Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Ermenistan Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Başkanlık Tipi Demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 21 Eylül 1991 |
Başkent | Erivan (1 milyon) |
Yüzölçümü | 29.743 km2 |
Nüfusu | 3 milyon (2022) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %98 Ermeni, %2 diğerleri (Rus, Yezidi, Kürt, Süryani vd.) |
İklimi | Ülke genelinde karasal iklim görülür; yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk geçer. |
Coğrafi Konumu | Güneybatı Asya’da yer alan Ermenistan jeopolitik, siyasi ve tarihi açıdan kendisini Avrupa’nın bir parçası kabul etmektedir. Batısında Türkiye, doğusunda Azerbaycan, güneyinde İran ve Nahçivan, kuzeyinde Gürcistan yer alır. |
Komşuları | Azerbaycan (991 km), Türkiye (311 km), Gürcistan (219 km), İran (44 km) |
Dil | Ermenice |
Din | %93,5 Hristiyan, %6,5 diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 75,8 yıl (2021) |
Okuma-Yazma Oranı | %99,8 (2018) |
Para Birimi | Dram |
Millî Gelir | 13,6 milyar dolar (2021 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 4.595 dolar (2021 IMF) |
İşsizlik Oranı | %20,2 (2020) |
Enflasyon Oranı | %6,5 (2022) |
Reel Büyüme Hızı | %-7,4 (2020) |
Yoksulluk Oranı | %26,4 (2019) |
İhracat Ürünleri | İşlenmemiş bakır, demir, demir dışı metaller, elmas, mineraller, gıda ürünleri, sigara, alkollü içecek |
İthalat Ürünleri | Doğalgaz, petrol, gıda ürünleri, tütün, elmas, ilaç, binek otomobil |
Başlıca Ticaret Ortakları | Rusya, Bulgaristan, İsviçre, Gürcistan, Çin, Almanya |
Ülke Tarihi
Günümüzde Ermenistan’ın başkenti olan Erivan, 18. yüzyılın ortalarından 19. yüzyılın ilk çeyreğine kadar bölgenin önemli güçlerinden Revan Hanlığı’na başkentlik etmiştir. 19. yüzyılın ilk yarısına kadar Kaçar Hanedanlığı’na bağlı olan bölge, bundan sonra Çarlık Rusya’nın kontrolüne geçmiştir. 1828’de Ermeni Oblastı’nın oluşturulmasından sonra bölgedeki demografik yapı Ermeniler lehine olacak şekilde değiştirilmiştir. 1850 yılında bölgede Erivan Guberniyası kurulmuş, 1917’de Çarlık Rusya’nın yıkılması akabinde 28 Mayıs 1918’de Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti ilan edilmiştir. İki yıllık bağımsızlık sürecinin ardından 2 Aralık 1920’de Sovyetler Birliği’ne bağlanan ülke, Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adını almıştır.
Sovyetler Birliği tarihi boyunca birliğin içerisindeki özerk cumhuriyetlerden biri olarak varlığını sürdüren Ermenistan, 1988 yılında Azerbaycan’a ait olan Dağlık Karabağ bölgesini işgal etmiş, Sovyetlerin yıkılmasından sonra da 23 Ağustos 1991 tarihinde, bağımsızlığını ilan etmiştir. Bağımsızlığın ardından Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki askerî ve diplomatik kriz daha da tırmanmış, bu süreçte Ermenistan Laçın Koridoru’nu da işgal ederek Dağlık Karabağ’ı ilhak etmiştir. Savaş 1994’te Rusya’nın müdahil olmasıyla sona ermiştir. Ermenistan bu süreçte -Birleşmiş Milletler’e (BM) göre de- Azerbaycan topraklarının %20’sini işgal etmiştir.
2008-2018 yılları arasında ülkeyi yöneten Serj Sarkisyan, Mayıs 2018’de gerçekleştirilen “Kadife Devrim” ile istifaya zorlanmış ve ülke çapında düzenlenen gösterilerin lideri konumundaki Nikol Paşinyan başbakanlığa getirilmiştir.
27 Eylül 2020’de, Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ topraklarında başlayan çatışmalar İkinci Karabağ Savaşı’nın fitilini yakmış ve savaş Azerbaycan’ın kesin zaferiyle neticelenmiştir. 10 Kasım tarihinde yapılan ateşkes anlaşmasıyla da işgal altındaki Dağlık Karabağ’ın en büyük ikinci kenti olan Şuşa’nın yanı sıra Cebrayıl, Fuzuli, Zengilan, Kubadlı kentleri, pek çok yerleşim ve 300’e yakın köy ile İran-Azerbaycan sınırı Azerbaycan kontrolüne girmiştir. Takip eden süreçte on binlerce Azerbaycan vatandaşı uzun yıllardır işgal altında tutulan vatanlarına geri dönmeye başlamış, ayrıca Ermenistan üzerinden açılan koridorla Azerbaycan ile Nahçivan Özerk Bölgesi arasında doğrudan kara erişimi sağlanmıştır.
Siyasi Yapı
Parlamenter demokrasiyle yönetilen Ermenistan’da, 2015 yılında yapılan referandumla cumhurbaşkanının yetkileri başbakana devredilmiştir. Bunda 2008 ve 2013 yıllarındaki seçimleri kazanan Serj Sarkisyan’ın 2018’de görev süresinin bitecek olması etkili olmuştur. Sarkisyan’ın 2018’de görev süresinin dolmasının ardından meclis tarafından başbakan olarak seçilmesi, ülkede 2018 yılında gerçekleşen Kadife Devrim sürecini başlatmıştır.
13 Nisan 2018 tarihinde Sarkisyan yönetimine karşı başlatılan protestolar, 17 Nisan’da Sarkisyan’ın başbakan seçilmesinden sonra ülke çapında yayılmıştır. Gösterilerin lideri konumundaki Nikol Paşinyan, ülkede “kadife” bir devrimin gerçekleşmekte olduğunu açıklamıştır. Sarkisyan’ın Paşinyan ile canlı yayında karşı karşıya geldiği program sadece üç dakika sürmüş, Paşinyan’ı kendisine şantaj yapmakla suçlayan Sarkisyan programı terk etmiştir. Protestoların ülkede hayatı durma noktasına getirmesi üzerine Sarkisyan 23 Nisan’da istifa etmiş, 8 Mayıs tarihinde de Paşinyan meclis tarafından başbakan seçilmiştir. İkinci Karabağ Savaşı’nda büyük bir hezimete uğrayan Ermenistan’da mağlubiyetin en büyük sorumlusu olarak görülen Paşinyan, 25 Nisan 2021’de görevinden istifa etmiştir. Ne var ki adları türlü yolsuzluklara ve skandallara karışan eski siyasilere olan inancını tamamen yitirmiş olan halk, 20 Haziran 2021’de yapılan erken seçimlerde yine Paşinyan’ı tercih etmiştir.
Ekonomik Durum
Sovyetler Birliği döneminde, enerji ve ham madde karşılığında makine, tekstil ve mamul mallar ihraç ederek ekonomisini sanayiye dayalı olarak ayakta tutan Ermenistan, bağımsızlık sonrası süreçte işsizlik ve yoksullukla karşı karşıya kalmıştır. Günümüzde ülkede işsizlik oranı %20 civarında olup, nüfusun dörtte biri yoksulluk sınırı altındadır. Kişi başı yıllık gelirin 4.000-5.000 dolar aralığında olduğu ülkede ekonomik sorunlar halkın en önemli problemleri arasındadır.
Türkiye ve Azerbaycan ile devam eden siyasi sorunlar nedeniyle Ermenistan’ın dış ticarette yalnızca İran ve Gürcistan ile sınırları açıktır. Ülke ekonomisi açısından önemli bir handikap olan bu durum, Ermenistan ekonomisinin Rusya’ya bağımlılığının sürmesine neden olmaktadır.
Ülkede iş gücünün yarısına yakını hizmet sektöründe istihdam edilmektedir; tarım sektöründe çalışanların oranı %36, sanayi sektöründe istihdam edilenlerin oranı ise %17’dir. Buna mukabil tarım sektörünün millî gelirdeki payı %16, sanayi sektörünün %28, hizmet sektörünün ise %54’tür. Yurt dışında çalışan Ermenilerin ülkelerine gönderdikleri dövizler de ülke ekonomisi açısından oldukça önemli bir gelir kalemi oluşturmaktadır.
Ermenistan’ın dış ticaret hacmi 4 ila 6 milyar dolar civarındadır. 2017 yılı dış ticaret hacmi 3,8 milyar doları ihracat, 5 milyar doları ithalat olmak üzere 8,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ermenistan’ın başlıca ticaret ortakları; Rusya, Bulgaristan, İsviçre, Gürcistan, Çin ve Almanya’dır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkiler, gerek sözde Ermeni soykırımı ile ilgili dünya kamuoyundaki suni algılar gerekse Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinde yaşanan sorunlar sebebiyle olumsuz bir seyir izlemektedir. Aslında Türkiye, Ermenistan’ın bağımsızlığını, bağımsızlık ilanının gerçekleştirildiği 1991 yılında tanımış ve bu yeni ülkeye içinde bulunduğu olumsuz şartlar karşısında pek çok alanda destek olmuştur; insani yardımlar, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’ne kurucu üye olarak davet edilmesi gibi adımlar bu kapsamda zikredilebilir.
İki ülke ilişkilerinin normalleşmesi için 2000’li yılların sonlarına doğru Türkiye tarafından bir girişimde daha bulunulmuş, bu kapsamda İsviçre’nin arabuluculuğunda bir araya gelinmiş ve 10 Ekim 2009’da “Diplomatik İlişkilerin Tesisi Protokolü” ile “İkili İlişkilerin Geliştirilmesi Protokolü” imzalanmıştır. Ancak takip eden süreçte bu protokollerin de hayata geçirilmesi mümkün olmamış ve 2018 yılında Ermenistan tarafı protokollerin hükümsüz olduğunu ilan etmiştir. Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi adına son dönemde yeni bir girişim daha başlatılmıştır.
İki ülke arasında güçlü tarihî ve kültürel bağlar olmasına karşın, Ermenistan devletinin Türkiye’nin yapıcı adımları karşısında takındığı tavrı, küresel siyaset odaklarının Türkiye’ye karşı yeni sorun alanları oluşturma ve var olanları muhafaza etme stratejisinin bir sonucu olarak okumak mümkündür.
Müslümanların Durumu
İslamiyet’in bugünkü Ermenistan topraklarının bulunduğu bölgedeki tarihi 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Hz. Ömer’in hilafeti döneminde fethedilen bölge, yüzyıllar boyunca Müslüman yönetimlerin hâkimiyetinde kalmış ancak Sovyet dönemiyle birlikte ülkedeki Azeri, Kürt ve İranlı Müslümanların sayısı giderek azalmıştır. 1991 yılında Ermenistan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından Dağlık Karabağ bölgesini işgali üzerine de Müslümanların çoğu ülkeyi terk etmiştir. Bugün Ermenistan’da nüfusun %95’e yaklaşan çok büyük bir kesimi Hristiyan’dır; geri kalan kesim içerisinde Yezidi, Yahudi, ateist ve 1.000 civarında da Müslüman bulunmaktadır.