Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Endonezya Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Başkanlık Sistemli Üniter Cumhuriyet |
Bağımsızlık Tarihi | 17 Ağustos 1945 / 27 Aralık 1949 (Hollanda’dan) |
Başkent | Cakarta (10.5 milyon) |
Yüzölçümü | 1.904.569 km2 |
Nüfusu | 266 milyon (2018 tahmini) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %40 Java, %15 Sunda, %3.7 Malay, %3.6 Batak, %3 Madura, %2.9 Betavi, %2.7 Minangkabau, %2.7 Bugis vd. (Ülkede 300 kadar etnik grup yaşamakta olup bunların büyük çoğunluğu yerel etnik gruplardır.) |
İklimi | Tropikal iklim görülür. Bol yağışlı ve nemli iklim sebebiyle geniş ormanlara ve bitki örtüsü çeşitliliğine sahiptir. |
Coğrafi Konumu | Güneydoğu Asya’da, Hint Okyanusu ve Pasifik Okyanusu arasındaki takımadalardan oluşur. |
Komşuları | Malezya (1.881 km), Papua Yeni Gine (824 km), Doğu Timor (253 km), kıyı şeridi (54.716 km) |
Dil | Bahasa Endonezya (Ülkede birbirine benzeyen 250 kadar dil konuşulmakta olup, bugün kullanılan dil bu dillerin ortak noktalarının tespiti ile oluşturulmuş Endonezyaca'dır.) |
Din | %87 Müslümanlık, %10 Hristiyanlık, %3 Diğer (Hinduizm, Budizm, Konfüçyanizm) |
Ortalama Yaşam Süresi | 72.4 yıl (2015) |
Okuma-Yazma Oranı | %93.9 (2015) |
Para Birimi | Endonezya Rupisi |
Millî Gelir | 1.015 trilyon dolar (2017 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 3.876 dolar (2017 IMF) |
İşsizlik Oranı | %5.4 (2017) |
Enflasyon Oranı | %4 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %5.2 (2017) |
Yoksulluk Oranı | 10.9 (2016) |
İhracat Ürünleri | Palm yağı, kömür, elektrikli cihazlar, kauçuk, makine aksamı |
İthalat Ürünleri | Petrol yağları, telefon cihazları, motorlu taşıt yedek parçaları, buğday, şeker pancarı ve gıda maddeleri, makine ve mekanik parçalar |
Başlıca Ticaret Ortakları | Çin, Japonya, ABD, Hindistan, Singapur, Malezya, Güney Kore, Tayland, Filipinler, Avustralya |
Ülke Tarihi
Binlerce ada üzerine kurulu Endonezya topraklarının tarihi, komşusu Malezya’nınki ile büyük oranda kesişmektedir. 4-5 bin yıl öncesine ait tarihi bulgular ülkenin bilinen en eski yerleşimcilerinin Malezya topraklarından gelen topluluklar olduğunu göstermektedir. Sahip olduğu coğrafî konum sebebiyle uluslararası deniz ticareti açısından büyük önem taşıyan bölge, tarih boyunca Çin, Hint, İran ve Bizans devletlerinin ilgisini çekmiştir.
Endonezya 16. yüzyıldan itibaren sömürgeci politikalara maruz kalmıştır. Önce Portekiz, ardından yüzyılın sonlarında Hollandalı denizci ve tüccarlar bölgeye ulaşmıştır. Burada müstakil faaliyetler gösteren sömürgeci şirketler daha sonra 1602 yılında Hollanda Doğu Hindistan Şirketi (VOC) adı altında birleşmiştir. Hollanda bu şirkete, savaş açma, devletlerle antlaşma imzalama, para basma, koloni kurma gibi yetkiler vermiş ve bir anlamda bu şirketi bölgede bir devlet gibi konumlandırmıştır. Aynı zamanda misyonerlik faaliyetleri de yürüten şirket varlığını yüzyıllar boyunca sürdrmüşse bile 18. yüzyılın sonlarında Hollanda devleti bölgedeki kontrolü eline almıştır.
Hollanda’nın hac ibadetinin yasaklanması, halkın din değiştirmeye zorlanması gibi yöntemler içeren katı sömürgeci politikası, 20. yüzyılın başlarında özellikle ünlü oryantalist Snouck Hurgronje’ın bölgede görev almaya başlaması ile daha farklı bir mecraya kaymış ve Endonezya toplumunun Batılılaştırılması çabasına evrilmiştir.
2. Dünya Savaşı yıllarında Japonya’nın Endonezya’yı işgal etmesi üzerine Hollanda bölgeden çekilmek durumunda kalmış, Japonya’nın savaşı kaybetmesi üzerine 17 Ağustos 1945’te Endonezya bağımsızlığını ilan etmiş fakat Hollanda bu kararı tanımayarak eski sömürgesini yeniden hakimiyeti altına almak üzere harekete geçmiştir. Dört yıl devam eden bu sürecin sonunda 27 Aralık 1949’da Endonezya tam bağımsızlığına kavuşmuştur. Ülkenin bağımsızlık ilanında “Endonezya Birleşik Devletleri” olan ismi, 1950 yılında Endonezya Cumhuriyeti olarak değiştirilmiştir.
Bağımsızlık sonrasında devletin başına, 1920’li yıllardan itibaren bağımsızlık mücadelesinde aktif rol oynayan Ahmed Sukarno geçmiştir. 1965 yılında gerçekleşen darbe sonrası devlet yönetiminde önemli bir pozisyona yükselen Sukarno, 1967 Mart’ında geçici olarak getirildiği devlet başkanlığını 1968 yılında devralmış ve 1998 yılına kadar bu makamda kalmıştır. Daha sonra bu makamda sırasıyla B. Yusuf Habibi (1998-1999), Abdurrahman Vahid (1999-2001), Megawati Sukarnoputri (2001-2004) ve Susilo Bambang Yudhoyono (2004-2014) oturmuştur. Mevcut devlet başkanı ise Temmuz 2014’teki seçimlerden galip ayrılan Joko Widodo’dur.
Siyasî Yapı
Endonezya başkanlık sistemine dayalı bir cumhuriyettir. Devlet başkanı aynı zamanda hükümetin de başıdır. Başbakanlık makamının bulunmadığı ülkede hükümet doğrudan başkan tarafından belirlenir, bakanlar başkan tarafından görevlendirilir ve görevden alınır.
Üniter bir cumhuriyet olan Endonezya’da ilk serbest seçimler 2004 yılında yapılmıştır. Hindistan ve ABD’den sonra dünyanın en büyük üçüncü demokrasisi konumundaki Endonezya’da, devlet başkanı ve yardımcısı beş yılda bir yapılan seçimlerle belirlenir.
“Halkın Danışma Meclisi” adlı parlamento iki kanattan oluşmaktadır. Bunlardan biri 560 üyeli “Temsilciler Meclisi”, diğeri ise 136 üyesi bulunan “Bölgesel Temsilciler Konseyi”dir. Parlamento anayasa değişikliği, devlet başkan ve yardımcısının görevlendirilmesi ve anayasal sınırlar içerisinde görevden alınması hususunda yetkilidir. Temel yasama organı Temsilciler Meclisi olup, Bölgesel Temsilciler Konseyi daha yerel düzeyde kalan hususlarda yetkilidir.
Güneydoğu Asya Uluslar Birliği ASEAN’ın kurucu üyelerinden olan Endonezya, aynı zamanda G-20 üyesi olan tek ASEAN üyesidir. 17.508 adadan oluşan ülke, dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi ve en kalabalık Müslüman ülkesi konumundadır.
Ekonomik Durum
Endonezya, 1 trilyon doları aşan millî geliri ile dünyanın 16. büyük ekonomisi konumundadır. İstikrarlı mali politikaları, genç ve yüksek nüfusu, zengin yeraltı ve yerüstü kaynakları, dış ve iç siyasette dengeli ve sürdürülebilir bir gelişim içerisinde oluşu gibi faktörler sebebiyle Endonezya önümüzdeki yıllar için de büyük bir potansiyele sahiptir. 130 milyona yaklaşan iş gücünün yanı sıra, son 10 yılda yakaladığı ortalama %5.6’lık büyüme trendi, tek haneli enflasyon ve işsizlik rakamları da Endonezya açısından olumlu göstergelerdir.
Ekonominin sektörel dağılımına bakıldığında, hizmet sektörünün %46 ile başı çektiği görülür. Onu %40 sanayi ve %14 ile tarım takip etmektedir. Ülkede istihdamın %47’si hizmet, %32’si tarım ve %21’i sanayi sektöründen karşılanmaktadır.
Dış ticaret hacmi yıllık 300 milyar dolara ulaşan Endonezya’da, başlıca ihracat kalemleri palm yağı, elektrikli cihazlar, kömür, kauçuk ve makine aksamı, başlıca ithalat kalemleri ise petrol yağları, telefon cihazları, motorlu taşıt yedek parçaları, demir-çelik ve temel gıda ürünleridir. Ülkenin dış ticaretteki en büyük ortağı, gerek ihracatın gerekse ithalatın tek başına yaklaşık dörtte birini karşılayan Çin’dir. Endonezya ekonomisi açısından dış ticarette bu ölçekte bir bağımlılığın risk taşıdığı söylenebilir. Dış ticarette Çin dışındaki diğer başat aktörler, Japonya, Singapur, Malezya, ABD, Hindistan, Güney Kore ve Tayland’dır.
Endonezya yeraltı ve yerüstü zenginlikleri bakımından oldukça mümbittir. Sahip olduğu geniş ormanlık alanlar, ağaç, kereste, yaprak açısından ülkeyi ayrıcalıklı bir konuma taşırken, hayvan popülasyonu için de son derece geniş bir zemin sunmaktadır. Ülkedeki gür tropik ormanlar, kauçuk ormanları, bataklık bitkileri, bambular, kerestesi makbul ağaçlar ve bu alanlarda yaşayan binlerce çeşit kuş cinsi, sürüngen, maymun, leopar ve kaplanlar bu kapsamda sayılabilir. Dünyanın en büyük Hindistan cevizi üreticisi olan Endonezya, palmiye yağı, kakao, kahve, tütün ve çay üretiminde de dünyada ilk beş ülke arasında yer almaktadır.
Ülke yeraltı kaynakları bakımından da zengindir. Kalay, petrol, doğalgaz, kömür, boksit, manganez, altın, gümüş, nikel, bakır ve tuz madenleri ülke ekonomisi açısından büyük önem taşımaktadır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Endonezya arasında siyasî, ekonomik ve kültürel açıdan oldukça olumlu ve yakın ilişkiler mevcuttur. Kökeni yüzlerce yıl öncesine dayanan devletler arası ilişkilerin ve ortak inanç değerlerinin iki ülke arasında sağlam bağlar kurulmasında etkisi büyüktür.
Türklerle Endonezya bölgesi arasındaki ilk ilişkilerin 12. Yüzyılda bölgeyi ziyaret ederek İslamiyet’in yayılmasında etkili olan Müslüman Türk alimler aracılığıyla kurulduğu tahmin edilmektedir. 16. yüzyılda bölgenin en önemli devletlerinden AçeSultanlığı’nın sömürgeci Portekiz güçlerine karşı Osmanlı Devleti’nden yardım istenmesi ile iki ülke arasındaki resmî ilişkiler kurulmuş ve o tarihten itibaren de Osmanlı Devleti’nin başta Açe olmak üzere bölgeyle olan ilişkileri iyi niyet çerçevesi içerisinde devam edegelmiştir. Bağımsızlık sonrası süreçte Türkiye ile Endonezya arasındaki resmî ilişkiler 1950 yılında tesis edilmiştir ve Cakarta Büyükelçiliği 1957 yılından bu yana faaliyet göstermektedir. Öte yandan iki ülke başta BM olmak üzere, İslam İşbirliği Teşkilatı, D-8, G-20, MIKTA ve ASEAN gibi uluslararası platformlarda birlikte bulunmaktadır.
İki ülke arasındaki ilişkiler 2000’li yıllarda daha güçlenmiş ve önemli bir ivme yakalamıştır. Özellikle 2004 yılında yaşanan tsunami felaketi sebebiyle R. Tayyip Erdoğan’ın Başbakan sıfatı ile bölgeye yaptığı ziyaret, Türk toplumunun Endonezya halkına verdiği destek ve yardımlar, sivil toplum kuruluşlarının afet sonrası süreçte aldıkları sorumluluk ve inisiyatif, iki ülke arasında çok eskiye dayanan dostluk ilişkilerinin adeta yeniden hatırlanmasını sağlamıştır. İlerleyen yıllarda 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 2011’de, R. Tayyip Erdoğan ise Cumhurbaşkanı sıfatı ile 2015 yılında Endonezya’ya birer ziyaret daha gerçekleştirmişlerdir. Diğer taraftan bir önceki Endonezya Cumhurbaşkanı Susilo Bambang Yudhoyono 2010 yılı Haziran ayında, mevcut Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo ise 2017 yılı Temmuz ayında ülkemizi ziyaret etmiştir.
İki ülke arasındaki ticarî ilişkiler de diğer alanlardaki olumlu gidişatın tesiriyle giderek daha güçlü bir seviyeye taşınmaktadır. 2000’li yılların başlarında 1 milyar doların altında olan yıllık ticaret hacmi son yıllarda 2 milyar dolar civarında seyretmektedir. 2016 yılında 1.678 milyar dolar olarak gerçekleşen dış ticaretin 1.4 milyar doları Endonezya’dan Türkiye’ye ihracat şeklinde gerçekleşmiştir. Türkiye’den Endonezya’ya ihraç edilen başlıca ürünler yaprak ve tütün, buğday unu, boratlar, petrol yağları, elektrik kontrol ve dağıtım tabloları, dokunmuş halı, pamuk, nişasta ve mermerdir. Endonezya’dan Türkiye’ye ihraç edilen başlıca ürünlerse sentetik iplik çeşitleri, tabii kauçuk ve kağıt ürünleridir.
Müslümanların Durumu
Günümüzde dünyanın en büyük Müslüman ülkesi konumundadır. 270 milyona yaklaşan nüfus içerisinde Müslümanların oranı %87 civarındadır ki bu da ülkede 250 milyon civarında Müslümanın yaşadığını ortaya koymaktadır. Öte yandan kesin verilerin bulunmadığı Hindistan’daki Müslüman nüfusa ilişkin tahminler 200 ila 300 milyon arasında değişkenlik göstermekle birlikte, Hindistan Müslümanları azınlık konumunda olduğundan, Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler arasında birinci sırayı yine Endonezya almaktadır.
Miladi 1. yüzyılda Hinduizm’in, ilerleyen yüzyıllarda Budizm’in etkili olduğu Endonezya toprakları, İslamiyet’in ilk yüzyıllarından itibaren, hatta kimi Endonezyalı tarihçilerin iddialarına göre henüz asrısaadet devrinde İslamiyet’le tanışmışsa da bu konudaki veri ve bulgular henüz yeterli seviyede değildir. Bu bakımdan İslamiyet’in bölgeye ilk Hicrî yüzyıllarda Arap, Hint ve İranlı tüccarlar aracılığıyla ulaştığı, buna karşın 12. yüzyıldan itibaren bölgede etkin konuma gelmeye başladığı kabul edilmektedir. 15. yüzyıla gelindiğindeyse İslamiyet hem toplumsal hem de siyasî bakımdan bölgede hakim olmuştur. Özellikle 16-20. yüzyıllar arasındaki siyasî varlığıyla Açe Sultanlığı gerek bölge tarihi gerek İslam medeniyeti tarihi açısından hatırı sayılır bir devlet ve kültür birikimi ortaya koymayı başarmıştır.
15. yüzyıldan itibaren önce Portekiz, ardından Hollanda ve İngiltere tarafından işgal edilen Endonezya toprakları, ortak bir coğrafyayı paylaştığı Malezya gibi, uzun yüzyıllar boyunca Avrupalı sömürge yönetimlerinin katliam ve soykırım politikalarına maruz kalmıştır. Buna karşın Endonezya halkı sömürgeci yönetimlere karşı köklü bir devlet ve millet bilinci ile mücadele etmiş ve dinî duygularını muhafaza etmeyi başarmıştır. İslamiyet’in bölgeye gelişi ve yayılışında, ilerleyen yüzyıllarda özellikle sömürge ve misyonerlik hareketleri karşısında toplumun bir arada tutulmasında önemli rol oynayan tarikat hareketleri, Endonezya’da oldukça etkindir. Bu tarikatler arasında başlıcaları; Kadiriyye, Rifâiyye, Nakşibendiyye, Semmâniyye, Şüttâriyye, Halvetiyye, Şâzeliyye, Ticâniyye ve Kuşâşiyye’dir.