Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Fas Krallığı |
Yönetim Biçimi | Parlamenter Monarşi |
Bağımsızlık Tarihi | 2 Mart 1956 (Fransa’dan) |
Başkent | Rabat (1.6 milyon) |
Yüzölçümü | 710.850 km2 |
Nüfusu | 36 milyon (2018) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %99 Arap-Berberî, %1 diğer |
İklimi | Ülkenin kuzey ve orta kesimlerini oluşturan büyük bir bölümünde Akdeniz iklimi görülür. Daha iç bölgeler ve rakımın yüksek olduğu yerlerde iklim daha kurak ve serttir. |
Coğrafi Konumu | Kuzey Afrika’nın en batısında yer alan Fas; Cezayir, Batı Sahara, Atlantik Okyanusu ve Akdeniz ile çevrilidir. Cebelitarık Boğazı ile Avrupa kıtasından ayrılmaktadır. |
Komşuları | Cezayir (1.900 km), Batı Sahara (444 km), kıyı şeridi (1.835 km), ayrıca İspanya (18.5 km) |
Dil | Arapça, Berberîce, Fransızca |
Din | %99 Müslüman, %1 diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 76.7 yıl |
Okuma-Yazma Oranı | %68.5 (2015) |
Para Birimi | Fas Dirhemi |
Millî Gelir | 109.8 milyar dolar (2017 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 3.151 dolar (2017 IMF) |
İşsizlik Oranı | %10.5 (2018) |
Enflasyon Oranı | %0.9 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %4 (2017) |
Yoksulluk Oranı | %15 |
İhracat Ürünleri | Elektronik ürünler, taşıtlar, takı ve aksesuar, fosfat, kimyasal gübreler, tekstil giyim ürünleri, fosforik asitler, sebze-meyve |
İthalat Ürünleri | Petrol yağ ve gazları, motorlu taşıtlar, taşıt yedek parçaları, buğday ve mahlut, elektronik tel, kablo ve diğer iletkenler |
Başlıca Ticaret Ortakları | İspanya, Fransa, Çin, İtalya, ABD, Brezilya, Almanya, Türkiye, Portekiz, İngiltere, Rusya, Suudî Arabistan |
Ülke Tarihi
Bugünkü Fas topraklarının bulunduğu Kuzey Afrika’nın batı kısmında kalan coğrafya, binlerce yıllık köklü tarihe sahip olmakla birlikte, M.Ö. devirlere ait bilgilerin son derece sınırlı olduğu bir bölgedir. Fas’ın bilinen en eski yerleşimcileri olan Berberîlerin M.Ö. 3. binyıldan beri burada oldukları kabul edilmekte, Berberîleri oluşturan Masmûte, Zenâte, Senhâce gibi kabilelerin Mısır, Yemen gibi doğu bölgelerinden gelerek buraya yerleştikleri varsayılmaktadır. Tüm kuzey Afrika’yı hakimiyeti altına alan Kartaca İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından Fenikelilerle birlikte Akdeniz kültürünün etkisi altına giren Fas coğrafyası M.S. 40’tan itibaren yaklaşık dört asır Roma İmparatorluğu’nun, 5. yüzyıldan itibaren de Vandallar, Vizigotlar ve Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyeti altında kalmıştır.
Fas topraklarındaki İslam hakimiyeti 7. yüzyılın sonlarında Emevîler tarafından gerçekleştirilen fetihle başlamış, zaten yüzyıllardır Arap etkisi altındaki bu coğrafyanın aslî unsuru olan Berberîler, bu tarihten itibaren Araplaşmaya başlamış ve böylece bu bölgede yeni bir kültür doğmuştur. 8. ve 9. yüzyıllarda İdrisîlerin hakimiyet kurduğu Fas coğrafyası daha sonra Haricîler, Fatımîler ve Endülüs Emevîlerinin nüfuz mücadelelerine sahne olmuştur.
11. yüzyılın ortalarından itibaren, Fas’ın yanı sıra Cezayir’in batısı ve Güney İspanya’yı da kontrol altına alan Murabıtlar, yaklaşık bir asır ülkeyi yönetmiş, Murabıt hakimiyetine son veren Muvahhidler de yine bir asır kadar Fas ve civarında hüküm sürmüştür. Görece huzur ve sükunetin sağlandığı bu iki yüzyıllık dönemde ülkenin kalkınma ve gelişmesi noktasında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu olumlu tablo Muvahhidlerin hakimiyetine son veren Merinîlerin ilk dönemlerinde de devam etmiş, ancak 14. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yönetimin zayıflaması siyasî istikrarsızlık ve dağılmayı beraberinde getirmiştir. Böylece 1269 yılında Muvahhidlerin başkenti Marakeş’in alınması ile kurulan Merinî Devleti 1465 yılında yıkılmıştır.
15. yüzyılın ortalarından itibaren sömürgeci Portekiz’in saldırılarına maruz kalmaya başlayan Fas’ta, Merinîlerden sonra Sa’dîler ve yer yer Vattâsîler hakimiyet kurmuşsa da, bu dönemde güçlü bir yönetim tesis edilememiştir. Daha sonra Fas’ta köklü bir devlet geleneği oluşturmayı başaran Alevî Filâlîler, günümüze kadar varlığını koruyan devletlerini 17. yüzyıl ortalarında kurmuşlardır.
19. yüzyılın ortalarından itibaren Fransa, İspanya ve İngiltere, hatta zaman zaman Almanya arasında büyük bir nüfuz mücadelesine sahne olan Fas, 1912’de imzalanan antlaşmalarla bir kısmı Fransa’nın bir kısmı İspanya’nın himayesi altında kalacak şekilde sömürgeleştirilmiştir. Kıta ülkelerinin aksine yüzyıllar boyunca bağımsız kalmayı başaran Fas’ta bu gelişmeye rağmen özellikle kırsal alanlarda sömürge yönetimleri tanınmamış ve ciddi bir direniş gösterilmiştir. Nitekim Abdülkerim El-Hattabî liderliğindeki hareket İspanyollara karşı galip gelerek Haziran 1921’de bağımsızlığını ilan ederek Rif Cumhuriyeti’ni kurmuşsa da İspanya 1926’da tekrar hakimiyeti ele geçirerek Hattabî’yi esir almış ve devletini ortadan kaldırmıştır.
Fas’ta bir taraftan Fransa ve İspanya sömürgesi devam ederken, bir taraftan da geleneksel sultanlık yönetimi varlığı sürdürmüştür. 1927 yılında başa geçen V. Muhammed döneminde bağımsızlık hareketleri baş göstermiş, özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bu süreç daha da hızlanmıştır. Nihayet 2 Mart 1956’da Fransa ile bağımsızlık antlaşması imzalanmış, 5 Nisan 1956’da da İspanya himaye İfni, Sebte ve Melile dışında kalan topraklardaki himayesini kaldırmıştır. İfni 1969 yılında Fas’a dahil olurken, Sebte ve Melila halen İspanya’nın Fas coğrafyasındaki denizaşırı toprağı olma özelliğini sürdürmektedir.
Bu tarihten itibaren Fas için yeni bir dönem başlamış Kasım 1956’daki BM üyeliğinin ardından 5. Muhammed kral unvanını almıştır. Onun 1961 yılında vefatı üzerine yerine oğlu 2. Hasan geçmiş ve o da 1999’daki vefatına kadar 38 yıl devleti yönetmiştir. 2. Hasan’ın ölümü üzerine yerine geçen oğlu 6. Muhammed halen devlet yönetiminin başındadır.
Siyasî Yapı
1956 yılına Fransa ve İspanya hakimiyetinden kurtularak bağımsızlığına kavuşan Fas, anayasal meşrutî monarşi ile yönetilen bir devlettir. Devletin başı olan kral, aynı zamanda askerî ve dinî lider olarak da kabul edilmekte, “başkomutan” ve “inananların emiri” sıfatlarını uhdesinde tutmaktadır. Halkın tamamına yakınının Müslüman olduğu ülkede anayasaya göre devletin dini İslam, resmî dili de Arapça olarak belirtilmiştir.
Ülkede iki meclis bulunmakta olup, parlamentoyu oluşturan bu iki meclisten biri milletvekillerinden oluşan “Temsilciler Meclisi”, diğeri ise sivil toplum temsilcilerinden oluşan “Danışmanlar Meclisi”dir. 395 üyesi bulunan Temsilciler Meclisi beş yılda bir yapılan seçimlerle halk tarafından belirlenirken, 270 üyeli Danışmanlar Meclisi ise yerel danışmanlar vemeslek oda birlikleri temsilcileri tarafından 9 yıllığına seçilmekte, her üç yılda bir 1/3 oranında yenilenmektedir. İdarî olarak 16 bölgeye ayrılan Fas’ta bu bölgelere bağlı olan toplam 62 vilayet bulunmaktadır.
Ekonomik Durum
İstikrarlı siyasî yapısı, yüksek genç nüfus oranı, 100 milyar doları aşan millî geliri ve son yıllarda yakaladığı düzenli büyüme trendi ile Fas, gelişmekte olan ve yüksek potansiyele sahip bir Kuzey Afrika ülkesi olarak öne çıkmaktadır. Ülke ekonomisinin taşıyıcı ayakları olarak tarım, imalat, balıkçılık ve turizmdir. Millî gelirin sektörel dağılımına bakıldığında ilk sırada %56 ile hizmet sektörünün geldiği görülmektedir. Onu %29 ile sanayi ve %15 ile tarım takip etmektedir. Bununla birlikte tarım sektörü istihdamın %40’ını tek başına karşılamaktadır. Ülkede Akdeniz ikliminin görüldüğü kuzey ve batı kesimler büyük oranda tarıma elverişli olması sebebiyle halkın büyük bir bölümü için tarım başlıca geçim kaynağıdır.
Tarım sektörü dışında ülkenin en önemli gelir kaynaklarından biri de fosfat ihracatıdır. Dünyanın en zengin fosfat yataklarına sahip olan ülkede, son yıllarda ekonomide tarım ve fosfata olan bağımlılığı azaltmak adına politikalar yürütülmekte, bu kapsamda imalat ve turizm sektörleri güçlendirilmeye çalışılmaktadır.
Son 10 yılda %4’lük bir ortalama büyüme hızı yakalayan ülkede, enflasyon oranı düşük seyretmekte, yoksulluk ve işsizlik oranı da korkutucu boyutların altında bulunmaktadır. Bu durum dış yatırımcı ve ülke turizmi açısından olumlu referanslar sağlamaktadır. Öte yandan yurtdışında (çoğunluğu Fransa’da) bulunan yaklaşık 2 milyon Faslı aracılığıyla ülkeye giren döviz de ekonomi açısından önemli bir kaynak oluşturmaktadır.
Fas’ın dış ticaret hacmi son yıllarda 60-70 milyar dolar bandında seyretmektedir. 2017 yılında dış ticaret 70.6 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, bunun 45 milyar dolarını ithalat, 25.6 milyar dolarını ihracat kalemleri oluşturmuştur. Fas’ın başlıca ihraç ürünleri; binek otomobiller, elektronik iletkenler, kimyasal gübreler, fosfat ve fosfattan elde edilen ürünler, sebze-meyve ve tekstil ürünleridir. Başlıca ithalat kalemleri ise; petrol yağ ve gazları, motorlu taşıtlar ve bunların yedek aksamı, telefon cihazları, buğday ve elektronik iletkenlerdir. Fas’ın dış ticaretteki en önemli iki ortağı Fransa ve İspanya olup, bu iki ülke Fas’ın ihracatının yaklaşık yarısını, ithalatının da yaklaşık üçte birini karşılamaktadır. Dış ticaretteki diğer önemli aktörler Çin, İtalya, ABD, Almanya, Brezilya, Türkiye, Rusya, İngiltere ve Suudî Arabistan’dır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Fas arasındaki ilişkiler karşılıklı saygı ve iyi niyet çerçevesinde olumlu bir şekilde devam etmektedir. Fas’ın 1956 yılında ilan ettiği bağımsızlığı çok kısa süre sonra tanıyan Türkiye, o tarihten bu yana Fas ile dostluk ilişkilerini sürdürmektedir. İki ülkenin hizmet halindeki büyükelçilikleri ikili ilişkileri hızlandırmaktadır.
Fas ve Türkiye arasındaki üst düzey ziyaretler de yoğun biçimde devam etmektedir. Fas Kralı VI. Muhammed 2014 yılı Aralık ayında ailesi ile birlikte ülkemize bir ziyaret gerçekleştirmiş ve ziyarette Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan tarafından karşılanmıştır. Erdoğan da, 2013 yılında Başbakan sıfatı ile Fas’ı ziyaret etmiş, bunun dışında iki ülke arasında üst düzey pek çok ziyaret ve görüşme gerçekleştirilmiştir.
İki ülke arasındaki ticarî ilişkiler oldukça iyi durumdadır. 2000’li yılların başlarından itibaren büyük artış gösteren ticaret hacmi, ekonomik ilişkilerin geldiği seviyenin açık göstergesi konumundadır. Öyle ki, 2000 yılında 143 milyon dolar olan ticaret hacmi, 2008 yılında 1.3 milyar dolara çıkarak 10 kat artmış, 2017 yılında bu rakam 2.6 milyar dolara ulaşmıştır. Bunun 1.9 milyar doları Türkiye’den Fas’a ihracat şeklinde gerçekleşmiştir. Fas’ın Türkiye’den ithal ettiği başlıca ürünler motorlu taşıtlar, pistonlu motorlar, demir-çelik, mücevher, pamuklu mensucat, beyaz eşya ve oto yedek parçadır. Fas’ın Türkiye’ye ihraç ettiği başlıca ürünlerse motorlu taşıtlar, kimyasal gübreler, fosfat ve ürünleri, altın ve gümüştür.
İki ülke arasındaki kültürel ilişkiler de son yıllarda giderek güçlenmektedir. Özellikle turizm alanında iki ülke vatandaşlarının seyahatlerinde birbirlerine olan ilgisinin arttığı görülmektedir. Ortak dinî, tarihî ve kültürel değerlerin iki ülke ilişkilerindeki olumlu ivmeyi sürdürme noktasında taşıyıcı bir güç olduğu görülmektedir.
Müslümanların Durumu
Fas coğrafyası İslam’la en erken tanışan bölgelerden biridir. 7. Yüzyılda Emevîler döneminde fethedilen Fas toprakları hızlı bir şekilde İslamlaşmış, hatta bölgenin aslî unsuru olan Berberîler de, 3. yüzyıldan itibaren Araplarla kurdukları ilişkilerin İslam’la birlikte daha da güçlenmesi ile birlikte giderek Araplaşmışlardır. Bu dönemden itibaren günümüze dek İslam, Fas coğrafyasının aslî unsuru olarak varlığını muhafaza etmiştir. Günümüzde İslam ülkenin resmî dini olupFas nüfusunun tamamına yakını Müslümandır. Halkın büyük bir çoğunluğu Malikî mezhebine mensup Sünnîlerdir.
Krallıkla yönetilen Fas, geçtiğimiz yıllarda Kuzey Afrika ve Ortadoğu coğrafyasını derinden etkileyen “Arap Baharı” sürecinden en az etkilenen ülkelerden biri olmuştur. Devlet yönetiminin süreci öngören yaklaşımı ile kitlesel hareketlenmelerin önüne geçecek görece düzenlemeleri hızlıca hayata geçirmesi, Fas’ı Arap Baharı sürecinin dışında tutmuştur.