerek yerli halk, gerek Afrika’daki sömürgelerden getirilen kölelergümüş ocaklarında zorla çalıştırılmıştır. Sömürge dönemi boyunca çıkan isyanlarda yüzbinlerce yerlinin katledildiği bilinmektedir.
19. yüzyılın başlarından itibaren bağımsızlık mücadelesinin başladığı Bolivya topraklarında 1809 yılında ilk bağımsızlık ilanı gerçekleştiyse de tanınmamıştır. Bunun üzerine İspanya ile uzun yıllar devam eden savaşların ardından 1825 yılında Simon Bolivar önderliğinde bağımsızlığını kazanan Bolivya’nın ismi de Bolivar’a nispetle Bolivya olarak belirlenmiştir. Ancak bu bağımsızlık İspanya tarafından ancak 1847’de tanınmıştır.
Bağımsızlığı takip eden yıllarda komşularla sınır sorunları yaşanmış ve uzun yıllar devam eden savaşlar sonucunda ülke topraklarının önemli bir bölümü komşu ülkelere geçmiştir. Bu kapsamda 1860’ta Şili ve Brezilya, 1884’te Şili, 1904’te Brezilya ve 1938’de Paraguay’la yapılan antlaşmalarla büyük toprak kayıpları yaşanmış ve böylece bağımsızlığının ilk yıllarındaki sınırlarını kaybeden Bolivya’nın bugün Büyük Okyanus’a sınırı kalmamıştır.
Öte yandan ülke neredeyse kesintisiz devam eden siyasî krizlerle karşı karşıya kalmış ve bağımsızlığını kazandığı tarihten bugüne geride kalan yaklaşık iki asırlık süreçte 180 civarında darbe görmüş ve toplamda 80 devlet başkanı görev yapmıştır.
Ülke uzun yıllar devam eden çeşitli dönemlerde askerî cunta ile yönetilmiş, darbe ve karşı darbeler ülkenin siyasî, ekonomik ve toplumsal istikrarını kazanmasına engel olmuştur. 1982 yılından bu yana demokratik seçimlerin gerçekleştirildiği Bolivya’da, 2006 yılında devlet başkanlığı görevine gelen Evo Morales, Bolivya tarihinin ilk yerli devlet başkanıdır ve halen görevini sürdürmektedir.
Siyasî Yapı
1825 yılında İspanya hakimiyetine son vererek bağımsızlığını kazanan Bolivya, başkanlık tipi demokrasi ile yönetilen bir devlet yapısına sahiptir. Devlet başkanının aynı zamanda yürütmenin başı olduğu ülkede, yasama organı biri 130 üyeli ulusal meclis ve diğeri 36 üyeli senato olmak üzere iki kanatlı parlamentodur. Devlet başkanı ve yardımcısı beş yılda bir gerçekleştirilen genel seçimle belirlenir.
Ülke idarî olarak dokuz eyalete ayrılmıştır. Eyaletlerin başında devlet başkanı tarafından atanan valiler görev yapmaktadır. Ayrıca şehirlerde bulunan yerel yönetimlerin yöneticileri seçimle belirlenmektedir. Genel seçimlerde %3’lük oy oranına ulaşamayan partiler geçerliliğini yitirmekte ve bir sonraki seçime katılamamaktadır.
Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, 2005, 2009 ve 2014 yıllarındaki seçimlerin üçünden de galibiyetle ayrılmıştır ve halen görevinin başındadır. Muhalefetin 2019 yılında yapılması öngörülen seçimlerde Morales’in dördüncü kez aday olmaması için sürdürdüğü girişimlerse başarılı olamamıştır ve partisi Morales’in bir sonraki seçimlerde yeniden aday olacağını açıklamıştır.
Ülkenin 2009 yılına kadar “Bolivya Cumhuriyeti” olan ismi, bu tarihte gerçekleştirilen halkoylaması sonucu kabul edilen yeni anayasa ile birlikte, ülkedeki etnik zenginliği ifade etmesi amacıyla “Bolivya Çokuluslu Devleti” olarak değiştirilmiştir.
Ekonomik Durum
Yoksulluk oranının %40’a yakın seviyelerde olduğu Bolivya, Guyana’dan sonra Güney Amerika kıtasındaki en yoksul ülkedir. Son yıllarda istikrarlı büyüme rakamları yakalanmışsa da, nitelikli iş gücünün azlığı, istihdam olanaklarının sınırlı oluşu, altyapı eksikliği gibi nedenlerle, ülke ekonomisinin kısa vadede güçlenmesi zor gözükmektedir. Son yıllarda uluslararası piyasalarda petrol ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan düşüş de ülke ekonomisini olumsuz etkilemiştir.
Bu olumsuz mevcut tabloya karşın Bolivya, özellikle doğal kaynaklar bakımından oldukça zengindir. Ülkede bulunan doğalgaz, petrol, altın, kalay, çinko, lityum ve kurşun gibi maden ve kayaklar uzun vadede Bolivya ekonomisini kalkındırmaya fazlasıyla yetecek bir potansiyel arz etmektedir. Özellikle elektrik bataryalarının temel hammaddesi olan lityumun dünyadaki toplam rezervinin %60’ı Bolivya’da bulunmaktadır. Doğalgaz gelirleri de ülkenin toplam ihracat gelirlerinin yarısını karşılamaktadır. Ülkenin temel gelir kaynaklarından biri de, başta Brezilya, Arjantin ve ABD olmak üzere yurtdışında çalışan yaklaşık 2.5 milyon Bolivyalının (ki bu ülke nüfusuna kıyasla oldukça yüksek bir sayıdır) ülkelerine gönderdikleri dövizlerdir.
Ülkenin dış ticaret hacmi 15-20 milyar dolar aralığında seyretmekte olup, 2017 yılında 7.9 milyar doları ihracat, 9.2 milyar doları ithalat olmak üzere, toplam 17.1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Başlıca ihracat kalemleri doğalgaz, petrol, kalay, çinko, altın, kurşun, mücevherat, soya fasulyesi ve kaju; başlıca ithalat kalemleri ise binek otomobiller, motorlu taşıtlar, petrol yağları, demir-çelik, iş makineleri, ziraî ilaç ve telefon cihazlarıdır. Dış ticarette büyük oranda bölge ülkeleri öne çıkarken, en önemli partnerler Brezilya, Çin, Arjantin, Peru, Şili, Hindistan, ABD, Güney Kore, Kolombiya ve Japonya’dır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Bolivya arasındaki ilişkiler, tarih boyunca coğrafî, kültürel ve siyasî uzaklık sebebiyle oldukça sınırlı düzeyde seyretmiştir. Ancak son yıllarda Türkiye dış politikasında Güney Amerika ülkeleri ile ilişkileri geliştirmeye yönelik atılan adımlar çerçevesinde, Türkiye-Bolivya ilişkilerinde de nispî bir iyileşme söz konusudur. Bu kapsamda Türkiye’nin La Paz Büyükelçiliği Şubat 2018’de hizmete açılmıştır.
İki ülke arasındaki ticarî ilişkiler, genel olarak bir artış trendi içerisinde olmakla birlikte, özellikle 2016 ve 2017 yıllarında yaşanan artış oldukça yüksektir. 2007 yılında yıllık 3 milyon dolar gibi sembolik düzeyde olan toplam ticaret hacmi, 2015 yılında 16 milyon dolara yükselirken, bu rakam 2016’da 32 milyon dolara, 2017’de ise neredeyse üç kat artarak 94 milyon dolara yükselmiştir. 2017’ye kadar Bolivya ile dış ticaret fazlası veren Türkiye, 2017 yılında yaptığı 73 milyon dolarlık ithalatla büyük miktarda açık vermiştir. Türkiye’nin Bolivya’dan ithal ettiği başlıca kalemler mücevherat, işlenmemiş kalay, hurda gemi, yağlı tohumlar ve meyvelerdir. İhracattaki başlıca kalemler ise demir-çelik, izole edilmiş teller, iş makineleri, oto yedek parça, gıda ürünleri, beyaz eşya ve motorlu taşıtlardır.
İki ülke arasında 2000 yılında imzalanan vize muafiyeti antlaşması ve 2011 yılında imzalanan ekonomik ve ticarî işbirliği antlaşması bulunmakla birlikte, Türkiye-Bolivya ilişkilerinin güçlendirilmesi için coğrafî ve kültürel uzaklıktan kaynaklanan dezavantajların bertaraf edilmesini amaçlayan çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Müslümanların Durumu
Bolivya topraklarında İslamiyet’in izleri, bundan beş asır öncesine kadar gitmekteyse de, bu konuda elde kesin veriler bulunmamaktadır. Endülüs coğrafyasından bu bölgeye gelen Müslümanların burada bir varlık oluşturduğu, hatta Murseke kabilesinin İslamiyet’i kabul ettiği ifade edilmektedir. Ancak yüzlerce yıl süren İspanyol sömürgeciliği Bolivya’da İslamiyet’e ait izleri büyük oranda silmiştir.
Günümüzde ülkede sayıları birkaç bini geçmeyen az sayıda Müslüman yaşamaktadır. Bunların bir kısmını Filistin, Pakistan, Bangladeş gibi ülkelerden gelen göçmenler, bir kısmını ise sonradan İslamiyet’i kabul eden Bolivyalılar oluşturmaktadır. İslamiyet’in ülkedeki bu ikinci sayılabilecek öyküsü 1920’li yıllarda Filistin’den gelen birkaç kişi ile başlamış, ilerleyen yıllarda ülkeye gelen yeni Müslüman göçmenler, zamanla bir birliktelik oluşturmayı ve Bolivya toplumu ile irtibat kurmayı başarmıştır. 1980’lerden itibaren kurumsal yapılarla teşkilatlanmaya başlayan Müslümanlar, bugün birkaç sivil tolum kuruluşu ve bir camiye sahiptirler. Ülke Müslümanları çalışmalarını Bolivya İslam Merkezi, La Paz İslam Merkezi, Bolivya İslam Toplumu Birliği, Bolivya İslam Birliği gibi yapılar aracılığıyla sürdürmektedir. Gelişime ve büyümeye açık bu topluluğun halihazırda en önemli ihtiyaçlarından biri, İslamiyet’i sağlıklı kaynaklardan öğrenebilmeleri için, belli başlı dinî kaynakların İspanyolcaya tercüme edilerek Bolivya Müslümanlarının hizmetine sunulmasıdır.