Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Romanya |
Yönetim Biçimi | Yarı başkanlık tipi demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 9 Mayıs 1877 (Osmanlı Devleti'nden) |
Başkent | Bükreş (1,8 milyon) |
Yüzölçümü | 238.391 km2 |
Nüfusu | 19,5 milyon (2018) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %89 Rumen, %6 Macar, %3 Roman, %2 diğer |
İklimi | Ilıman iklimle karasal iklim arasında geçiş kuşağındadır. |
Coğrafi Konumu | Bir Doğu Avrupa ülkesi olan Romanya’nın doğusunda Karadeniz ve Moldova, batısında Sırbistan ve Macaristan, kuzeyine Ukrayna, güneyinde ise Bulgaristan bulunmaktadır. |
Komşuları | Moldova (683 km), Bulgaristan (605 km), Ukrayna (601 km), Sırbistan (531 km), Macaristan (424 km). |
Dil | Rumence (resmî), Macarca |
Din | %92 Hristiyan, %1 Müslüman, %7 ateist, diğer inançlara mensup olanlar ve inancı bilinmeyenler. |
Ortalama Yaşam Süresi | 75,6 yıl (2018) |
Okuma-Yazma Oranı | %98,8 (2015) |
Para Birimi | Rumen Leyi |
Millî Gelir | 244,158 milyar dolar (2018 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 12.285 dolar (2018 IMF) |
İşsizlik Oranı | %4,9 (2017) |
Enflasyon Oranı | %1,3 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %4,1 (2018) |
Yoksulluk Oranı | %22,4 (2012) |
İhracat Ürünleri | Kara yolu taşıtları için yedek parça, otomobil, izole edilmiş tel ve kablolar, petrol yağları, mobilya, elektrik devreleri, kauçuk lastik, telefon cihazları, buğday ve mahlut. |
İthalat Ürünleri | Kara yolu taşıtları için yedek parça, tıbbi ilaç, otomobil, telefon cihazları, izole tel ve kablolar, petrol yağları, elektrik devreleri, plastik eşya. |
Başlıca Ticaret Ortakları | Almanya, İtalya, Fransa, Macaristan, Polonya, Çin, İngiltere, Türkiye, Bulgaristan |
Ülke Tarihi
Romanya topraklarında yapılan arkeolojik araştırmalar, bu coğrafyadaki insan varlığını 40.000 yıl öncesine kadar götürmektedir ki bu, kıtada bugüne kadar ulaşılabilen en eski tarihtir. İlk yerleşimler ve topluluk faaliyetleri ise MÖ 6.000’li yıllara kadar gitmektedir. MÖ ilk bin yılda bölgede İskitler, Yunanlar ve Keltler yaşamış, MÖ 1. yüzyılda kurulan Daçya Krallığı ile Roma İmparatorluğu arasındaki uzun mücadelelerin ardından Roma İmparatorluğu hâkimiyeti ele geçirerek bölgeyi Daçya Eyaleti’ne dönüştürmüştür. Bu süreçte oluşan yeni etnik yapıya Roman denilmiştir. Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından bölgede Hunlar, Gotlar, Slavlar, Avarlar, Peçenekler, Kumanlar ve Moğol-Tatarlar hüküm sürmüştür. 14. yüzyıl ortalarında kurulan Eflak ve Boğdan voyvodalıkları ise Osmanlı öncesi dönemdeki son yönetimlerdir.
15. yüzyılın ikinci yarısında önce Fatih Sultan Mehmed, ardından II. Bayezid dönemlerindeki seferlerle Eflak ve Boğdan voyvodalıkları tamamen Osmanlı hâkimiyeti altına girmiştir. 16. yüzyıl ortalarında Macar İmparatorluğu’nun sona ermesinin ardından Osmanlı Devleti tarafından bölgede Tımışvar ve Budin beylerbeylikleri kurulmuş, öte yandan Erdel (Transilvanya) Voyvodalığı da Osmanlı hâkimiyetini kabul etmiştir. 1530 yılında Eflak ve Boğdan’ın dış devletlerle ilişki kurması yasaklanarak tam anlamıyla Osmanlı Devleti’ne bağlanmış ve bu hâkimiyet Romanya’nın 1877 yılındaki bağımsızlığına kadar devam etmiştir. Erdel ise 1699 Karlofça Anlaşması ile Avusturya’ya bırakılmıştır. Eflak ve Boğdan toprakları Osmanlı Devleti’nin özellikle iaşe ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynamıştır.
19. yüzyılın ikinci yarısında bağımsızlık sürecine giren Eflak ve Boğdan’da, 1859 yılında Romanya Prensliği kurulmuş ve Osmanlı Devleti’nden bağımsızlık talebinde bulunulmuş ancak bu talep kabul görmemiştir. Bunun üzerine Romanya 9 Mayıs 1877 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiş ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda (93 Harbi) Osmanlı Devleti’nin mağlup olmasında önemli rol oynamıştır. Romanya’nın bağımsızlığı 1878 Berlin Kongresi’nde tanınmış ve Osmanlı Devleti de kısa süre sonra Romanya’yı tanımıştır. Romanya Prensliği 1881 yılında Romanya Krallığı’na dönüştürülmüş, 1. Dünya Savaşı sonrasında Avusturya-Macaristan ve Çarlık Rusya’nın dağılmasını takiben yeni toprak katılımlarıyla Birleşik Romanya meydana gelmiştir.
2. Dünya Savaşı ve izleyen yıllarda, bugünkü Moldova topraklarının Sovyetler Birliği’ne dâhil edilmesi, Kuzey Bukovina ve Besarabya’nın güneydoğu kesiminin de Ukrayna’ya verilmesiyle 1947 yılında Romanya’nın nihai sınırları belirlenmiştir. Bu tarihte ülkede monarşi yönetimine son verilmiş, komünist sisteme geçilerek devletin adı Romanya Halk Cumhuriyeti olarak değiştirilmiştir. 1965 yılında iktidara gelen Nikolay Çavuşesku 1967 yılında devletin adını Romanya Sosyalist Cumhuriyeti’ne çevirmiş ve 1989 yılında devrilene kadar 34 yıl ülkeyi yönetmiştir. Eşiyle birlikte kurşuna dizilmesiyle sona eren Çavuşesku yönetiminin ardından Romanya yeni bir döneme girmiş ve hızla dışa açılmaya başlamıştır.
Siyasi Yapı
1877 yılında Osmanlı Devleti’nden ayrılarak bağımsız bir devlet hâline gelen Romanya, 1881-1947 yılları arasında bir krallık olarak monarşi ile yönetilmiş, 2. Dünya Savaşı sonrasında Rusya tarafından monarşi düzenine son verilerek komünist rejimde bir cumhuriyet kurulmuştur. 1965-1989 yılları arasında ülkeyi yöneten Nikolay Çavuşesku’nun devrilmesinin ardından ülkede demokratik sisteme geçilmiştir. Çavuşesku sonrası yeni dönemde Romanya 2004 yılında NATO’ya, 2007 yılında Avrupa Birliği’ne dâhil olmuştur.
Günümüzde Romanya yarı başkanlık tipi demokrasi ile yönetilmektedir. Devlet başkanı beş yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmekte ve iki dönem görev yapabilmektedir. Son seçimler 2014 yılı Kasım ayında gerçekleştirilmiş olup, ilk turda %30 oyla ikinci sırada yer almasına rağmen ikinci turda %54 oy almayı başaran Hristiyan Liberal İttifak (PNL-PDL) adayı Klaus Iohannis cumhurbaşkanı seçilmiştir. 2019 yılı Kasım ayında gerçekleştirilecek bir sonraki seçimler için mevcut cumhurbaşkanı ve başbakan da adaylar arasında yer almaktadır.
Yasama organı 329 sandalyeli temsilciler meclisi ve 136 sandalyeli senatodan oluşan iki kanatlı parlamentodur. Üyeler dört yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle orantılı temsil yöntemi ile belirlenmektedir. Ülkede son seçimler Aralık 2016’da gerçekleştirilmiş olup bir sonraki seçimlerin 2020 yılında yapılması öngörülmektedir.
Ekonomik Durum
Romanya son yıllarda hızla gelişmekte olan bir ekonomiye sahiptir. Polonya’nın ardından Orta ve Doğu Avrupa’nın ikinci büyük pazarı konumundaki Romanya, son 10 yılda büyüme hızı bakımından da Avrupa’da ilk sıralarda yer almaktadır. 1989 yılında Çavuşesku döneminin sona ermesinin ardından ülke serbest piyasa ekonomisine geçiş yapmış ve hızla dışa açılmaya başlamıştır. 2007 yılında Avrupa Birliği’ne tam üyeliğin gerçekleşmesi de özellikle Avrupa pazarı ile olan ilişkileri güçlendirmiştir. Romanya son yıllarda Avrupa’nın en cazip pazarlarından biri hâline gelmiştir; buna karşın eğitim, refah seviyesi, nitelikli iş gücü gibi hususlarda kıtanın en düşük seviyelerinin görüldüğü ve yoksulluk oranının en yüksek olduğu ülkelerden biridir.
Tarım sektörü istihdamın yaklaşık %30’unun karşılandığı en önemli geçim kaynaklarından biri olmasına karşın, millî gelirdeki payı %5’in altındadır. Yetiştirilen başlıca ürünler; buğday, arpa, mısır, şeker pancarı, ayçiçeği, patates ve üzümdür. Ayrıca hayvancılık da yaygın olarak sürdürülmektedir.
Ülkede sanayi faaliyetleri de önemli yer tutmaktadır. Öne çıkan sanayi sahaları elektrikli aletler, maden, oto montaj, tekstil, metalürji, kimya, gıda işleme, petrol ve kerestedir. Doğal kaynaklar bakımından zengin bir ülke olan Romanya’da bulunan başlıca madenler; petrol, doğal gaz, linyit, kömür, çinko, kurşun, altın, boksit, tuz ve maden suyudur.
Romanya’nın dış ticaret hacmi giderek büyümektedir ve son olarak 2018 yılında 79,6 milyar doları ihracat, 97,8 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 177 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir; ancak dış ticaret açığı benzer şekilde aratarak devam etmektedir. Dış ticaretteki en önemli ortakları ihracatın %70’ten fazlasını karşılayan Avrupa Birliği üyesi ülkelerdir. Özellikle ihracat ve ithalattaki payı %20’yi aşan Almanya, Romanya’nın en önemli dış ticaret ortağı konumundadır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Romanya arasındaki ilişkiler köklü bir geçmişe dayanmaktadır. Yüzlerce yıl Osmanlı Devleti’nin sınırları içerisinde yer alan Romanya, 1877 yılında bağımsız bir devlete dönüştükten sonra da günümüze kadar önce Osmanlı Devleti ardından Türkiye Cumhuriyeti ile olan ilişkilerini kesintisiz sürdürmüştür. İki ülke arasındaki karşılıklı saygı ve dostluğa dayalı siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler, 2011 yılında imzalanan anlaşma ile stratejik ortaklık seviyesine yükseltilmiştir. Ülkelerin karşılıklı büyükelçilikleri dışında Romanya’nın İstanbul’da bir başkonsolosluğu, Antalya, İzmir, Bursa ve Edirne’de fahri konsolosluğu, Türkiye’nin de Köstence’de bir başkonsolosluğu bulunmaktadır. İki ülke arasındaki üst düzey ziyaretler, özellikle bakanlık düzeyindeki temaslar son yıllarda bir hayli artmıştır. Romanya’ya devlet başkanı düzeyindeki son ziyareti 2015 yılında R. Tayyip Erdoğan yapmış, Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis Mart 2016’da, Başbakan Viroica Dancila da Ekim 2018’de ülkemize resmî bir ziyaret gerçekleştirmiştir.
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler de son yıllarda büyük bir ivme kazanmış, Türkiye Romanya’nın en önemli ticari ortaklarından biri hâline gelmiştir. 2018 yılında karşılıklı ticaret hacmi 3,87 milyar doları Türkiye’den Romanya’ya ihracat, 2,44 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 6,32 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den Romanya’ya ihraç edilen başlıca ürünler; kara yolu taşıtları için yedek parçalar, demir-çelik boru ve profiller, pistonlu motorlar, otomobil, inşaat demiri, nakliye araçları ve motorlu taşıtlardır. Romanya’dan Türkiye’ye ithal edilen başlıca ürünlerse; motorlu taşıtlar, hurda malzemeler, motor, müstahzarlar, ayçiçeği tohumu, otomobil lastiği, temizlik malzemeleri, canlı sığır, mısır, demir-çelik ürünleri ve altındır.
Türkiye ve Romanya Balkanlar’da birbirlerinin en büyük ticari ortakları konumundadır. Romanya’da 7.000 civarında Türk firması faaliyet göstermektedir. Ülkede Türk firmalarının yatırımları 6 milyar doların üzerindedir ve bugüne kadar tamamlanan projelerin ekonomik karşılığı 10 milyar dolara yaklaşmıştır. Öte yandan Romanya’da yaklaşık 70.000 Türk soydaşımız yaşamakta olup, Romanya parlamentosunda da bir Türk milletvekili yer almaktadır.
Müslümanların Durumu
Romanya coğrafyasında İslamiyet’in izleri, Osmanlı hâkimiyetinin de öncesine dayanmaktadır. Özellikle Dobruca bölgesinde 13. yüzyıldan itibaren Türkmen, Tatar ve Nogay Türklerinin varlığı bilinmektedir. Osmanlı Devleti’nin 15. yüzyılın ortalarında bölgenin hâkimiyetini ele geçirmesinin ardından Silistre, Köstence, Pazarcık, Balçık, Maçin, Hırşova gibi şehir ve kasabalarda önemli sayıda Türk varlığı oluşmuştur. Bölgedeki Türk nüfusu 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından yaşanan göçlerle önemli ölçüde azalmışsa da 1. Dünya Savaşı sonrasında yeni katılan topraklarla birlikte ülkedeki Müslüman nüfusu tekrar artarak 200.000’e dayanmıştır. 1957 yılında Dobruca çevresinin Bulgaristan’a verilmesiyle birlikte Müslümanların sayısı bir kez daha azalmış ve 50.000 civarına düşmüştür. Komünist yönetim esnasında Müslümanlara ait okulların kapatılması, dinî yayınların yasaklanması gibi uygulamalarla karşılaşılmış, ancak komünist rejimin sona ermesinin ardından Müslümanların inanç hürriyeti ve dinî yaşantılarına yönelik daha olumlu bir süreç başlamıştır.
Yüzlerce yıl Osmanlı idaresi altında kalmış olmasına karşın, Balkanlardaki diğer bölgelere kıyasla Romanya topraklarındaki Osmanlı izleri daha zayıftır. Bölgenin voyvodalıklar aracılığıyla yönetilmesi ve halkının Müslüman olmayışı sebebiyle bölgede günümüze ulaşan Osmanlı eserlerinin sayısı sınırlıdır.
Bugün Romanya nüfusunun %90’dan fazlası Hristiyan olup, büyük çoğunluğu Ortodoks’tur. Ülkedeki Müslümanların sayısının 150.000’den fazla olduğu tahmin edilmekte, bu da genel nüfusun yaklaşık %1’ine tekabül etmektedir. Romanya’daki Müslümanların büyük çoğunluğunu Türkler, Tatarlar, Arnavutlar ve Romenler oluşturmaktadır. Son yıllarda Güney Asya, Afrika ve Ortadoğu coğrafyasından göç yoluyla ülkeye gelen Müslümanlar da bulunmaktadır. Resmî rakamlara göre ülkedeki Müslümanların sayısı 70.000 civarındaysa da bu sayının gerçekte iki katından fazla olduğu tahmin edilmektedir. Romanya’da ibadete açık 80 civarında cami bulunmaktadır.