Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Sierra Leone Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Başkanlık tipi cumhuriyet |
Bağımsızlık Tarihi | 27 Nisan 1961 (İngiltere'den) |
Başkent | Freetown (1 milyon) |
Yüzölçümü | 71.740 km2 |
Nüfusu | 7,7 milyon (2020) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %35 Temne, %32 Mende, %8 Limba, %5 Kono, %4 Fula, %4 Koranko, %3 Mandingo, %3 Loko, %6 diğer |
İklimi | Tropikal iklim hâkimdir. |
Coğrafi Konumu | Batı Afrika’da, Kuzey Atlas Okyanusu kıyısında, Gine ve Liberya arasındadır. |
Komşuları | Gine (652 km), Liberya (306 km), kıyı şeridi (402 km) |
Dil | İngilizce (resmî), Temne, Mende, Kreol ve diğer yerel diller |
Din | %80 Müslüman, %10 yerel inançlar, %10 Hristiyan |
Ortalama Yaşam Süresi | 59,8 yıl (2020) |
Okuryazar Oranı | %43 (2018) |
Para Birimi | Sierra Leone Leonesi (SLL) |
Millî Gelir | 4,229 milyar dolar (2019 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 546 dolar (2019 IMF) |
İşsizlik Oranı | %15 (2017) |
Enflasyon Oranı | %14,8 (2019) |
Reel Büyüme Hızı | %5,1 (2019) |
Yoksulluk Oranı | %53 (2011) |
İhracat Ürünleri | Elmas, demir, titanyum, alüminyum, ağaç, metal cevherleri, kakao, kahve, balık |
İthalat Ürünleri | Gıda maddeleri, hububat, makine ve ekipman, motorlu kara taşıtları, yakıt ve yağlar, plastik mamuller, demir-çelik, eczacılık ürünleri |
Başlıca Ticaret Ortakları | Çin, Belçika, Hindistan, ABD, Türkiye, Fildişi Sahilleri, Romanya |
Ülke Tarihi
Bugün Sierra Leone topraklarını kapsayan bölgenin 8. yüzyıldan itibaren çevre kabilelerden gelen göç hareketleriyle şekillendiği, Mali’den sürülen ve günümüzde ülkedeki en büyük etnik grup olan Mendelerin de 16. yüzyılda buraya yerleştiği bilinmektedir.
15. yüzyıldan itibaren Portekiz sömürgeciliğine muhatap olan bölge kısa sürede altın, demir, fildişi ve köle ticaretinin merkezlerinden biri hâline gelmiştir. 18. yüzyılda İngilizler bölgedeki etkinliklerini arttırmış ve bugün ülkenin başkenti olan Freetown, 1792 yılında İngilizler tarafından kurulmuştur. 1807’de bölgede yine İngilizler tarafından kurulan koloniye ise özellikle İngiltere ve Jamaika’da özgürlüğünü kazanan köleler gönderilmiştir. Bu süreçte misyonerlik faaliyetleriyle ülkede Hristiyanlığın yayılması için ciddi çaba harcanmış olsa da yerli halk İslamiyet’e büyük oranda bağlı kalmış ve misyonerlik faaliyetleri başarılı olamamıştır. Bu dönemde İngiliz yönetimi iç kesimlerdeki kabilelerle iyi ilişkiler kurmaya gayret etmiş, ülkeye dışarıdan getirilerek Freetown’a yerleştirilen azat edilmiş köleler ve onların çocuklarına bazı imtiyazlar tanınmış, böylece eğitim ve ticaret hayatı bu kesimler elinde şekillenmiştir.
1863 yılında yeni bir anayasa yürürlüğe koyan İngilizler, Afrika kökenlileri kritik görevlerden uzaklaştırmıştır. 1884’te Mandinka lideri Samori Ture, bazı kabilelerle anlaşıp toprakların büyük bir kısmını zapt etmiş ancak 1900 yılında İngilizler tarafından öldürülmüştür.
1895’te İngilizlerle Fransızlar arasında imzalanan anlaşmayla ülkenin doğu sınırları belirlenmiş, başkent Freetown ve çevresi koloni, iç kısımlarsa himaye bölgesi olarak ayrılmıştır. Bu süreçte İngilizlerin zorla ev vergisi toplaması üzerine halk isyan etmiş ancak isyan kanlı bir şekilde bastırılmıştır. İsyanın bastırılmasından sonra kabileler küçük devletçiklere bölünmüş; böylece Sierra Leone, kabile devletlerinden oluşan bir koloni hâlini almıştır.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından halka bazı haklar verilerek siyasi partilerin kurulması serbest bırakılmıştır. 1951 yılında gerçekleştirilen ilk seçimleri Milton Margai başkanlığındaki Sierra Leone Halk Partisi (SLPP) kazanmış, 27 Nisan 1961’de ise Sierra Leone, İngiliz Uluslar Topluluğu içerisinde bağımsız bir devlet hâline gelmiştir.
1967’de ülkedeki ilk askerî darbe yapılmış, akabinde Bütün Halkın Kongresi (APC) lideri Siaka Stevens tarafından sivil hükümet kurulmuş ve Nisan 1971’de cumhuriyet kabul edilerek Stevens devlet başkanlığına getirilmiştir.
1985’te General Joseph Saidu Momoh’un devlet başkanlığına seçilmesini takip eden süreçte isyanlar baş göstermiş, 1991’de çatışmaların iç savaşa dönüşmesi üzerine Nisan 1992’de Valentine Stresser liderliğinde bir grup asker yönetime el koymuştur.
1998 yılında yine bir askerî darbe ile yönetimi ele geçiren General Johnny Paul Koroma, aynı yıl yapılan seçimlerde Nijerya tarafından desteklenen Ahmad Tejan Kabbah karşısında başarılı olamamıştır. Kabbah 1998-2007 yılları arasında devlet başkanlığı görevinde kalırken, 1991 yılında başlayan iç savaş 2002 yılına kadar devam etmiş ve bu süreçte 100.000’den fazla insan ölmüş, 2 milyondan fazlası, yani nüfusun yarıya yakını da yerinden edilmiştir.
Siyasi Yapı
Bağımsızlığını 1961 yılında İngiltere’den kazanan Sierra Leone, uzun yıllar devam eden istikrarsızlıklar ve askerî darbeler nedeniyle sağlıklı bir siyasi yapıya sahip olamamıştır. 1991-2002 yılları arasında yaşanan iç savaş ise ülkeyi büyük bir felakete sürüklemiştir.
Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkede, devlet başkanı beş yılda bir düzenlenen seçimlerle belirlenmekte ve en fazla iki dönem görev yapabilmektedir. 2007 ve 2012 yıllarında yapılan seçimleri kazanan Ernest Bai Koroma, 11 yıl süreyle devlet başkanlığı görevini yürütmüştür. Mart/Nisan 2018’de gerçekleştirilen son seçimleri, ikinci turda aldığı %51,8’lik oyla asker kökenli aday Julius Maada Bio kazanmış ve ülkenin yeni devlet başkanı olmuştur.
Ülkede yürütme organı başkan tarafından belirlenen ve parlamento tarafından onaylanan kabinedir. Yasama organı 146 sandalyeli meclistir. Üyeler başkanlık seçimiyle birlikte gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. 2018’deki son seçimlerde başkan seçilen Bio’nun partisi Sierra Leone People’s Party (SLPP) mecliste çoğunluğu elde edemeyerek 49 milletvekilliği kazanabilmiş, başkanlık seçimini kaybeden All People’s Congress (APC) ise 68 milletvekilliği kazanmayı başarmıştır.
Ekonomik Durum
Ekonomi, 2002 yılında sona eren iç savaşın ardından toparlanma belirtileri gösterse de Sierra Leone dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer almaktadır. Halkın yarıdan fazlası yoksulluk sınırının altındadır ve kişi başı ortalama gelir yıllık 500 dolar civarındadır.
Madencilik sektörü iç savaş sonrasında yeniden canlanmış ve ülke ekonomisinin taşıyıcı sektörü hâline gelmiştir. Dünyanın en büyük titanyum (rutil) ve boksit yataklarına sahip ülkelerinden biri olan Sierra Leone’de elmas, altın, demir, kromit gibi zengin doğal kaynaklar da mevcuttur; ayrıca son yıllarda tespit edilen petrol ve doğal gaz rezervleri de ülke geleceği açısından umut vericidir.
Sierra Leone’nin başlıca gelir kaynaklarından biri olan elmas ihracatı Birleşmiş Milletler tarafından ambargoya tabi tutulmuş olsa da son yıllarda ambargonun kaldırılması, ülke ekonomisi açısından sevindirici bir gelişme olarak kabul edilmektedir; ancak dünyanın en büyük 10 elmas üreticisi arasında yer alan Sierra Leone, sahip olduğu bu zenginliği kendi vatandaşlarının menfaatleri doğrultusunda kullanamamaktadır. Uzun yıllar süren iç savaş, siyasi istikrarsızlık ve kaos ortamı, diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi Sierra Leone’de de ülke zenginliklerinin değerlendirilememesi sonucuna yol açmaktadır.
Tarım halkın en önemli geçim kaynağıdır. İstihdamın ve millî gelirin %60’ı bu sektörden sağlanmaktadır. Yetiştirilen başlıca ürünler; kahve, kakao, pirinç, yer fıstığı, kaju ve hurma yağıdır. Ayrıca ormancılık, hayvancılık ve balıkçılık faaliyetleri de yaygındır.
Ülkenin dış ticaret hacmi oldukça sınırlı olup sürekli açık vermektedir. 2019 yılında dış ticaret hacmi 690 milyon doları ihracat, 1,05 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 1,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. En önemli ortak olan Çin, toplam dış ticaret hacminin %30’unu karşılamaktadır.
2014-2016 yılları arasında bölgede görülen ebola salgını, Sierra Leone’ye büyük zarar vermiş, salgın sebebiyle yaklaşık 4.000 Sierra Leoneli yaşamını yitirmiştir.
Türkiye-Sierra Leone İlişkileri
Türkiye ile Sierra Leone arasındaki ilişkiler son yıllarda güçlenerek olumlu düzeyde seyretmektedir. Türkiye’nin Freetown Büyükelçiliği 2018 yılında faaliyete geçmiş olup, Sierra Leone’nin Abu Dabi Büyükelçiliği Türkiye’ye akreditedir.
İki ülke arasındaki ilk üst düzey ziyaret 2017 yılında bir önceki devlet başkanı Ernest Bai Koroma’nın Türkiye’yi ziyareti ile gerçekleşmiştir. Bunun dışında iki ülke arasında bakanlıklar ve özel heyetler düzeyinde ziyaret ve görüşmeler de yapılmaktadır.
2018 yılında Türk Hava Yolları’nın direkt uçuş ağına Sierra Leone’yi de dâhil etmesi ve Türk enerji gemisi Karadeniz Powership Doğan Bey’in önümüzdeki süreçte Sierra Leone için enerji üretmeye başlayacak olması, iki ülke arasında güçlenen ilişkilerin somut göstergeleridir. Doğan Bey gemisinin beş yıl boyunca Sierra Leone’nin elektrik ihtiyacının %33’ünü karşılaması planlanmaktadır.
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler de her geçen yıl güçlenmektedir. 2000’li yılların başlarında birkaç milyon dolar olan karşılıklı ticaret hacmi, 2012’de en yüksek seviyesi olan 83 milyon dolara ulaşmış, 2019 yılında da 53,4 milyon doları Türkiye’den Sierra Lenone’ye ihracat, 2,8 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 56,2 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Son yıllarda kazanılan bu ivme ile Türkiye, Sierra Leone’nin en büyük ithalat ortaklarından biri hâline gelmiştir. Türkiye’nin başlıca ihracat kalemlerini çimento, buğday, gıda ürünleri ve demir; ithalat kalemlerini ise kauçuk, hurda gemi, titanyum ve deri ürünleri oluşturmaktadır.
Türkiye’nin yoksulluk ve salgın hastalıklarla boğuşan Sierra Leone’ye yönelik yardımları başta İHH İnsani Yardım Vakfı olmak üzere, kamu kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları eliyle güçlü bir şekilde sürmektedir. Acil yardım, insani yardım, eğitim ve kalkınma alanlarına yönelik yardım ve projeler, iki ülke ve halklar arasındaki bağların güçlendirilmesine büyük katkı sağlanmaktadır.
Müslümanların Durumu
Bölgenin İslamiyet’le ilk olarak 11. yüzyılda Sierra Leone kıyılarına gelen Müslüman seyyah ve tüccarlar aracılığıyla tanıştığı bilinmektedir ancak izleyen yüzyıllarda İslamiyet bölgede yaygınlaşmamış, halkın Müslümanlaşması 18. yüzyıl ortalarından itibaren gerçekleşmiştir. Sierra Leone’nin İslamlaşmasında bölgedeki Müslüman devletlerin ticaret ilişkileri ve cihad hareketleri etkili olmuştur. Özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra ise bölgedeki İngiliz sömürge yönetimi ve misyonerlik faaliyetleri Müslümanların sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel varlıklarına zarar vermiştir.
1923’te Nijerya’da faaliyete geçen Ensârü’d-dîn teşkilatı, Sierra Leone’de İslam’ın yayılmasına katkı sağlamış, 1932’de kurulan Sierra Leone Muslim Congress ise ülkedeki Müslüman toplulukları bir çatı altında toplayarak İslami müesseseleri korumayı ve yeni okullar açmayı amaçlamıştır. Bu çabaların bir yansıması olarak İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda ülkedeki Müslüman sayısı daha da artmıştır. Bugün ülke genelinde hizmet veren Yüksek İslam Konseyi çok sayıda şubesiyle cami hizmetleri, tebliğ ve davet çalışmaları, dinî ve kültürel hizmetler gibi alanlarda faaliyet yürütmektedir. Ülkede Müslüman Öğrenciler Birliği, İmamlar Yüksek Konseyi, Müslüman Gençler Birliği, İslami Kültür Cemiyeti, Sierra Leone Müslüman Gençler Millî Birliği, İslam Hayır Teşkilatı gibi cemiyetler ve örgütler vardır. Sierra Leone’deki Müslümanların çoğu Sünni’dir ve ülkede İslam’ın yayılmasında katkısı olan Ticaniyye ve Kadiriyye gibi tarikatlar da etkindir.
Günümüzde ülke nüfusunun %80 kadarı Müslüman olmakla birlikte, Müslümanlar siyasi temsil bakımından yeterli güce sahip değildir. Parlamentonun büyük çoğunluğu azınlık durumundaki Hristiyan temsilcilerden oluşmaktadır. Bunda İngiltere’nin sömürge sonrası süreçte de ülke yönetimi üzerinde söz sahibi olmayı hedefleyen politikalarının rolü büyüktür.