Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Surinam Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Başkanlık tipi demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 25 Kasım 1975 (Hollanda Krallığı’ndan) |
Başkent | Paramaribo (260.000) |
Yüzölçümü | 163.820 km2 |
Nüfusu | 590.000 (2018) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %27Hintliler, %18 Kreoller,%15 Cavalılar, %15 Marunlar, %13 Melezler, %4 Yerli Kızılderililer, %2 Çinliler,%1 Avrupalılar |
İklimi | Tropikal iklim |
Coğrafi Konumu | Güney Amerika kıtasının kuzeyinde yer alan Surinam, güneyden Brezilya, doğudan Fransız Guyanası, batıdan Guyana ve kuzeyden Atlantik Okyanusu ile çevrilidir. |
Komşuları | Guyana (836 km), Fransız Guyanası (556 km), Brezilya (515 km), kıyı şeridi (386 km) |
Dil | Felemenkçe, İngilizce, yerel diller |
Din | %48 Hristiyan, %27 Hindu, %20 Müslüman, %5 Animist |
Ortalama Yaşam Süresi | 72.5 yıl (2017) |
Okuma-Yazma Oranı | %95.6 (2015) |
Para Birimi | Surinam Doları |
Millî Gelir | 3.665 Milyar dolar (2017 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 5.869 dolar (2017 IMF) |
İşsizlik Oranı | %13.4 (2015) |
Enflasyon Oranı | %22 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %0 (2017) |
Yoksulluk Oranı | %70 (2002) |
İhracat Ürünleri | Boksit, alüminyum, ham petrol, altın, kereste, karides, balık, pirinç, muz |
İthalat Ürünleri | Petrol yağları, makinalar, telefon cihazları, binek otomobil ve motorlu taşıtlar, pamuk, temel gıda ürünleri |
Başlıca Ticaret Ortakları | ABD, Hollanda, İsviçre, Çin, Hong Kong, Belçika, Guyana, BAE, Trinidad Tobago |
Ülke Tarihi
Surinam topraklarının bilinen ilk yerleşimcileri Arawak ve Karib başta olmak üzere binlerce yıl önce bölgeye gelen Kızılderili kabileleridir. Ancak Surinam tarihine ilişkin veriler daha çok 16. yüzyıl başlarında Avrupalı sömürge kuvvetleri tarafından işgal edilmesiyle başlamaktadır. Bu kapsamda bölgeye ilk gelenler İspanyollar olmuş ve yüzyılın sonlarına doğru bölgeyi hakimiyetleri altına almışlarsa da 17. yüzyılın başlarından itibaren Hollanda ve İngiltere de Surinam’ı ele geçirmek için büyük çaba harcamıştır. 1667 yılında Hollanda ile İngiltere arasında yapılan antlaşma ile Surinam Hollanda’nın hâkimiyetine bırakılmıştır. Surinam bu tarihten itibaren üç asır boyunca bir Hollanda sömürgesi olarak kalmıştır. Sömürge yönetimi boyunca özellikle kahve ve şeker kamışı üretimi için kullanılan Surinam, Hollanda’nın zenginleşme sürecinin önemli sac ayaklarından biri olmuştur. 19. yüzyıl ortalarına kadar Afrika’dan, 1860’lardan itibarense yoğun olarak Hint Altkıtası ve Endonezya’dan getirilen köle ve zorunlu işçiler, Surinam topraklarındaki köle plantasyonlarında çalıştırılmış, bu süreçte on binlerce yerli katledilmiştir.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sonrası süreçte Avrupa devletlerinin sömürgelerinde yaşanan statü değişiklikleri Surinam’da da görülmektedir. Ülke 1922 yılında doğrudan Hollanda Krallığı’na bağlı bir denizaşırı eyalet statüsüne, 1954 yılında ise “Hollanda Guyanası” adıyla içişlerinde bağımsız dışişlerinde Hollanda’ya bağlı özerk bir yapıya dönüştürülmüştür.
Bağımsızlık sonrası süreçte de ülkedeki ABD ve Hollanda etkisi devam etmiş, ülke uzun yıllar darbeler, siyasî kaoslar ve askerî yönetimlerle karşı karşıya kalmıştır. 1991 yılında meclis kararıyla başkanlığa getirilen Ronald Venetiaan, 1996 yılına kadar başkanlık görevini sürdürmüş, 1996 yılındaki seçimlerde Jules Wijdenbosch karşısında kaybetmişse de, 2000 ve 2005 yıllarındaki seçimleri kazanarak iki dönem daha başkanlık görevini sürdürmüştür. 2010 yılından bu yana ise devlet başkanlığı koltuğunda Désire Bouterse oturmaktadır.
Siyasî Yapı
Yaklaşık üç asır Hollanda sömürgesi olarak kalan Surinam, çok yakın bir geçmişte bağımsızlığını ilan etmişse de, henüz yarım yüzyılı bulmayan bu süreçte de ülke siyasetinde Hollanda ve ABD’nin belirgin etkileri ağırlığını hissettirmektedir. 80’li yıllarda yaşanan askerî darbe, siyasî kaos ve iç savaşlar ülkenin bugün hala devam etmekte olan kronik sorunlarına zemin hazırlayan en önemli unsurlardır.
Surinam başkanlık tipi demokrasi ile yönetilmektedir. 2010 yılından bu yana devlet başkanlığı koltuğunda oturan Désire Bouterse, 1980 yılında gerçekleştirilen Çavuşlar Darbesi’nin baş aktörlerinden biri olup, 1980-87 yılları arasında ülkenin askerî yönetim altında olduğu süreçte Ulusal Askeri Konsey Başkanı olarak görev yapmış asker kökenli bir siyasetçidir. Askerî eğitimini Hollanda’da almış olan Bouterse, başta Moiwana Katliamı olmak üzere, askerî yönetim boyunca işlenen pek çok katliam ve insan hakları ihlalinden sorumlu tutulmaktadır. Öte yandan uyuşturucu ticareti sebebiyle mahkum edilmiş olmasına rağmen, cezası başkan seçilmesinden önceki döneme ait olduğu için uluslararası hukuk açısından bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Surinam gerek etnik, gerek dinî, gerek kültürel açıdan dünyadaki en parçalı yapılardan birine sahiptir. Sömürge döneminde ülkeye önce Afrika’dan, ardından Hindistan, Çin ve Güneydoğu Asya coğrafyasından getirilen köle ve zorunlu işçiler, ülkede yerleşik bulunan farklı etnik yapılara mensup yerlilerin de katılımıyla oldukça parçalı bir yapı oluşturmuştur.
Ülke yönetiminin başında bulunan devlet başkanı aynı zamanda 16 bakandan oluşan hükümetin de başıdır. Yasama organı beş yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle göreve gelen 51 üyeli ulusal meclistir. Devlet başkanı da ulusal meclis tarafından üçte iki çoğunlukla belirlenmektedir. Ülke idari açıdan biri başkent Paramaribo olmak üzere 10 bölgeye ayrılmıştır. Ülkede son seçimler 2015 yılında yapılmış olup, bir sonraki seçimlerin 2020 yılında gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
Ekonomik Durum
Surinam ekonomisi büyük oranda altın ve petrol ihracatına dayalıdır. Ülke 6 bin dolar civarındaki kişi başı gelirle dünya sıralamasında ilk 100 ülke içerisinde yer almayı başarmışsa da, yüksek yoksulluk, işsizlik ve enflasyon oranları ile mücadele etmekte olan bir ülkedir. Sömürge döneminden bu yana devam eden uygulamalar, dışa bağımlı ekonomi, dış müdahaleler, yetersiz altyapı gibi nedenlerle Surinam ekonomisi zenginliklerini halkının refahı için yeterli düzeyde kullanamamaktadır. Son yıllarda ülke ekonomik büyüme rakamlarında da eksi yönde bir seyir izlemektedir.
En önemli gelir kaynağı madenler olup, ülke yeraltı kaynakları açısından oldukça zengindir. Başlıca madenler altın, petrol, boksit, alüminyum, platin, bakır, kaolin ve nikeldir. Ayrıca ormancılık, denizcilik ve zengin su kaynakları sebebiyle hidroelektrik enerji bakımından da büyük potansiyel bulunmaktadır. Nitekim orman ürünleri ve deniz canlıları Surinam halkı için önemli gelir kapıları arasında yer almaktadır. Ülkede tarıma elverişli araziler sınırlı olmakla birlikte, şeker kamışı, muz, tropikal meyveler, pirinç ve kahve yetiştiriciliği açısından verimlidir.
Dış ticarette yıllık hacim 3 ila 4 milyar dolar civarında seyretmektedir. 2017 yılında 1.9 milyar doları ihracat, 1.5 milyar doları ithalat olmak üzere toplam hacim 3.4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Başlıca ihracat ürünleri altın, hampetrol ve alüminyum olup, onları kereste, pirinç, deniz canlıları ve muz takip eder. İthalatta öne çıkan kalemler ise petrol yağları, motorlu taşıtlar, binek araçlar, telefon cihazları, temel gıda ürünleri ve pamuktur. Ülkenin dış ticaretteki en önemli partnerleri ihracatta %30’u aşkın payı ile İsviçre, %20’yi aşkın payı ile Hong Kong, ithalatın %30’dan fazlasını karşılayan ABD ve yaklaşık %15’ini karşılayan Hollanda’dır. Diğer önemli partnerler ise Çin, Belçika, Guyana, Trinidad Tobago ve BAE’dir.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Surinam arasındaki ilişkiler, coğrafî uzaklık başta olmak üzere çeşitli gerekçelerle yakın zamana kadar oldukça sınırlı düzeyde kalmıştır. Ancak son yıllarda ikili ilişkilerde görece bir güçlenme söz konusudur. Özellikle Surinam’ın Güney Amerika kıtasının en yüksek Müslüman nüfus oranına sahip ülkesi olması, Türkiye’nin bu ülkeye olan ilgisini bir kat daha arttırmaktadır. Kamu kurumları ve bağımsız STK’lar aracılığıyla sürdürülen yardım ve kalkınma projeleri, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine pozitif katkı sağlamaktadır. İki ülkenin de henüz büyükelçilik düzeyinde temsilcilikleri bulunmayıp, Surinam’ın Ankara’da, Türkiye’nin ise Paramaribo’da bir fahrî konsolosluğu bulunmaktadır; aynı zamanda Brezilya Büyükelçiliği ise Surinam’a akreditedir.
İki ülke arasındaki ilk üst düzey ziyaret 2018 yılı Eylül ayında gerçekleşmiş ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Surinam’ı ziyaretinde mevkidaşı Yldiz Pollack-Beighle ve Surinam Devlet Başkanı Désire Delano Bouterse ile görüşmüştür. Ziyarette karşılıklı vize muafiyetinin yanı sıra kültürel ve diplomatik iş birliği konularında antlaşmalar için mutabakat imzalanmıştır.
Türkiye ile Surinam arasındaki ticarî ilişkiler oldukça sembolik düzeydedir. Bunda coğrafî uzaklıktan kaynaklanan ulaşımla ilgili gerekçelerin yanı sıra, Surinam’ın 600 bin kişilik oldukça sınırlı sayılabilecek nüfusunun da etkisi bulunmaktadır. İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacmi en yüksek seviyesine 16.9 milyon dolarla 2015 yılında ulaşmış, 2017 yılında ise bu rakam 12.6 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İki ülke arasındaki ticaret hacminin tamamına yakını Türkiye’den Surinam’a ihracat olup, başlıca ihracat kalemlerimiz plastik malzeme, çimento, demir-çelik, hazır gıda ve temizlik malzemeleridir. Buna mukabil Surinam’dan ithal edilen başlıca ürün kerestedir.
Müslümanların Durumu
Surinam, Güney Amerika kıtasının en yüksek Müslüman nüfus oranına sahip ülkesi konumundadır. Kesin oran bilinmemekle ve resmî istatistiklerde %15 civarında gösterilmekle birlikte,Surinam’daki Müslümanların oranının en az %20 olduğu tahmin edilmektedir ki bu da ülkede en az 120 bin Müslümanın yaşadığını göstermektedir. Ülkedeki Müslümanların çok büyük bir kısmı Sünnîdir.
Surinam’ın İslamiyet’le ilk tanışması sömürge döneminde Hollanda tarafından bölgeye çalıştırılmak üzere Batı Afrika’dan getirilen köleler aracılığıyla olmuştur. 17 ve 18. yüzyıllarda Afrika’dan gelen Müslümanlara ilaveten, 19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Güney Asya’dan ve Endonezya’dan getirilen zorunlu işçilerle, ülkedeki Müslümanların nüfusu daha da artmıştır; ki bugün de Surinam’daki Müslümanların büyük bir kısmını Asya kökenli göçmenler oluşturmaktadır. Afrika’dan gelen Müslümanlardan bir kısmınınsa ilerleyen yüzyıllarda Hristiyanlaştığı tahmin edilmektedir.
Ülkedeki Müslümanların sosyoekonomik açıdan yoksul kesimler olduğu bilinmektedir. Ülkenin genel durumu ile paralel olarak, Müslümanlar da yoksulluk, işsizlik, eğitim ve sağlık gibi imkanlara yetersiz erişim gibi sorunlarla karşı karşıyadırlar. Karayip bölgesindeki Müslümanlar açısından değerlendirildiğinde, Surinam Müslümanları, Trinidad ve Guyana’daki Müslümanlara göre daha olumsuz şartlara sahiptir.
Güney Amerika kıtasında Guyana ile birlikte İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye iki ülkeden biri konumundaki Surinam’da ülkenin dört bir yanına yayılmış 200’den fazla cami ve sivil toplum kuruluşunun yanı sıra İslamî müfredata göre eğitim veren 6 okul bulunmaktadır. Bunların başlıcaları “İslam Teşkilatı”, “Surinam İslam Öğrenci Teşkilatı”, “Müslüman Ligi”, “Surinam Müslüman Meclisi” ve “Sahabetü’l-İslam”dır.