Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Doğu Timor Demokratik Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Yarı başkanlık tipi demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 28 Kasım 1975 (Portekiz’den), 20 Mayıs 2002 (Endonezya’dan ve uluslararası tanınma) |
Başkent | Dili (230.000) |
Yüzölçümü | 14.874 km2 |
Nüfusu | 1,3 milyon (2020) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | Malaya-Polinezyalılar, Papualılar, Çinliler |
İklimi | Tropikal iklim hâkimdir. Hava sıcak ve nemlidir. |
Coğrafi Konumu | Bir Güneydoğu Asya ülkesi olan ve Avustralya’nın kuzeyinde yer alan Doğu Timor, Endonezya takımadalarının doğusunda bulunan Timor Adası’nın doğu kısmı, yine aynı adanın kuzey kesimindeki Oecussi (Ambeno) bölgesi ile Pulau Atauro ve Pulau Jaco adalarından müteşekkildir. |
Komşuları | Endonezya (253 km), kıyı şeridi (706 km) |
Dil | Tetum (resmî), Portekizce (resmî), Endonezyaca. Ülkede ayrıca 30’dan fazla yerli dil konuşulmaktadır. |
Din | %98 Hristiyan, %1 Müslüman, %1 diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 68,7 yıl (2018) |
Okuma-Yazma Oranı | %67,5 (2015) |
Para Birimi | ABD Doları |
Millî Gelir | 2,938 milyar dolar (2019 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 2.262 dolar (2019 IMF) |
İşsizlik Oranı | %4,4 (2014) |
Enflasyon Oranı | %0,6 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %5 (2019) |
Yoksulluk Oranı | %41,8 (2014) |
İhracat Ürünleri | Ham petrol, doğal gaz, kahve, sandal ağacı, mermer |
İthalat Ürünleri | Temel gıda ürünleri, benzin, makine, şeker, binek otomobiller ve motosikletler, pirinç, çimento, tütün, palm yağı |
Başlıca Ticaret Ortakları | Endonezya, Singapur, Güney Kore, Tayland, Malezya, Çin, Avustralya, Japonya |
Ülke Tarihi
Doğu Timor topraklarındaki ilk insan izleri MÖ 40.000’lere kadar uzanmaktadır. MÖ 3.000’lerde bölgeye Malay Yarımadası ve Avustralya’dan göçlerin olduğu tahmin edilmektedir. Timor Adası sömürge öncesi dönemde bölgedeki önemli ülkelerin ticaret kanalları üzerinde yer almış, sandal ağacı ve bal ticaretinde, ayrıca köle taşımacılığında önemli duraklardan biri olmuştur. 16. yüzyılda Avrupalı sömürgecilerin adaya yöneldiği döneme kadar adada bölgesel yönetimler hüküm sürmüştür. Portekiz’in adadaki varlığı 1500’lerin başına dayansa da ilk kolonyal yönetim 18. yüzyılın başlarında kurulmuştur. Adanın batı tarafı Hollanda sömürgesi, doğu tarafı ise Portekiz sömürgesi hâline getirilmiş ve Doğu Timor’daki Portekiz sömürgesi yaklaşık üç asır devam ederek 1975 yılına kadar sürmüştür.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında önce Müttefik Kuvvetler’in ardından Japonya’nın işgaline uğrayan Doğu Timor’da savaş boyunca 50.000’den fazla insan hayatını kaybetmiştir. Savaş sonrasında bölgede yeniden Portekiz hâkimiyeti kurulmuştur. 1974 yılında gerçekleşen “Karanfil Devrimi”nin ardından Portekiz’in sömürgelerinden çekilmesi neticesinde Doğu Timor’daki Portekiz hâkimiyeti de sonra ermiş, bu süreçte siyasi bir kaos yaşayan ülke, iç savaşa sürüklenmiştir. Kasım 1975’te bağımsızlık ilan edilmesine karşın, Endonezya Temmuz 1976’da Doğu Timor’u ilhak ettiğini ilan etmiştir.
1999 yılında Doğu Timor’da bağımsızlık konusunda bir referandum yapılması kararlaştırılmış ve bölge Birleşmiş Milletler’in (BM) kontrolüne bırakılmıştır. Ağustos 2001’de BM tarafından kurucu meclis için ilk seçimler düzenlenmiş, Mart 2002’de anayasa kabul edilmiştir. Anayasanın yürürlüğe girdiği 20 Mayıs 2002, bağımsızlık tarihi olarak kabul edilmektedir. Eylül 2002’de Portekizce esas alınarak devletin adı Timor-Leste olarak belirlenmiştir. Bağımsızlığı takip eden yıllarda BM ülkedeki varlığını bir süre daha devam ettirmiştir. Yeni dönemde ülkede siyasi ve toplumsal istikrar tam olarak sağlanabilmiş değildir.
Siyasi Yapı
Dünyanın en genç devletlerinden biri olan Doğu Timor, bağımsızlığını 2002 yılında kazanmış; BM, 2006 yılına kadar çeşitli misyonlarıyla ülkedeki varlığını sürdürmüştür.
Devlet başkanı beş yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle iş başına gelen ve sınırlı yetkilere sahip olan cumhurbaşkanıdır. 2017 yılı Mart ayında gerçekleştirilen son seçimlerde %57 oranında oy alan Francisco Guterres hâlihazırda cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmektedir. Bir sonraki seçimlerin 2022 yılında yapılması planlanmaktadır. Yürütme organı başbakan ve bakanlar kurulundan oluşan hükümet, yasama organı 65 sandalyeli parlamentodur. Milletvekilleri beş yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. 2017 yılı Temmuz ayında yapılan son seçimleri oyların %29,6’sını alarak mecliste 23 sandalye kazanan Mari Alkatiri liderliğindeki FRETILIN önde tamamlamıştır. Bağımsızlığın ardından ilk başbakan olarak görev yapan Müslüman siyasetçi Alkatiri, azınlık hükümeti kurarak ikinci kez başbakan olsa da 2018 yılı Haziran ayında cumhurbaşkanı tarafından görevden alınmıştır. Hâlihazırda başbakanlık makamında Taur Matan Ruak bulunmaktadır. Yürürlükteki anayasa Portekiz Anayasası model alınarak hazırlanmıştır. Ülke idari olarak 13 bölgeden müteşekkildir.
Ekonomik Durum
Yeni bir devlet olan Doğu Timor’un ekonomisi henüz gelişim aşamasındadır. Sahip olduğu petrol ve doğal gaz rezervlerine karşın, altyapı ve ekonomi politikalarının oluşması noktasındaki ihtiyaçlar henüz karşılanabilmiş değildir. İstihdamın arttırılması ve ekonominin güçlendirilmesi amacıyla 2005 yılında petrol fonu tesis edilmiştir. Hâlihazırda nüfusun %40’tan fazlası yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır ve kişi başı ortalama yıllık gelir 3.000 doların altındadır. Yoksulluk önümüzdeki yıllarda da genel olarak ülkenin en önemli sorunlarından biri olacak gibi görünmektedir. Ekonominin çeşitlendirilmesi ve petrol-doğal gaz gelirlerinin verimli kullanımı da önemli konu başlıkları arasındadır.
Ülkedeki en önemli geçim kaynağı tarımdır. Halkın %40’tan fazlası bu alanda faaliyet göstermektedir. GSYİH’nin %10’unu karşılayan tarım alanında yetiştirilen başlıca ürünler; kahve, pirinç, manyok, soya fasulyesi, mısır, patates, muz, mango ve vanilyadır. Sanayi sektörü istihdamın %13’ünü ve GSYİH’nin %56’sını karşılarken, hizmet sektörünün istihdam ve GSYİH’deki payı %40’lar civarındadır.
Doğu Timor’un dış ticaret hacmi 1 milyar dolar seviyesine ulaşabilmiş değildir. Özellikle 2010’lu yıllarda küresel petrol fiyatlarındaki düşüş ihracat gelirlerine darbe vururken, dış ticaret büyük oranda ithalata endeksli devam etmektedir. Petrol gelirleri kamu gelirlerinin %90’dan fazlasını karşılamaktadır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye, bağımsızlığını 2002 yılında kazanan Doğu Timor’u ilk tanıyan devletlerden biridir. 2018 yılına kadar daha çok uluslararası platformlar üzerinden sürdürülen ilişkiler, bu tarihten itibaren direkt temas kurularak sürdürülmeye başlanmıştır. Türkiye, “gözlemci” statüsünde yer aldığı ve Doğu Timor’un da üyesi olduğu Portekizce Konuşan Ülkeler Topluluğu (Community of Portuguese Language Countries-CPLP) zirveleri ve BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı gibi uluslararası platformlar vasıtasıyla Doğu Timor’a destek vermeye devam etmektedir. Her iki ülkenin de bir diğerinde büyükelçiliği bulunmayıp, Türkiye’nin Cakarta (Endonezya) büyükelçiliği Doğu Timor’a akreditedir.
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler gerek ulaşım sorunları gerekse Doğu Timor’un genç ve küçük ekonomiye sahip bir ülke oluşu sebebiyle henüz başlangıç seviyesindedir. Karşılıklı ticaret hacmi 1 milyon dolar seviyesinin altında ve büyük oranda Türkiye’den Doğu Timor’a ihracat şeklinde gerçekleşmektedir. Öne çıkan ihracat ürünleri; buğday unu, su ve meyve suyudur.
Müslümanların Durumu
Doğu Timor’da nüfusun %98’i Hristiyan’dır ancak toplumun önemli bir kesiminde yerel inançlarla Hristiyanlık iç içe geçmiştir. Ülkedeki %95 civarındaki Katolik nüfus bu alanda dünyada en yüksek oranlardan biridir. Ancak bu oranın Endonezya hâkimiyeti döneminde anayasanın animist inançlara izin vermeyişi nedeniyle arttığı ve Katolik Hristiyanlığa kitlesel geçişlerin yaşandığı bilinmektedir.
Doğu Timor’un bağımsızlık kararı aldığı 1999 yılına kadar bölgede 100.000’e yakın Müslüman yaşarken, bağımsızlık ilanı sonrası süreçte ülkedeki Müslümanların çok büyük bir kısmı Timor Adası’nın batı kısmına veya Endonezya’nın diğer bölgelerine göç etmiştir. Günümüzde ülkede yaşayan Müslümanların sayısı 4.000-5.000 civarındadır. Büyük çoğunluğu Endonezyalı ve Malay kökenli olan Doğu Timor Müslümanları içerisinde az sayıda da Arap bulunmaktadır. Müslümanlar daha çok Dili şehrinde ikamet etmektedir ve ülkedeki en büyük cami olan Nur Camii de buradadır. Dördü Dili’de olmak üzere ülkede toplamda altı cami/mescit bulunmaktadır.
Bağımsızlıktan sonra 2002-2006 yıllarında ülkenin ilk başbakanı olarak görev yapan, ardından 2017-2018 yıllarında ikinci kez bu makama gelen Mari Alkatiri, Yemen asıllı bir Müslüman’dır.