Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Lihtenştayn Prensliği |
Yönetim Biçimi | Anayasal monarşi |
Bağımsızlık Tarihi | 24 Ağustos 1866 (Alman Konfederasyonu’ndan) |
Başkent | Vaduz (5.000) |
Yüzölçümü | 160 (km2) |
Nüfusu | 40.000 (2019) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %66 Lihtenştaynlı, %9 İsviçreli, %6 Avusturyalı, %4 Alman, %3 İtalyan, %12 diğer |
İklimi | Kışlar soğuk ve kar/yağmur yağışlı, yazlar ılık, nemli ve serindir. |
Coğrafi Konumu | Bir Orta Avrupa ülkesi olan Lihtenştayn Avusturya ve İsviçre’nin arasında yer almaktadır. |
Komşuları | İsviçre (41 km), Avusturya (34 km) |
Dil | Almanca |
Din | %86 Hristiyan, %6 Müslüman, %8 dinsiz ve diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 82 yıl (2018) |
Okuma-Yazma Oranı | %100 |
Para Birimi | İsviçre Frangı |
Millî Gelir | 6,295 milyar dolar (2017 BM) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 166.000 dolar (2017 BM) |
İşsizlik Oranı | %2,4 (2015) |
Enflasyon Oranı | %-0,4 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %18 (2015) |
Yoksulluk Oranı | Bilinmiyor |
İhracat Ürünleri | Küçük özel makineler, seramik, motorlu taşıtlar için yedek parça, dişçilik malzemeleri, hazır gıda malzemeleri, elektronik aletler, optik ürünler |
İthalat Ürünleri | Ham madde, gıda ürünleri, enerji, makine, metal eşya, motorlu taşıtlar, tekstil malzemeleri, tarım ürünleri |
Başlıca Ticaret Ortakları | İsviçre, Almanya, AB ülkeleri |
Ülke Tarihi
Lihtenştayn toprakları MÖ 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu topraklarına katılmış ve Raetia eyaleti içerisinde yer almıştır. Bölge uzun yüzyıllar boyunca Avrupa tarihini yakından ilgilendiren siyasi ve tarihî gelişmelerin uzağında varlığını sürdürmüştür. 6. yüzyılın başlarında Frank Krallığı’nın hâkimiyeti altına giren bölge, 843 yılında krallığın bölünmesi ile önce Doğu, ardından 11. yüzyıl başlarında Orta Frank Krallığı’nın hâkimiyetine girmiştir. 13. yüzyıl başlarında Kyburg ve Habsburg Hanedanı tarafından kontrol edilen topraklar, yüzyılın ikinci yarısında Kyburg ailesinin erkek varisi kalmaması üzerine Habsburg kontrolüne geçmiş ve 1699 ve 1712 yıllarında Lihtenştayn ailesine satılana kadar Hohenems kontları tarafından idare edilmiştir.
Aslında uzun yüzyıllar boyunca bugünkü Lihtenştayn bölgesinden oldukça uzakta, Aşağı Avusturya’da yaşayan Lihtenştayn ailesi, Roma Germen İmparatorluğu içerisindeki siyasi etkinliklerini arttırmak ve imparatorluk meclisinde doğrudan yer alabilmek için Lihtenştayn Kalesi’ni satın almıştır. Böylece Lihtenştayn, 23 Ocak 1719’da krallığa bağlı özerk bir prenslik hâline gelmiştir.
19. yüzyıl başlarındaki Napolyon Savaşları sırasında Fransa tarafından işgal edilen Lihtenştayn, 1806 yılında oluşturulan Ren Konfederasyonu’nun bir parçası hâline getirilmiş, ancak 1813’te konfederasyon dağılmış ve bölge 1815’te Alman Konfederasyonu’nun hâkimiyeti altına girmiştir. 1866’da Alman Konfederasyonu’nun da dağılmasıyla 1. Dünya Savaşı sonuna kadar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun bir parçası olarak varlığını sürdürmüştür. 1866 yılı genel itibarıyla Lihtenştayn’ın bağımsızlık tarihi olarak kabul edilmektedir. Savaş sonrasında yeni kurulan Avusturya devletinin bir parçası olmayan Lihtenştayn, 2. Dünya Savaşı’nda tarafsız kaldığını açıklamış, ancak bugünkü Çek Cumhuriyeti ve Polonya topraklarında kalan bazı varlıklarını Lihtenştayn ve Londra’ya taşımış, savaş sonrasında da Çekoslovakya ve Polonya yönetimleri 1.600 km2lik bu alanları kamulaştırmıştır. Prenslik, savaş yıllarında yaşadığı ekonomik güçlükleri, zengin sanat koleksiyonundaki bazı eserleri de içeren satışlarla aşarken, yüzyılın ikinci yarısında giderek zenginleşmiş ve bugün dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri hâline gelmiştir.
Siyasi Yapı
Lihtenştayn meşruti monarşi ile yönetilen bir prensliktir. 1815 yılında Alman Konfederasyonu’na katılan prenslik, konfederasyonun 1866 yılında dağılmasıyla bağımsızlığını ilan etmiştir. 1921 yılında kabul edilen anayasa ile devlet yönetiminde meşruti monarşi sistemine geçiş yapılmıştır. Devlet yönetiminin başında bulunan prens, parlamento ile birlikte yasama görevini üstlenmekte, devleti uluslararası platformlarda temsil etmektedir. 1984’te vekâleten göreve gelen ve 1989’da devlet başkanı olan Prens II. Hans Adam, 2004 yılında yetkilerini oğlu Alois’e devretmiştir. Hâlen fahri prens olarak devletin başında Prens II. Hans Adam bulunmakla birlikte yönetim yetkilerini oğlu Alois kullanmaktadır.
Yasama organı 25 sandalyeli parlamentodur. Üyeler dört yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. Son seçimler Şubat 2017’de gerçekleştirilmiştir; bir sonraki seçimlerin 2021 yılında yapılması planlanmaktadır. Yürütme organı parlamento tarafından teklif edilip prens tarafından onaylanan beş bakandan oluşan hükümettir. 2013 yılı Mart ayından bu yana başbakanlık görevini Adrian Hasler yürütmektedir.
Ekonomik Durum
Küçük ama gelişmiş bir ekonomiye sahip olan Lihtenştayn, kişi başı ortalama yıllık gelir bakımından dünyanın en zengin ülkesi konumundadır. Hizmet ve sanayi sektörlerinin oldukça gelişmiş olduğu ülkede finans sektörü öne çıkmaktadır. Hizmet sektöründe çok ve çeşitli miktarda küçük ve orta ölçekli işletme faaliyet göstermektedir. Ülkede enflasyon, yoksulluk ve işsizlik oranları minimum seviyededir. 1995 yılından bu yana Avrupa Ekonomik Bölgesi’nin üyesi olan Lihtenştayn’da enerji ihtiyacının %90’ı, iş gücü ihtiyacının yarısından fazlası ülke dışından sağlanmaktadır.
Hizmet sektörünün gayrisafi yurt içi hasıla ve istihdamdaki payı %50’nin üzerindedir. Sanayinin payı ise %40’lar civarındadır. Öne çıkan başlıca sahalar finans, turizm, elektronik, imalat, seramik, eczacılık, gıda, diş ürünleri ve optik aletlerdir. Tarımsal faaliyetler sınırlı olup yetiştirilen başlıca ürünler mısır, arpa, patates ve buğdaydır.
İsviçre ile gümrük birliği olan Lihtenştayn aynı zamanda İsviçre frangını ulusal para birimi olarak kullanmaktadır. Lüksemburg, Andorra ve Monako gibi Lihtenştayn da bir “vergi cenneti” olarak kabul edilmektedir. Özellikle ABD ve Almanya’nın bu duruma yönelik uluslararası baskıları söz konusu olsa da pek çok Avrupa ülkesinde Lihtenştayn’daki hesaplar üzerinden vergi kaçırdığı düşünülen şahıslara yönelik çok sayıda operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu sebeple son yıllarda bu algı nispeten kırılmıştır. Lihtenştayn, 2008 yılında ABD ile 2015 yılında da Avrupa Birliği (AB) ile finansal bilgi alışverişini sağlama amacıyla anlaşma imzalamıştır.
Ülke dış ticaret işlemlerini büyük oranda İsviçre üzerinden gerçekleştirmektedir. İsviçre dışındaki diğer ticaret ortakları Almanya ve AB ülkeleridir.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Lihtenştayn arasındaki ikili ilişkiler sınırlı düzeyde seyretmektedir. Bununla birlikte Lihtenştayn’da yaklaşık 1.000 Türk yaşamaktadır ki, bu da genel nüfusun %2’den fazlasına tekabül etmektedir. Türkler ülkedeki en kalabalık beşinci etnik grubu oluşturmaktadır. Türkiye’nin Bern Büyükelçiliği Lihtenştayn’a akreditedir.
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler de düşük seviyededir. 2018 yılında karşılıklı ticaret hacmi, 5 milyon doları ihracat, 2 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 7 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den Lihtenştayn’a ihraç edilen başlıca malzemeler; su ve meyve suları, şekerli ürünler, mermer ve inşaata elverişli taşlar, mürekkep ve plastik eşyadır. Başlıca ithalat ürünleri ise; küçük demir-çelik malzemeler, seramik, hazır gıda ve elektronik cihazlardır. Türkiye ile EFTA ülkeleri (İzlanda, Norveç, İsviçre, Lihtenştayn) arasında 1992 yılında serbest ticaret anlaşması imzalanmış ve anlaşma 2018 yılında güncellenmiştir.
Müslümanların Durumu
40.000 nüfuslu küçük bir prenslik olan Lihtenştayn’da Müslümanlar Hristiyanların ardından en kalabalık ikinci dinî topluluğu oluşturmaktadır. Ülkedeki Müslümanların sayısı 2.500 civarında olup bu sayı genel nüfusunu %6’sına tekabül etmektedir. Ülke Müslümanlarının büyük bölümünü Türkler ve Boşnaklar teşkil etmektedir. Ülkedeki Türklerin bir bölümü Lihtenştayn vatandaşlığına geçmiştir. Bu ülkedeki Türklerin çoğunluğu Avusturya, Almanya ve İsviçre’den çalışmak için buraya gelenlerdir. Ülke yönetimi Müslümanların dinî hizmetleri için bir imama oturma izni vermiştir; ramazan aylarında imam sayısı ikiye çıkartılmaktadır.