Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | San Marino Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Parlamenter demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 3 Eylül 301 |
Başkent | San Marino (4.000) |
Yüzölçümü | 61 km2 |
Nüfusu | 34.000 (2021) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | San Marinolu ve İtalyan |
İklimi | Akdeniz iklimi hâkimdir. Kışlar ılık, yazlar sıcaktır. |
Coğrafi Konumu | Güney Avrupa’da tamamen İtalya tarafından çevrilidir. |
Komşuları | İtalya (37 km) |
Dil | İtalyanca |
Din | %97 Hristiyan, %3 diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 83,6 yıl (2021) |
Okuma-Yazma Oranı | %99 (2018) |
Para Birimi | Avro |
Millî Gelir | 1,7 milyar dolar (2021 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 50.934 dolar (2021 IMF) |
İşsizlik Oranı | %5,8 (2019) |
Enflasyon Oranı | %0,2 (2020) |
Reel Büyüme Hızı | %1 (2018) |
Yoksulluk Oranı | Bilinmiyor |
İhracat Ürünleri | Taş, kireç, odun, şarap, unlu mamuller, deri, seramik, kestane, buğday |
İthalat Ürünleri | Gıda malzemeleri, tüketim malları, enerji |
Başlıca Ticaret Ortakları | İtalya |
Ülke Tarihi
San Marino’nun Roma İmparatorluğu döneminde, İmparator Diocletianus’un Hristiyanlara uyguladığı zulümden kaçan Dalmaçyalı taş ustası Saint Marinus tarafından 3 Eylül 301’de kurulduğu kabul edilmektedir. Marinus’un önce bugün İtalya sınırları içinde kalan Rimini’ye gittiğine, ardından Monte Titano’ya gelerek burada bir kilise inşa ettiğine ve bugünkü San Marino şehrini kurduğuna inanılmaktadır. 13. yüzyılda yönetim biçimi olarak cumhuriyeti benimseyen San Marino, bu özelliğiyle dünyanın en eski cumhuriyeti sayılmaktadır. 1243 yılında kendi kendini yöneten bir meclisin teşekkülüyle birlikte ülkede günümüze kadar devam eden bir yönetim şeklinin temeli atılmıştır. Takip eden süreçte, sonuncusu 1463’te olmak üzere bu cumhuriyete katılan çevre bölgelerle birlikte San Marino bugünkü hâlini almıştır. Kısa süreli birkaç işgal dışında San Marino toprak bütünlüğünü koruyarak günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. 1600 yılında yürürlüğe giren anayasa, Avrupa’nın en eski anayasası kabul edilmektedir. Ülke 1631 yılında da Papalık ile bir koruma anlaşması imzalamıştır.
Napolyon Savaşları sonrasında 1815’te toplanan Viyana Kongresi’nde bir devlet olarak tanınan San Marino, Giuseppe Garibaldi öncülüğünde gerçekleşen İtalya’nın birleşmesi sürecinin dışında kalmış, böylece İtalya Krallığı kurulduktan sonra da İtalya içerisindeki bağımsızlığını sürdürmüştür.
Birinci Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri safında yer alan San Marino, İkinci Dünya Savaşı sırasında -1940 yılında- İngiltere’ye savaş ilan etse de savaş esnasında tarafsız kalmıştır. Buna karşın Almanya tarafından işgal edildiğine inanılarak İngiliz Hava Kuvvetlerince Haziran 1944’te bombalanan ülke, aynı yıl eylül ayında Almanya tarafından gerçekten işgal edilmiş fakat bu işgal oldukça kısa sürmüştür. Savaş sonrasında ülkede kurulan komünist hükümet, Batı Avrupa’daki ilk komünist yönetim olarak 1957’ye kadar iktidarda kalmıştır. Bu hükümet, demokratik yollarla iktidara gelen ilk komünist yönetim olmuştur. Ülke 1988’de Avrupa Konseyi’ne, 1992’de Birleşmiş Milletler’e üye olmuştur.
Siyasi Yapı
Devletin kuruluş tarihi olarak 301 yılının kabul edildiği San Marino, köklü bir yönetim sistemine sahiptir. 1600 yılında yürürlüğe giren anayasal sistem de bu yönüyle Avrupa’nın en eski anayasası kabul edilmektedir. Ülkede yüzlerce yıldır parlamenter demokratik sistem uygulanmaktadır. Devlet başkanı 1243 yılından bu yana altışar aylık dönemler hâlinde eş başkanlık sistemiyle el değiştirmektedir. Devlet başkanları parlamento tarafından seçilmekte ve ekim-nisan ayları arasında dönüşümlü olarak görev yapmaktadır.
Yasama organı 60 sandalyeli Büyük ve Genel Konsey’dir. Üyeler beş yılda bir düzenlenen seçimlerle belirlenmektedir. 2019 yılı Aralık ayında yapılan son erken seçimlerde San Marino Hristiyan Demokrat Partisi %33 oyla 21, Yarın İçin Hareket Koalisyonu %24 oyla 15 sandalye kazanmıştır. Yürütme organının görevlerini devlet kongresi adı verilen hükümet sürdürmektedir. Eş başkanlar hem parlamentoya hem de devlet kongresine başkanlık etmektedir. Ekim 2021’den bu yana bu görevi Francesco Mussoni ve Giacomo Simoncini dönüşümlü olarak yürütmektedir.
Ülke idari açıdan “kale” olarak isimlendirilen dokuz bölgeye ayrılmıştır. Ülkenin savunma sorumluluğu İtalya’nın kontrolünde olup, San Marino’nun askerî birlikleri dünyadaki en küçük askerî birlikler arasındadır.
Ekonomik Durum
Küçük ama müreffeh bir ülke olan San Marino, son yıllardaki küresel ekonomik krizler nedeniyle ivme kaybetmesine karşın hâlen önemli bir finans merkezi olmayı sürdürmektedir. 50.000 dolar civarındaki kişi başı ortalama yıllık gelirle dünyada refah seviyesinin en yüksek olduğu ülkelerden biridir. Ülke Avrupa Birliği’ne üye olmamasına karşın, Avrupa Konseyi ile imzalanan anlaşma ile para birimi olarak avroyu kullanmaktadır. Öte yandan İtalya, San Marino ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Ülkeye giren mallar İtalya üzerinden geçerek gelmektedir. Ayrıca dış ticaret, tedarik vd. alanlarda da İtalya ana aktör rolündedir.
Ekonomi büyük oranda finans sektörü, bankacılık, turizm, şarap ihracatı, mobilya, seramik ve fayans üretimine dayanmaktadır. Lihtenştayn, Monako ve benzeri durumdaki diğer ülkeler gibi San Marino da uluslararası standartların uzağındaki vergi ve denetleme politikalarıyla bir bakıma “vergi cenneti” olarak görülmekte ve kara para aklama uygulamalarına sahne olmaktadır. Bu nedenle yabancı yatırımcılar açısından cazip bir seçenek olarak görülmektedir. Son yıllarda bu alanda belirli standartların getirilmesi için adımlar atılmaktadır. 2010 yılında pek çok ülke ile imzalanan vergi bilgi değişimi anlaşmaları bu kapsamda yapılan anlaşmalardır.
Turizm sektörü ülke ekonomisi açısından önemli bir gelir kaynağıdır ve gayrisafi yurt içi hasılasının dörtte birini karşılamaktadır. Her yıl ortalama 2 milyon civarında insan San Marino’yu ziyaret etmektedir. Bununla birlikte San Marino’da uluslararası bir havaalanı olmadığından, burayı ziyaret etmek isteyen turistlerin önce İtalya’ya giriş yapmaları gerekmektedir. Ülkenin diğer gelir kaynakları şarap, fayans ve seramik, kereste, boya, giyim, mobilya ve kumaştır.
San Marino’nun dış ticaret kapasitesi sınırlı olup 6 milyar dolar seviyelerindedir. Ülke dış ticaretinin önemli bir bölümünü İtalya ile gerçekleştirmektedir.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile San Marino arasındaki siyasi ilişkiler sınırlı düzeyde olup, genel itibarıyla İtalya ile ilişkiler kapsamında değerlendirilmektedir. Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği San Marino’ya akreditedir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının San Marino’ya girişleri serbest olmasına karşın, ülkede uluslararası bir havalimanı bulunmadığından, San Marino’ya gidebilmek için öncelikle İtalya’ya girilmesi gerekmekte, dolayısıyla Schengen vizesi talep edilmektedir. San Marino’ya İtalya’nın Rimini, Bologna, Floransa gibi şehirlerinden özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla geçilebilmektedir.
San Marino ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler sembolik düzeydedir. 2019 yılındaki karşılıklı dış ticaret hacmi, tamamına yakını San Marino’dan Türkiye’ye ithalat olmak üzere 1,3 milyon dolar civarındadır.
İki ülke ilişkilerine dair kayda değer en ilginç husus, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından Birinci Dünya Savaşı’ndaki düşman ülkelerle barış anlaşmaları imzalanmış olmasına karşın, San Marino ile anlaşma imzalanmasının unutulmuş olmasıdır. Bu nedenle Türkiye ile San Marino arasındaki savaş, kâğıt üzerinde günümüze kadar devam etmiştir.
Müslümanların Durumu
Dünyanın nüfus ve yüzölçümü bakımından en küçük ülkelerinden biri olan San Marino’da 34.000 civarında olan nüfusun tamamına yakını Hristiyan’dır. Sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte, ülkede oldukça sınırlı bir Müslüman azınlık da yaşamaktadır. San Marino’da Müslümanlara ait herhangi bir ibadethane yoktur. Bölgeye en yakın cami ve kültür merkezi yaklaşık 30 km mesafedeki İtalya’nın Rimini şehrindedir.