Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Dominika Topluluğu |
Yönetim Biçimi | Parlamenter demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 3 Kasım 1978 (İngiltere’den) |
Başkent | Roseau |
Yüzölçümü | 751 km2 |
Nüfusu | 75.000 (2020) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %87 Afrika kökenli siyahi, %9 melez, %3 yerli, %1 Avrupalı ve diğer |
İklimi | Tropikal iklim hâkimdir. |
Coğrafi Konumu | Karayipler’de yer alan Dominika, Karayip Denizi ile Kuzey Atlantik Okyanusu arasında bir ada ülkesidir. |
Komşuları | Bir ada ülkesi olan Dominika’nın hiçbir ülke ile kara sınırı yoktur, kıyı şeridi 148 km’dir. |
Dil | İngilizce (resmî), Fransız Patuası |
Din | %93 Hristiyan, %7 yerel inançlar ve diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 77,7 yıl (2020) |
Okuma-Yazma Oranı | Bilinmiyor |
Para Birimi | Doğu Karayip Doları |
Millî Gelir | 593 milyon dolar (2019 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 8.380 dolar (2019 IMF) |
İşsizlik Oranı | %23 (2000) |
Enflasyon Oranı | %1,4 (2018) |
Reel Büyüme Hızı | %8 (2019) |
Yoksulluk Oranı | %29 (2009) |
İhracat Ürünleri | Gemi ve deniz taşıtları, eczacılık müstahzarları, elektrik teçhizatı, boya malzemeleri, plastik eşya, oyuncak, ferro alyajlar |
İthalat Ürünleri | Petrol gazları, yolcu gemileri, kümes hayvanı eti, plastik ürünler, ağaç, demir-çelik ürünler, kara yolu taşıtları için yedek parça, ilaç |
Başlıca Ticaret Ortakları | ABD, Çin, Meksika, İngiltere, Singapur, Suudi Arabistan, Trinidad Tobago |
Ülke Tarihi
Dominika’nın sömürge öncesi tarihine ilişkin bilinenler oldukça sınırlıdır. Bölgede önce Aravakların, ardından Karayip yerlilerinin yaşadığı bilinmektedir. Ada Kristof Kolomb öncülüğündeki seferler sırasında 1493 yılında Avrupalı sömürgeciler tarafından işgal edilmiş, ancak İspanyollar adada kalıcı bir hâkimiyet tesis edememiştir. 16. yüzyılın başlarından itibaren köle taşımacılığı ile Batı Afrika’dan getirilen siyahilerin yerleştirildiği Dominika, 17. yüzyılın ortalarından sonra Fransa’nın hâkimiyet alanına girmeye başlamış ve 1727 yılında resmen bir Fransız kolonisi hâline gelmiştir. Fransızlar Mali, Senegal, Gine ve Fildişi Sahili’nden getirdikleri Afrikalıları köle olarak şeker kamışı ve kahve plantasyonlarında çalışmaya zorlamıştır.
Yedi Yıl Savaşları’nın ardından adadaki Fransız hâkimiyeti sona ermiş ve 1763 yılında Dominika İngiltere’ye devredilmiştir. 1778’de Fransızlar adayı yeniden ele geçirmişse de bu dönem yalnızca birkaç yıl sürmüş ve 1783 Paris Anlaşması’yla ada bir kez daha İngiliz hâkimiyetine girmiştir.
1833’te İngiltere’nin Hindistan dışındaki sömürgelerinde köleliği kaldırması üzerine Dominika’da Afrika kökenlilerin yer aldığı bir yasama meclisi kurulmuş ve böylece Dominika İngiliz Batı Hint Adaları Federasyonu’nun ilk kolonisi olmuştur. 1871’de Britanya Rüzgâraltı Adaları (Leeward Islands) kolonisinin bir parçası hâline gelen Dominika, 1896’da yeniden kraliyet kolonisi içerisinde yer almıştır.
1940 yılında İngiliz Windward Adaları kolonisine, 1958 yılında Batı Hint Adaları Federasyonu’na bağlanan Dominika, federasyonun 1962 yılında dağılmasının ardından 1967’de Birleşik Krallık’a bağlı özerk bir devlet statüsü almış, 3 Kasım 1978’de de bağımsızlığına kavuşmuştur.
Bağımsızlık sonrası süreçte parlamenter demokrasi ile yönetilen ülke, peş peşe yaşanan doğal afetlerden büyük yara almıştır.
Siyasi Yapı
Dominika, İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth) üyesi bağımsız bir devlet olup parlamenter demokrasi ile yönetilmektedir. Devlet başkanı parlamento tarafından seçilen ve görev süresi beş yıl olan cumhurbaşkanıdır. Ekim 2013’te göreve gelen Charles Savari, Ekim 2018’deki son seçimlerde ikinci kez seçilmiştir.
Yasama organı 21 üyesi seçimle, 9 üyesi atama yoluyla belirlenen, 2 üyesi de meclis başkanı ve başsavcı olan 32 sandalyeli parlamentodur. Yürütme organı ise başbakan liderliğindeki hükümettir. Genel seçimlerde en fazla oyu alan partinin lideri cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilmekte ve beş yıl süreyle başbakan olarak görev yapmaktadır. 2004 yılından bu yana başbakanlık koltuğunda oturan Dominika İşçi Partisi (DLP) lideri Roosevelt Skerrit, 2005, 2009, 2014 ve son olarak 2019’daki seçimlerden galip ayrılmıştır. Ülkede bir sonraki seçimlerin 2024 yılında yapılması planlanmaktadır.
Dominika Karayipler Topluluğu (CARICOM) ve Doğu Karayip Devletler Topluluğu (OECS) üyesidir.
Ekonomik Durum
Dominika ekonomisi yalnızca Karayip bölgesinin değil dünyanın da en küçük ekonomilerinden biri konumundadır. 2000’li yılların başlarına kadar başta muz üretimi olmak üzere tarıma dayalı olan ekonomi, son yıllarda turizm ve inşaat sektörüne yapılan yatırımlarla hizmet sektörüne bağımlı hâle gelmiştir. Ancak dağlık bir araziye sahip olması, plajlarının azlığı, havaalanı ve tesislerin yetersizliği ve son yıllarda art arda yaşanan doğal afetler, turizm sektörünün büyümesini yavaşlatmaktadır.
Ağustos 2015’teki Erika ve Eylül 2017’deki Maria kasırgaları ülkeye büyük zarar vermiş ve ekonomiyi çökme noktasına getirmiştir. Ülke dış yardım ve fonların desteğiyle yaşadığı zorlukları aşmaya çalışmaktadır. İşsizlik ve yoksulluk oranlarının oldukça yüksek seyrettiği Dominika, dalgalı ekonomik büyüme trendiyle istikrardan uzak bir görüntü çizmektedir.
Tarım sektörü hâlen halkın en önemli geçim kaynağıdır. İstihdamın %40’ı, millî gelirin dörtte biri, tarım sektöründen karşılanmaktadır. Yetiştirilen başlıca ürünler; muz, kakao, mango, Hindistan cevizi, narenciye, kahve, çiçek ve diğer tropik meyvelerdir.
Sanayi sektörü istihdamın üçte birini karşılarken, öne çıkan sahalar; sabun üretimi, Hindistan cevizi yağı üretimi, mobilya ve ayakkabıdır. Giderek büyüyen hizmet sektörü ise GSYİH’nin %65’ini karşılamaktadır. Turizm ve inşaat, hizmet sektörünün en önemli iki sahası konumundadır.
Dominika’nın dış ticaret kapasitesi oldukça sınırlıdır. Ülke tamamen ithalata bağımlıdır. 2005-2015 yılları arasında toplam dış ticaret hacmi ortalama 250 milyon dolar civarında seyrederken, 2018 yılında 19 milyon doları ihracat, 270 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 289 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Dominika’nın dış ticaretteki en önemli partneri ABD’dir.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Dominika arasındaki ilişkiler yakın geçmişe kadar sembolik düzeyde seyretmiştir. Son yıllarda Türkiye’nin Karayip bölgesindeki ada ülkelerine yönelik açılımlarıyla beraber ilişkilerde görece bir canlanma tesis edilmiştir. Siyasi ilişkiler daha ziyade uluslararası platformlar vesilesiyle sürdürülmektedir. Bugüne kadar iki ülke arasında başkanlık düzeyindeki tek ziyaret 2011 yılında Başbakan Roosevelt Skellit tarafından gerçekleştirilmiştir. İki ülkenin bir diğerinde büyükelçiliği bulunmayıp, Santo Domingo (Dominik Cumhuriyeti) büyükelçiliğimiz Dominika’ya akreditedir. Dominika’nın da İstanbul’da bir fahri konsolosluğu bulunmaktadır.
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler, Dominika’nın sınırlı ticari kapasitesi ve ulaşım güçlüklerinin de etkisiyle başlangıç seviyesindedir. Karşılıklı ticaret hacmi 2000’li yıllarda genel olarak birkaç milyon doları aşmamıştır ve 2019 yılında tamamına yakını Türkiye’den Dominika’ya ihracat olmak üzere 1,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Dominika’ya ihraç edilen başlıca ürünler; inşaat demiri, demir-çelik ürünler, petrol yağları, izole edilmiş tel ve kablolar, prefabrik yapılar, temel gıda ürünleri ve iş makineleridir.
Müslümanların Durumu
Dominika’daki ilk Müslümanların 16. yüzyılın başlarından itibaren köle taşımacılığı yoluyla Mali, Senegal, Fildişi Sahili ve Gine gibi Batı Afrika coğrafyasından getirilen Müslüman Afrikalılar olduğu tahmin edilmektedir. Ancak farklı bölge ve kültürlere mensup bu unsurların dinlerini ve geleneklerini yaşatmalarına izin verilmemiş, böylece bu ilk Müslümanlar yüzlerce yıllık sömürge dönemi içerisinde kimliklerini kaybetmiştir.
Bugün ülkedeki Müslümanların çoğunluğu yine Afrika kökenlidir. 20. yüzyılın ikinci yarısında ABD’deki siyahi Müslüman hareketlerin ve özellikle Malcolm X’in etkisiyle İslam Karayip coğrafyasının diğer bölgelerinde olduğu gibi Dominika’da da yeniden canlanmaya başlamıştır. 1960’lardan itibaren ülkede ihtida edenler, yakın coğrafyada Müslümanların daha yoğun yaşadığı ve kültürel olarak da yakın oldukları Trinidad Tobago, Guyana ve ABD’ye giderek İslamiyet’e dair bilgi ve kültürlerini arttırma arayışına girmiştir. Ancak 1980’li yıllarda ülke yönetiminin katı tutumu sebebiyle yurt dışına giden Müslümanların ülkeye girişlerine izin verilmemiştir.
Günümüzde ülke nüfusunun kahir ekseriyeti Hristiyan’dır. Müslümanların sayısının -tam olarak bilinmemekle birlikte- birkaç yüzle sınırlı olduğu tahmin edilmektedir. Bununla birlikte tüm Latin coğrafyası ve Karayip bölgesinde olduğu gibi, son yıllarda Dominika’da da İslamiyet’e yönelik ilgi giderek artmakta ve her yıl yerel halktan ihtida edenlerle bu ilgi perçinlenmektedir. Özellikle bir ABD kuruluşu olan Ross Tıp Okulu’nda Müslüman öğrenciler oldukça etkindir. Ülke Müslümanlarını temsil pozisyonunda olan ve bugün bağımsız bir yapı olarak kendi ayakları üzerinde durabilen Dominika Müslüman Topluluğu 1995 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Dominika’da ibadete açık üç cami bulunmaktadır. Bunlar başkentteki Roseau Camii, Portsmouth’taki El-Ensar Camii ve Kalinago Bölge Camii’dir. Son yıllarda ülke yönetiminin Müslümanlara yönelik tavrı genel olarak makul düzeydedir.