Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | El Salvador Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Başkanlık tipi demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 15 Eylül 1821 (İspanya’dan) |
Başkent | San Salvador (2.1 Milyon) |
Yüzölçümü | 21.041 km2 |
Nüfusu | 6.4 Milyon (2018) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %86.3 Mestizo, %12.7 Beyazlar, %1 Diğer |
İklimi | Kıyı şeridinde tropikal iklim hakimken iç bölgelerde yükselti arttıkça daha serin bir iklim görülmektedir. Kasım-Nisan arası kurak, Mayıs-Ekim ayları yağışlı geçmektedir. |
Coğrafi Konumu | Bir Orta Amerika ülkesi olan El Salvador, karadan Guatemala ve Honduras, kıyıdan Kuzey Pasifik Okyanusu ile çevrilidir. |
Komşuları | Honduras (391 km), Guatemala (199 km), kıyı şeridi (307 km) |
Dil | İspanyolca, Nahua |
Din | %86 Hristiyan, %12 Ateist, %2 Diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 75.1 Yıl (2018) |
Okuma-Yazma Oranı | %88.1 (2016) |
Para Birimi | Salvador Kolonu |
Millî Gelir | 26.057 Milyar Dolar (2018 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 3.924 Dolar (2018 IMF) |
İşsizlik Oranı | %7 (2017) |
Enflasyon Oranı | %1 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %2.5 (2018) |
Yoksulluk Oranı | %32.7 (2016) |
İhracat Ürünleri | Hazır giyim, plastik eşya, şeker pancarı, su, tıbbî ilaç, petrol yağları, kahve, hazır gıda, konserve deniz ürünleri |
İthalat Ürünleri | Petrol yağ ve gazları, tıbbî ilaç, telefon cihazları, binek otomobiller, elektrik enerjisi, örme mensucat, mısır, motorlu taşıtlar, sentetik iplik |
Başlıca Ticaret Ortakları | ABD, Çin, Meksika, Honduras, Nikaragua, Guatemala, Panama, Kosta Rika |
Ülke Tarihi
El Salvador topraklarının sömürge öncesi döneme ait tarihi, Orta Amerika coğrafyasının tarihi ile ortaktır. Bölgenin en büyük medeniyetlerinden biri olan Mayaların izlerine El Salvador topraklarında da rastlanmaktadır. 15. Yüzyılın sonlarında Amerika kıtasındaki sömürgecilik faaliyetlerine başlayan İspanyollar, 1524 yılında El Salvador topraklarını işgale başlamış ve yüzyılın ortalarına doğru 1540’ta bölgeyi kontrolü altına almıştır. Yaklaşık 300 yıl İspanyol hakimiyeti altında kalan El Salvador, bu süreçte Guatemala’nın bir eyaleti olarak varlığını sürdürmüştür. 19. yüzyılın ilk çeyreğinde kıtada başlayan bağımsızlık süreci neticesinde El Salvador da 15 Eylül 1821 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir. Bağımsızlıkla birlikte Birinci Meksika İmparatorluğu’nun bir parçası haline gelen El Salvador, 1823’te imparatorluğun dağılmasından sonra bölgede bağımsızlığını ilan eden ülkelerin bir araya gelmesiyle kurulan Orta Amerika Federal Cumhuriyeti içinde yer almış ve bu yapının 1841’de sona ermesi ile müstakil bir devlet haline gelmiştir. Yüzyılın sonlarında 1896’da Nikaragua ve Honduras ile birlikte kurulan Orta Amerika Büyük Cumhuriyeti ise kısa ömürlü olmuş ve yalnızca iki yıl sonra dağılmıştır.
20. yüzyılda ülke yönetiminin büyük oranda askerî cuntaların elinde olduğu El Salvador’da ilk serbest seçimler 1930 yılında yapılabilmiş, ancak Mart 1931’de iktidara gelen Arturo Aroujo yalnızca 9 ay görevde kalabilmiş ve askerî darbe ile görevden alınmıştır. Darbe sonrası iktidara gelen Maximiliano H. Martinez, 1944 yılına kadar ülkeyi dikta yönetimi ile idare etmiş, 1932 yılında yönetim karşıtı isyanlarda on binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Bu dönemden itibaren 1960’ların sonlarına kadar yüz binden fazla El Salvadorlu, komşu Honduras’a kaçmıştır.
1979’da yeni cunta yönetiminin göreve gelmesinin ardından, artan yoksulluk, hayat pahalılığı, siyasî istikrarsızlıklar ve güvenlik zafiyetleri ülkeyi iç savaşa sürüklemiştir. ABD destekli cunta yönetimi ile Marksist-Leninist çatı örgüt Farabundo Martí Ulusal Kurtuluş Cephesi (FMLN)’nin başını çektiği taraflar arasında 1992 yılına kadar devam eden iç savaşta yaklaşık 80 bin kişi hayatını kaybetmiş, yarım milyon kişi ülke içinde yerinden edilmiş bir o kadarı da ülke dışında mülteci konumuna düşmüştür. Soğuk Savaş’ın son dönemecinde ABD’nin müttefik kabul ettiği El Salvador yönetimine verdiği destek, ülke tarihinin en büyük yıkımlarından biri olmuştur. 1990 yılında BM kontrolünde başlayan barış müzakereleri neticesinde 16 Ocak 1992’de Mexico City’de imzalanan Chapultepec Barış Antlaşması ile resmen sona ermiştir.
İç savaşın sona ermesinin ardından El Salvador’da anayasal demokratik sisteme geçiş yapılmış ve ülke siyasî, ekonomik ve toplumsal alanlarda toparlanma sürecine girmiştir. Ancak geride kalan çeyrek yüzyılı aşkın zaman diliminde ülke hala yoksulluk, rüşvet, yüksek suç oranları, uyuşturucu gibi pek çok kronik sorunla boğuşmaya devam etmektedir.
Siyasî Yapı
Uzun yıllar askerî yönetimler tarafından idare edildikten sonra 1992’de imzalanan barış antlaşması ile demokratik sisteme geçen ve ilk çok partili seçimlerin 1994’te yapıldığı El Salvador, halihazırda başkanlık sistemi ile yönetilen anayasal bir sisteme sahiptir. Devlet başkanı ve yardımcısı beş yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. Devlet başkanı aynı zamanda yürütme erkinin başıdır ve hükümete başkanlık etmektedir.
Ülkede son başkanlık seçimleri Şubat 2019’da gerçekleştirilmiştir. Seçimin ikinci turunda aldığı %53’lük oy oranıyla Nayib Bukele Ortez, El Salvador’un yeni devlet başkanı olmuş ve 1 Haziran 2019 tarihinde göreve başlamıştır. 20. yüzyılın başlarında Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya göç eden Filistin asıllı bir aileye mensup olan Nayib Bukele, başkan seçilmeden önce başkent San Salvador’da belediye başkanlığı görevinde bulunmuştur.
Yasama organı 84 sandalyeli tek kanatlı meclistir. Üyeler partilerin aldığı oy oranlarına göre orantılı temsil metoduyla belirlenmekte ve 3 yıllığına göreve gelmektedir. Son meclis seçimleri Mart 2018’de gerçekleştirilmiş olup, bir sonraki seçimlerin 2021 yılında yapılması planlanmaktadır. Son seçimlerde Başkan Bukele’nin partisi ARENA oyların %41.7’sini alarak 35 sandalye kazanmıştır.
Ekonomik Durum
El Salvador, dolarizasyon politikasının benimsendiği 2001 yılından bu yana ekonomi politikalarını ABD ve küresel finans kuruluşlarına teslim etmiş durumdadır. Ülkede halkın üçte biri yoksulluk sınırının altında yaşamakta ve kişi başı ortalama yıllık gelir 4 bin dolar civarındadır. Son on yılda düşük sayılabilecek %2.5’luk ortalama büyüme oranı yakalayan El Salvador’da kamu borçları da önemli ekonomik sorunlardan biridir. İşsizlik oranları resmî rakamlara göre %7 olsa da, gerçekte bunun çok daha üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
Ülke ekonomisi büyük oranda hizmet sektörüne bağlıdır. Gerek istihdamın gerek millî gelirin yarısından fazlası hizmet sektöründen karşılanmaktadır. Ayrıca ABD’de yaşayan El Salvadorluların gönderdikleri dövizler de ülkenin en önemli gelir kaynakları arasında yer almaktadır.
Ülke bol yağış alması bakımından tarıma elverişlidir. Başlıca tarım ürünleri kahve, pirinç, şeker, mısır, fasulye, yağlı tohumlar, pamuk ve sorgumdur. Sanayi sektöründe öne çıkan sahalarsa gıda işleme, tekstil, petrol, gübre, kimya, mobilya ve hafif metaldir.
Dış ticarette son yıllarda Şili, Dominik, Tayvan, Meksika, Kolombiya, Panama gibi pek çok ülke ile serbest ticaret antlaşmaları imzalanmıştır. Buna karşın gerek ithalatta gerek ihracattaki ABD tekeli devam etmektedir. Öyle ki son yıllarda 15 milyar dolar civarında seyreden toplam dış ticaret hacminin üçte birden fazlası ABD ile gerçekleştirilmektedir. Son on yıldır ihracatı 5 milyar dolar, ithalatı ise 10 milyar dolar seviyelerinde seyreden El Salvador hemen her yıl 5 milyar dolar kadar cari açık vermektedir. Başlıca ihracat ürünleri; hazır giyim, plastik eşya, şeker pancarı, su, tıbbî ilaç, petrol yağları, kahve, hazır gıda ve konserve deniz ürünleridir.
Başlıca ithalat ürünleri ise petrol yağ ve gazları, tıbbî ilaç, telefon cihazları, binek otomobiller, elektrik enerjisi, örme mensucat, mısır, motorlu taşıtlar ve sentetik ipliktir. El Salvador’un dış ticarette ABD dışındaki diğer önemli partnerleri; Guatemala, Meksika, Honduras, Nikaragua, Çin, Panama ve Kosta Rika’dır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile El Salvador arasındaki ilişkiler yakın geçmişe kadar oldukça sınırlı düzeyde seyretmiştir. Bunda tarihî, coğrafî ve kültürel uzaklıkların belirleyici etkisi olmuştur. Ancak son yıllarda Türkiye’nin Latin Amerika’ya yönelik açılımları sonrasında bölge ülkeleri ile olan ilişkileri ivme kazanmıştır. Bu kapsamda El Salvador’la ilişkilerde de belirgin bir güçlenme görülmektedir. İki ülkenin bir diğerinde henüz büyükelçiliği bulunmayıp, Türkiye’nin Guatemala Büyükelçiliği El Salvador’a, El Salvador’un Berlin Büyükelçiliği de Türkiye’ye akreditedir. Ayrıca Türkiye’nin San Salvador’da, El Salvador’un da İstanbul’da bir fahrî konsolosluğu bulunmaktadır. İki ülke arasında devlet başkanlığı düzeyinde bir ziyaret henüz gerçekleşmemiş olup, diplomatik ilişkiler ilgili bakanlıklarca yürütülmektedir.
İki ülke arasındaki ticarî ilişkiler de benzer şekilde son yıllarda önemli bir ivme kazanmıştır. 2015 yılına kadar 5 milyon doların altında seyreden toplam dış ticaret hacmi, 2016 yılında ilk kez 10 milyon doları aşmış, 2017 yılında en yüksek seviyesi olan 29.5 milyon dolara ulaşmış ve son olarak 2018 yılında 17.6 milyon doları Türkiye’den El Salvador’a ihracat, 3.9 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 21.5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den El Salvador’a ihraç edilen başlıca ürünler; demir-çelik, temizlik malzemeleri, elektrik transformatörleri ve akümülatörleri, hazır gıda, çimento ve tekstil malzemeleridir. El Salvador’dan ithal edilen başlıca ürünlerse dondurulmuş balık, elektrik kondansatörleri, kahve, tekstil ürünleri ve canlı bitkidir.
Müslümanların Durumu
İslamiyet’in El Salvador topraklarındaki izlerini İspanyol sömürge dönemine kadar götüren iddialar olmakla birlikte, bu döneme ilişkin somut bir veri bulunmamaktadır. El Salvador’a göç yoluyla geldiği bilinen ilk Müslümanlar, 20. yüzyıl başlarında Osmanlı topraklarından göç eden Suriye, Lübnan ve Filistinli Arap topluluk içindeki küçük gruptur. Esasen bu göçlerle Ortadoğu bölgesinden gelen Arapların büyük çoğunluğu Hristiyan olsa da, aralarında az sayıda Müslüman ailenin de yer aldığı bilinmektedir.
Günümüzde El Salvador’da birkaç bin kişilik küçük bir Müslüman azınlık yaşamaktadır. Ayrıca diğer Latin ülkelerinde olduğu gibi, El Salvador’da da yerli halk arasında İslamiyet’e olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Ülkede biri Sünnî, biri Şiî Müslümanlara ait olmak üzere iki cami bulunmaktadır. Başkent San Salvador’da bulunan Arap-Salvador Kültür Merkezi ve Fatımetüzzehra İslam Kültür Merkezi, ülkedeki Müslümanlara yönelik hizmet vermektedir.