Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | İzlanda Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Parlamenter demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 17 Haziran 1944 (Danimarka’dan) |
Başkent | Reykyavik (120.000) |
Yüzölçümü | 103.000 km2 |
Nüfusu | 350.000 (2019) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %94 Norveçli ve Kelt kökenli, %6 diğer |
İklimi | Ilıman iklim hâkimdir. Yazlar serin, kışlar yağışlıdır. |
Coğrafi Konumu | Kuzey Avrupa’da bir ada ülkesi olan İzlanda, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda, İngiltere’nin kuzeybatısında, Grönland ile İskandinavya Yarımadası arasında yer almaktadır. |
Komşuları | Bir ada ülkesi olan İzlanda’nın hiçbir ülkeyle kara sınırı yoktur. Kıyı şeridinin uzunluğu 4.970 km’dir. |
Dil | İzlandaca, İngilizce, Almanca |
Din | %83 Hristiyan, %7 dinsiz ya da belirtilmemiş, %10 diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 83,1 yıl (2018) |
Okuma-Yazma Oranı | %99 (2018) |
Para Birimi | İzlanda Kronu |
Millî Gelir | 24,544 milyar dolar (2018 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 74.278 dolar (2018 IMF) |
İşsizlik Oranı | %2,8 (2017) |
Enflasyon Oranı | %1,8 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %4,6 (2018) |
Yoksulluk Oranı | Bilinmiyor |
İhracat Ürünleri | Balık ve balık ürünleri, alüminyum, ferro alyajlar, tarım ürünleri, tıbbi ürünler, petrol yağları. |
İthalat Ürünleri | Makine ve teçhizat, işlenmemiş alüminyum, tekstil ürünleri, gıda maddeleri, petrol ürünleri. |
Başlıca Ticaret Ortakları | Hollanda, İspanya, Almanya, Çin, İngiltere, Fransa, ABD, Norveç, Danimarka. |
Ülke Tarihi
İzlanda’nın bilinen tarihi 9. yüzyıldan başlatılmaktadır. Adada bu tarihten önceye ait bulgulara da rastlanmakla birlikte, adanın Norveç bölgesinden gelen Vikingler tarafından 9. yüzyıl ortalarında keşfedildiği ve daha sonra da yerleşimlerin başladığı tahmin edilmektedir. Bu tarihten itibaren bölgede yerel yönetimler kurulmuş ve 10. yüzyıl sonlarında Hristiyanlık kabul edilmiştir.
1262 yılında Norveç Krallığı’nın hâkimiyeti altına giren İzlanda, 14. yüzyılın sonlarında Norveç, İsveç ve Danimarka’nın birleşmesiyle kurulan Kalmar Birliği’nin bir parçası olmuştur. İsveç’in 1523’te bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte İzlanda, 1814 yılına kadar tek yönetim olarak devam eden Danimarka-Norveç birlikteliği içerisinde varlığını sürdürmüştür. 15-18. yüzyıllarda farklı tarihlerde bölgeyi etkisi altına alan salgın hastalıklar, kıtlıklar, korsanlık faaliyetleri ve volkanik patlamalar sebebiyle nüfusun büyük bölümü hayatını kaybetmiştir. Ülke 16. yüzyıl ortalarında Protestanlığı benimsemiştir.
Danimarka-Norveç birliğinin 1814’te sona ermesinden sonra Danimarka toprağı olarak kalan İzlanda’da yüzyılın ortalarından itibaren bağımsızlık düşüncesi gündeme gelmeye başlamıştır. Bu süreçte adada önce bir meclis kurulmuş, ardından 1904 yılında bölgeye özerklik verilmiştir.
1 Aralık 1918 tarihinde imzalanan Danimarka-İzlanda Birlik Anlaşması ile İzlanda, Danimarka’ya bağlı bir devlet olarak tanınmıştır. 2. Dünya Savaşı sırasında önce Almanya, ardından İngiltere tarafından işgal edilen İzlanda, daha sonra ABD’ye devredilmiştir. İzlanda ise savaş esnasında Danimarka ile birlikte tarafsızlığını ilan etmiştir. 1918’de imzalanan ve geçerlilik süresi 25 yıl olan anlaşmanın süresinin dolmasının ardından İzlanda, 17 Haziran 1944’te bağımsızlığını ilan etmiştir.
1946 yılında ABD birlikleri ülkeden çekilirken, 1949 yılında ülkenin NATO’ya üye olması üzerine, Soğuk Savaş konjonktüründe ABD yeniden ülkeye asker göndermiş ve İzlanda’daki askerî varlığını 2006 yılına kadar sürdürmüştür. Özellikle 1990’lardan sonra hızlı bir gelişme sürecine giren İzlanda, son yıllarda ekonomik alanda yakaladığı başarıyla dikkat çekmektedir.
Siyasi Yapı
Bağımsızlığını 1944 yılında kazanan İzlanda, parlamenter demokrasi ile yönetilmektedir. Devlet yönetiminin başında bulunan cumhurbaşkanı dört yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. Haziran 2016’da yapılan son seçimleri kazanan Gudni T. Johannesson, Ağustos 2016’dan bu yana cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmektedir. Bir sonraki seçimlerin 2020 yılı ortalarında yapılması beklenmektedir.
Yasama organı 63 sandalyeden oluşan parlamentodur. Üyeler dört yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. 2016 yılında yapılan erken seçimin ardından kurulan koalisyon hükümetinin dağılması üzerine Ekim 2017’de bir kez daha erken seçime gidilmiş, Cumhurbaşkanı Johannesson hükümeti kurma görevini seçimden ikinci parti olarak çıkan Sol-Yeşil Hareket lideri Katrin Jakobsdottir’e vermiştir. Jakobsdottir Kasım 2017’de kurulan koalisyon hükümetinin başbakanı olarak o tarihten bu yana görev yapmaktadır.
Ekonomik Durum
İzlanda, refah seviyesi yüksek, gelişmiş ancak sınırlı hacimde bir ekonomiye sahiptir. 75.000 dolar civarındaki kişi başı ortalama gelirle bu alanda beşinci sırada yer alan İzlanda, düşük yoksulluk ve işsizlik oranlarına, dengeli bir gelir dağılımına ve yüksek büyüme oranlarına sahiptir. Jeotermal ve hidroelektrik enerji üretiminde İzlanda kişi başı ortalaması bakımından dünyada birinci sıradadır. 2000’li yılların sonlarındaki küresel krizde, finans sisteminde yaşanan daralma ve ülkedeki büyük bankaların çöküşünün ardından yeni bankalar kurulmuş ve hükümet finansal sistemin yeniden toparlanması için girişimlere başlamıştır.
Doğal kaynaklar ve bitki örtüsü bakımından fakir olan ülkedeki en önemli doğal kaynak alüminyumdur. Ülke balıkçılık bakımından da önemli bir potansiyele sahiptir.
Ülke ekonomisi büyük oranda turizm, alüminyum işleme ve balıkçılığa dayanmaktadır. Turizm sektörü özellikle son yıllarda ülkeye yönelik ilginin artması sebebiyle ekonominin taşıyıcı ayaklarından biri hâline gelmiş ve millî gelirin yaklaşık %10’unun karşılandığı en önemli sektörlerden biri olmuştur.
İhracat İzlanda ekonomisi için hayati öneme sahiptir. Ülke, dışa açık ve tüketime yatkın yapısıyla dış ticarette nüfus ve üretim potansiyelini başarılı kullanmaktadır. 2017 yılı dış ticaret hacmi 4,9 milyar doları ihracat, 6,5 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 11,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Dış ticarette İzlanda’nın en önemli ortakları Hollanda, İspanya, Almanya, İngiltere, Fransa, Norveç ve Danimarka gibi Avrupa Birliği üyeleri ile ABD ve Çin’dir.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile İzlanda arasındaki ilişkiler coğrafi uzaklık, tarihî ve kültürel farklılıklar gibi sebeplerle sınırlı düzeyde seyretmiştir. Bugüne kadar iki ülke arasında başkanlık düzeyinde bir ziyaret gerçekleşmemiş olup, bakanlıklar düzeyindeki temaslar da uluslararası platformlar üzerinden yürütülmektedir. Her iki ülkenin de bir diğerinde büyükelçiliği bulunmamaktadır; ancak Türkiye’nin Oslo Büyükelçiliği İzlanda’ya, İzlanda’nın Kopenhag Büyükelçiliği de Türkiye’ye akreditedir. Bununla birlikte İzlanda’nın Ankara, İstanbul ve İzmir’de, Türkiye’nin de Reykhavik’te birer fahri konsolosluğu bulunmaktadır. Ülkeler arasında siyasi bakımdan en önemli husus, her iki ülkenin de NATO üyeliği sebebiyle müttefik oluşudur.
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler de benzer gerekçelerle ve İzlanda’nın ekonomik açıdan küçük bir pazar oluşu sebebiyle düşük seviyede sürdürülmektedir. Dış ticaret hacmi son olarak 2018 yılında 24 milyon doları Türkiye’den İzlanda’ya ihracat, 27 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 51 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye ile İzlanda arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde en önemli alan turizm gibi gözükmektedir. Özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri vatandaşlarının Türkiye’ye yönelik artan ilgisinin İzlanda vatandaşlarını da etkilemesi beklenmektedir. Ancak ülke nüfusunun 350.000 civarında oluşu sebebiyle bu alanda da büyük bir beklenti ve yatırım söz konusu değildir.
Müslümanların Durumu
İzlanda topraklarının İslamiyet’le temasının Ortaçağ’da 10 ve 11. yüzyıllarda gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Özellikle Viking hâkimiyeti döneminde Müslümanların ticaret amacıyla bölgeyle ilişki kurduğu, arkeolojik kazılarda elde edilen madeni paralarla da desteklenmektedir.
İzlanda’da halkın büyük bir bölümü Hristiyan olmakla birlikte, son yıllarda diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi dinsizlik yaygınlaşmaktadır. 2019 yılındaki resmî rakamlara göre halkın %80’den fazlası Hristiyan iken, ateistlerin oranı %10’lara yaklaşmıştır.
Günümüzde 350.000 nüfuslu ülkede Müslümanların sayısı resmî olarak 1.100 civarında olup bu sayı nüfusun %0,3’üne tekabül etmektedir. Ülkede resmî olarak tanınan İslami yapılanmalara üye olmayan Müslümanlar da bulunduğu ve bunların inancını belirtmeyen 46.000 kişilik kesim içerisinde yer aldığı söylenebilir. Ancak bu tahminle birlikte dahi ülkedeki Müslümanların sayısı birkaç binle sınırlı kalmaktadır. Bunlardan 100 kadarının Türk olduğu bilinmektedir.
Ülkede resmî olarak tanınan üç İslami yapılanma bulunmaktadır. Bunlar İzlanda Müslüman Birliği, İzlanda İslam Kültür Merkezi ve İzlanda Müslüman Kültür Merkezi’dir.