Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Litvanya Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Yarı başkanlık tipi demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 11 Mart 1990 (SSCB’nin dağılmasıyla) |
Başkent | Vilnius (550.000) |
Yüzölçümü | 65.300 km2 |
Nüfusu | 2,8 milyon (2019) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %86 Litvanyalı, %6 Polonyalı, %5 Rus, %1 Belaruslu, %2 diğer |
İklimi | Deniz ve karasal iklim arasında geçişkenlik gösterir. İç kesimlerde kışlar oldukça soğuk, kıyı bölgelerde hava sıcaklıkları daha ılımandır. |
Coğrafi Konumu | Kuzeydoğu Avrupa’da yer alan Litvanya, kuzeyden Letonya, güneyden Polonya ve Belarus ile çevrilidir. Batısında ise Baltık Denizi ile Rusya’nın sınır ötesi toprağı olan Kaliningrad Oblastı yer almaktadır. |
Komşuları | Belarus (640 km), Letonya (544 km), Polonya (104 km), Rusya-Kaliningrad (261 km), kıyı şeridi (1.549 km) |
Dil | Litvanca (resmî), Rusça, Lehçe |
Din | %83 Hristiyan, %10 bilinmeyen, %6 dinsiz, %1 diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 75,2 yıl (2018) |
Okuma-Yazma Oranı | %99,8 (2015) |
Para Birimi | Avro |
Millî Gelir | 54,240 milyar dolar (2018 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 19.143 dolar (2018 IMF) |
İşsizlik Oranı | %7,1 (2017) |
Enflasyon Oranı | %3,7 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %3,4 (2018) |
Yoksulluk Oranı | %22,2 (2015) |
İhracat Ürünleri | Petrol yağları, mobilya, ilaç, buğday ve mahlut, sigara, polisetal, gübre, telefon cihazları, izole tel ve kablolar, plastik eşyalar, balık. |
İthalat Ürünleri | Petrol yağ ve gazları, motorlu taşıtlar, ilaç, telefon cihazları, traktör, elektrik enerjisi, bilgisayar. |
Başlıca Ticaret Ortakları | Rusya, Almanya, Letonya, Polonya, ABD, Estonya, İsveç, İtalya, Hollanda. |
Ülke Tarihi
Litvanya topraklarının bilinen tarihi MÖ 10.000’li yıllara kadar uzanmaktadır. Bu tarihten itibaren bölgede varlıkları bilinen Kunda, Narva ve Neman kültürleri, bölgenin bilinen en eski kültürleridir. İklim şartlarının ve buna bağlı olarak toprağın elverişsiz oluşu sebebiyle MÖ 3.000’li yıllara kadar tarımsal faaliyete rastlanmamaktadır. Bu tarihten itibaren bölgeye gelen Hint-Avrupalılar yerli halkla karışmış ve böylece pek çok Baltık kabilesi ortaya çıkmıştır. Bölgenin Roma İmparatorluğu ile olan ilişkisi de siyasi düzlemden çok ticaretle sağlanmıştır.
9-11. yüzyıllar arasında Viking istilalarına maruz kalan Litvanya toprakları, 12. yüzyılın ortalarından itibaren organize bir yapıya bürünmeye başlamıştır. 1230’larda Baltık kabilelerini birleştiren Mindaugas, 1253’te taç giyerek ilk Litvanya kralı olmuş ve Litvanya Büyük Dükalığı böylece tarih sahnesine adım atmıştır. 14. yüzyılın sonlarına gelindiğinde bugünkü Belarus, Ukrayna, Polonya ve Rusya toprakları üzerinde yükselen Litvanya, Avrupa kıtasının o dönemdeki en büyük devletlerinden birine dönüşmüştür.
1385 yılında Polonya ve Litvanya siyasi olarak birleşmiş ve Litvanya’da Hristiyanlığa geçiş hızlanmıştır. Ulus birliğinin sağlanmasıyla birlikte inanç ve kültür alanındaki etkileşim de artmış ve Litvanya, Hristiyan Avrupa kültürüne eklemlenmeye başlamıştır. 1 Temmuz 1569 tarihinde imzalanan Lublin Anlaşması ile birlikte Lehistan-Litvanya Birliği kurulmuş ve bu yapı 17. yüzyılda Avrupa’nın en güçlü devletlerinden biri olmuştur.
18. yüzyılın başlarındaki Büyük Kuzey Savaşı’nda bir hayli yara alan Litvanya’da, savaş sonunda halkın yarısına yakını savaş, salgın hastalıklar, açlık ve sefalet sebebiyle yaşamını yitirmiştir. Yüzyılın son çeyreğinde birlik parçalanma sürecine girmiş ve Rusya, Prusya ve Habsburg Hanedanı tarafından bölünmüştür. Bölünme sonrasında Litvanya topraklarının büyük bölümü Rus İmparatorluğu’na dâhil olmuştur. Bu tarihten itibaren Litvanya topraklarında ciddi biçimde Ruslaştırma politikaları uygulanmıştır. Başarısız isyan girişimleri, basına uygulanan sansür, kötü yaşam koşulları ve diğer olumsuzluklar nedeniyle yüzyılın ikinci yarısında Litvanya halkının %20’den fazlası başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelere göç etmek zorunda kalmıştır.
1. Dünya Savaşı sonrasında Çarlık Rusya’nın yıkılması üzerine Litvanya Konseyi 16 Şubat 1918’de yayımladığı bir deklarasyonla ülkenin bağımsızlığını ilan etmiştir. Bağımsızlığı takip eden süreçte Almanya ve Polonya ile sınır sorunları baş göstermiş, Polonya’nın Ocak 1920’de Vilnius’u işgali üzerine, ülkeye yaklaşık 20 yıl Kaunas şehri başkentlik yapmıştır. 2. Dünya Savaşı başlarında Sovyet Rusya’nın Polonya’yı işgali üzerine Vilnius Litvanya’ya bırakılmışsa da ülke kısa bir süre sonra Sovyet Rusya tarafından işgal edilmiş ve Haziran 1940’ta bağımsızlığını kaybetmiştir. 1941’de bu kez Almanya tarafından işgal edilen Litvanya, savaş sonunda tekrar Sovyet Rusya’nın kontrolüne girmiştir. 1944 yılında kurulan Litvanya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1990 yılına kadar devam etmiştir. 2. Dünya Savaşı esnasında yarım milyondan fazla Litvanyalı hayatını kaybederken, 1944-1953 yılları arasında Sovyet rejimine karşı girişilen bağımsızlık mücadelesinde de 30.000’den fazla insan ölmüştür.
11 Mart 1990’da bağımsızlığını ilan eden Litvanya, SSCB’den ayrılan ilk devlet olmuştur. Uluslararası camiada 1991 yılından itibaren tanınmaya başlanan Litvanya’da bulunan Rus ordusu ülkeyi 1993’te terk etmiştir. 2004’te NATO’ya, 2007’de Avrupa Birliği’ne (AB) üye olan Litvanya, bağımsızlık sonrası süreçte hızlı bir toparlanma ve gelişim süreci içine girmiştir.
Siyasi Yapı
1990 yılında bağımsızlığını ilan eden Litvanya, yarı başkanlık tipi demokrasi ile yönetilmektedir. Devlet yönetiminin başında beş yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle iş başına gelen ve en fazla iki dönem görev yapabilen cumhurbaşkanı bulunmaktadır. 2009-2019 yılları arasında iki dönem görev yapan Dalia Grybauskaite ülkenin ilk kadın devlet başkanı olmuştur. 2019 yılı Mayıs ayında iki turlu olarak gerçekleştirilen son seçimleri ikinci turda aldığı %66,5’lik oyla kazanan Gitanas Nauseda, ülkenin yeni devlet başkanı olmuştur. Yürütme organı olarak görev yapan kabine, başbakan tarafından belirlenmekte, cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra meclisin güvenoyuna sunulmaktadır. Ülkede başbakanlık görevini Aralık 2016’dan bu yana Saulius Skvernelis sürdürmektedir.
Litvanya’nın yasama organı 141 sandalyeli tek kanatlı parlamentodur. Üyeler dört yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. Son seçimler Ekim 2016’da yapılmış olup bir sonraki seçimlerin 2020 yılında yapılması planlanmaktadır. Ülke idari açıdan 60 bölgeye ayrılmıştır.
Ekonomik Durum
Litvanya, bağımsızlığını kazandığı 1990’lı yılların başlarında eski SSCB ülkelerinin karşılaştığı ekonomik bocalama sürecini başarıyla atlatmış ve son yıllarda da yüksek büyüme oranları yakalamayı başarmıştır. 2004’te AB’ye, 2015’te avro bölgesine dâhil olan Litvanya, uluslararası piyasalar açısından yeni bir pazar olarak değerlendirilmektedir. Önümüzdeki yıllarda sektörel rekabet ve çeşitliliğin arttırılması ekonomik açıdan önem arz etmektedir. Öte yandan ülke dış borç yükü ve Rusya’ya bağımlılığın azaltılması, bankacılık sisteminin güçlendirilmesi ve nitelikli iş gücünün arttırılması gibi temel sınavlarla karşı karşıyadır.
Litvanya ekonomisinin taşıyıcı gücü hizmet sektörüdür. Sektör istihdamın ve millî gelirin üçte ikisini karşılamaktadır. Sanayi sektörünün ekonomi içindeki payı ise %30’lar seviyesindedir. Başlıca sanayi kolları; mobilya, gemi, metal, beyaz eşya, petrol rafinerisi, tekstil, gübre, gıda işleme ve elektroniktir. Tarım sektörünün ekonomideki payı oldukça düşük olup yetiştirilen başlıca ürünler tahıl, patates, şeker pancarı, sebze çeşitleri ve ketendir.
Dış ticarette Litvanya’nın son yıllardaki hacmi 60 milyar dolar civarındadır. 2017 yılında dış ticaret hacmi 29,9 milyar doları ihracat, 32,5 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 62,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Litvanya’nın dış ticaretteki en önemli partnerleri Rusya, Almanya, Letonya, Polonya, ABD, Estonya, İsveç, İtalya ve Hollanda’dır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Litvanya arasındaki ilişkiler dostane bir düzlemde gelişerek devam etmektedir. Siyasi ilişkiler 1930 yılı Eylül ayında imzalanan Dostluk Anlaşması ile başlamış, Türkiye SSCB’nin 2. Dünya Savaşı sırasında Litvanya’yı işgalini ve sonrasında ilhakını tanımamıştır. Litvanya’nın Soğuk Savaş sonrasında bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte diplomatik ilişkiler yeniden tesis edilmiştir. İki ülkenin büyükelçilikleri de faaliyette olup, Litvanya’nın ayrıca İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin, Eskişehir ve Alanya’da birer fahri konsolosluğu bulunmaktadır. İki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerde de son yıllarda artış gözlemlenmektedir. Devlet başkanlığı düzeyindeki son ziyareti 2014 yılı Aralık ayında bir önceki Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite, aralarında bakanların da bulunduğu kalabalık bir heyetle gerçekleştirmiştir. Ayrıca Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius’un 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkemize gerçekleştirdiği dayanışma ziyareti, NATO ve AB üyesi devletler tarafından bu amaçla gerçekleştirilen ilk ziyaret olmuştur.
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler güçlenerek sürmektedir. 2013 yılında ilk kez 500 milyon dolar sınırını aşan toplam ticaret hacmi, 2017 yılında 794 milyon dolarla en yüksek seviyesine ulaşmış, son olarak 2018 yılında 276 milyon doları Türkiye’den Litvanya’ya ihracat, 410 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 686 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den Litvanya’ya ihraç edilen başlıca ürünler; dokunmuş mensucat, motorlu taşıtlar, demir-çelik profiller, mücevherat, kara yolu taşıtları için yedek parça ve tekstil ürünleridir. Litvanya’dan ithal edilen başlıca ürünlerse; hurda demir, buğday ve mahlut, mineral ve kimyasal gübrelerdir.
Türkiye ile Litvanya arasındaki kültür ve turizm ilişkileri de memnuniyet verici seviyededir. Litvanya’daki üniversitelerde Türkoloji ve Türkçe bölümleri bulunmaktadır. Litvanya’daki 5.000 kadar Tatar ve Azeri kökenli Müslüman topluluğa 1993 yılından bu yana Diyanet İşleri Başkanlığı hizmet vermektedir. Litvanya halkının yurt dışı seyahatlerindeki birinci tercihi Türkiye’dir. 2018 yılında ülkemizi 200.000 Litvanyalı turist ziyaret etmiştir.
Müslümanların Durumu
Litvanya topraklarının İslamiyet’le teması, bölge ülkelerinin aksine oldukça uzun bir geçmişe dayanmaktadır. 14. yüzyılda Altın Orda Devleti’ndeki iç karışıklıklar nedeniyle ülkelerinden ayrılarak bu topraklara gelen Lipka Tatarları, zamanla ülkedeki yerlerini sağlamlaştırmış, önce Litvanya Büyük Dükalığı, ardından Polonya-Litvanya Birliği döneminde siyasi ve askerî alanda önemli görevler almışlardır. 17. yüzyıl ortalarına kadar ciddi bir baskı görmeden varlıklarını sürdüren Tatarlar, 17 ve 18. yüzyılda gerçekleşen iki büyük göç dalgası ile Osmanlı topraklarına geçiş yapmıştır.
Sovyetler Birliği döneminde ülkedeki ibadethaneler, mezarlıklar ve Müslümanlara ait diğer dinî, kültürel yapılar tahrip edilmişse de Lipka Tatarları dinî kimliklerini muhafaza etmeyi başarmıştır. Bu süreçte Müslüman Tatarlardan ABD ve Avrupa ülkelerine göç edenlerin sayısı azımsanmayacak ölçüdedir. Günümüzde Litvanya’da yaşayan Müslümanların sayısı 5.000 civarındadır. Bunların bir kısmını Lipka Tatarları oluştururken, bir kısmını da ihtida eden Litvanyalılar ve başka ülkelerden gelen Müslümanlar oluşturmaktadır.