Temel Göstergeler | |
Resmi adı | Tacikistan Cumhuriyeti |
Yönetim biçimi | Başkanlık Tipi Cumhuriyet |
Başkent | Duşanbe (800.000) |
Bağımsızlık tarihi | 9 Eylül 1991 (Sovyetler Birliğinden) |
Yüzölçümü | 143.100 km2 |
Coğrafi konumu | Bir Orta Asya ülkesi olan Tacikistan’ın doğusunda Çin, batısında Özbekistan, kuzeyinde Kırgızistan, güneyinde Afganistan yer alır. |
İklimi | İç kesimlerde kıtasal, Pamir Dağları’nda yarı çöl ve kutupsal iklim görülür. |
Doğal kaynakları | Hidro enerji, petrol, uranyum, cıva, kömür, kurşun, çinko, antimon, tungsten, gümüş, altın |
Nüfusu | 9,6 milyon (2022) |
Nüfusun etnik dağılımı | %80 Tacik, %15 Özbek, %5 diğer |
Diller | Tacikçe (resmî), Rusça, Özbekçe |
Din | %98 Müslüman, %2 diğer |
Ortalama yaşam süresi | 69 yıl (2021) |
Okuryazar Oranı | %99,8 (2015) |
Milli Gelir | 8,1 milyar dolar (2021 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 839 dolar (2021 IMF) |
Para birimi | Tacik Somoni |
Reel büyüme oranı | %7,5 (2020) |
Yoksulluk Oranı | %26,3 (2019) |
İşsizlik oranı | %7,5 (2020) |
İthalat ürünleri | Mineral yakıtlar, buğday, doğal gaz, inşaat demiri, otomobil, kimyasallar, tohum, kereste |
İhracat ürünleri | Altın, işlenmemiş alüminyum, pamuk, kurşun, çimento, çinko, elektrik enerjisi |
Başlıca Ticaret Ortakları | Rusya, Çin, Kazakistan, İsviçre, Türkiye, Özbekistan |
Ülke Tarihi
Bugünkü Tacikistan topraklarını da içine alan bölgedeki yerleşimlerin izi MÖ 4 binli yıllara kadar takip edilebilmektedir. MÖ 2 binli yılların ikinci yarısından itibaren bölge Aryanilerin göçlerine sahne olmuştur. MÖ 6. yüzyıla Ahameniş İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü bölge, MÖ 330 yılında Büyük İskender’in hâkimiyetine girmiştir. İskender’in ölümünün ardından bölgede Seleukos, Grek-Baktriya, Kuşan ve Ak-Hun imparatorlukları başta olmak üzere pek çok farklı devlet hüküm sürmüştür.
Emeviler dönemindeki fetih hareketleriyle 652 yılından itibaren Müslüman yönetimlerin hâkimiyeti altına giren bölgenin İslamlaşma süreci Abbasiler döneminde hız kazanmıştır. İlerleyen süreçte bölgede Samaniler, Karahanlılar, Gazneliler, Harizmşahlar, Selçuklu Devleti, Karahıtaylar, Gurlular, Moğollar, Timur İmparatorluğu, Şeybaniler, bazı Türkistan hanlıkları ve İran’ın hâkimiyeti söz konusu olmuştur.
15. yüzyıldan 18. yüzyılın ortalarına kadar Buhara Hanlığı’nın hâkimiyeti altında kalan Tacikler, 19. yüzyılın ortalarından itibaren Rus hâkimiyeti altına girmiştir. 19. yüzyılın ortalarından sonra Çarlık Rusya’nın işgal ve soykırımlarına maruz kalan bölgede 1867 yılında Rus Türkistan’ı kurulmuş, bu dönem Birinci Dünya Savaşı sonlarına kadar devam etmiştir.
1918 yılında bölgede Türkistan Otonom Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, 8 Ekim 1920’de de Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti kurulmuştur. Ağustos 1921’de başlayan Basmacı Hareketi, Enver Paşa, Zeki Velidi Togan gibi isimlerin öncülüğünde Şubat 1922’de Duşanbe’yi ele geçirse de Kızılordu’nun karşı saldırılarıyla 14 Temmuz 1922’de bölge yeniden Sovyetlerin kontrolüne girmiştir. Basmacılar 1923 yılında yeniden harekete geçerek Doğu Buhara’yı kontrol altına almış fakat bu girişim de Sovyetler Birliği tarafında kanlı bir şekilde bastırılmıştır. 14 Ekim 1924’te Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı Tacikistan Otonom Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuş, ardından 1929’da Tacik Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne dönüştürülerek Sovyetler Birliği’ne katılmıştır. Aynı yıl ismi Stalinabad olarak değiştirilen Duşanbe, bağımsızlığın kazanılmasının ardından yeniden eski ismine kavuşmuştur. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Tacikistan 9 Eylül 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir.
Bağımsızlığın ardından düzenlenen seçimleri kazanan Rahman Nabiyev yeni devlet başkanı olmuş fakat seçimlere hile karıştırıldığı gerekçesiyle muhalefetin başlattığı gösteriler sonrasında, Eylül 1992’de istifa etmek zorunda kalmıştır. Nabiyev’in istifasının ardından millî ittifak hükümeti kurulmuş ancak oluşan kaotik ortam zamanla iç savaşa dönüşmüştür. Rusya ile birlikte Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın ülkeye asker gönderme kararının ardından Nabiyev yeniden yönetime getirilmiştir. 1994 yılında düzenlenen devlet başkanlığı seçimlerini İmamali Rahman kazanmıştır. Beş yıl süren iç savaşta 100.000’den fazla insan hayatını kaybetmiş, yarım milyonu ülke dışında olmak üzere toplamda 1,2 milyon kişi mülteci durumuna düşmüştür.
Siyasi Durum
Tacikistan, Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte 9 Eylül 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir. Bağımsızlığın ardından 1992-1997 yılları arasında yaşanan iç savaş ülkeye büyük zarar vermiş, 27 Haziran 1997 tarihinde Moskova’da “Tacikler Arası Genel Barış Anlaşması” imzalanmıştır.
Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkede devlet başkanı doğrudan halkoyu ile yedi yıllığına seçilmektedir. Devlet başkanlığını bağımsızlıktan bu yana sürdüren İmamali Rahman 1994, 1999, 2006, 2013 ve son olarak 2020 yılında yapılan seçimleri kazanmıştır.
Yasama organı 34 sandalyeli ulusal meclis ve 63 sandalyeli temsilciler meclisinden oluşan çift kanatlı parlamentodur. Son seçimler 2020 yılında yapılmış ve İmamali Rahman’ın partisi Tacikistan Halkın Demokrasi Partisi %50 oyla 63 sandalyenin 47’sini kazanmıştır.
Ekonomik Durum
Yer altı kaynakları bakımından zengin bir ülke olmasına karşın Tacikistan hâlihazırda sınırlı bir ekonomiye sahiptir. Bunda 1992-1997 yılları arasında yaşanan iç savaşın etkisi büyüktür. Bağımsızlığın ardından çok yüksek seviyede olan yoksulluk, 2000’li yıllardaki istikrarlı politikalarla %80’lerden %30’un altına indirilmiş ve yüksek büyüme oranları yakalanmıştır. Kişi başına düşen ortalama yıllık gelirin 1.000 doların altında olduğu Tacikistan, bu alanda dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer almaktadır. İstihdam alanlarının sınırlı oluşu nedeniyle hâlihazırda 1,5 milyon civarında Tacik, başta Rusya olmak üzere farklı ülkelerde çalışmaktadır. Yurt dışında çalışanların gönderdikleri dövizin millî gelirin yaklaşık %30’unu oluşturduğu ülke, Rusya ve Çin’deki ekonomik dalgalanmalara karşı aşırı duyarlıdır.
Millî gelirin %46’sı hizmet sektöründen, %25’i sanayiden, %29’u tarımdan karşılanmaktadır. En önemli geçim kaynağı olan tarım sektöründe yetiştirilen başlıca ürünler; pamuk, patates, buğday, karpuz, soğan, domates, sebze çeşitleri, havuç ve şalgamdır. Ayrıca sığır eti ve süt de önemli tarımsal ürünler arasındadır. Sanayi sektöründe ise maden ve tekstil öne çıkmaktadır.
Ülke topraklarının %90’dan fazlası dağlarla kaplı olduğundan ülkenin yarısından fazlasında rakım 3.000 metrenin üzerindedir. Bu dağlık arazi ve sert iklim koşulları yanı sıra ülkede su kaynakları da oldukça sınırlıdır. Tacikistan’da zengin alüminyum, altın, çinko, bakır ve kurşun yatakları bulunmaktadır.
Dış ticaret hacmi son derece sınırlı olup yıllık 5 milyar dolar seviyelerindedir. 2020 yılında 1,3 milyar doları ihracat, 3,1 milyar doları ithalat olmak üzere dış ticaret hacmi toplamda 4,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Tacikistan’ın dış ticaretteki başlıca ortakları Rusya, Çin, Kazakistan, İsviçre, Türkiye ve Özbekistan’dır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Tacikistan arasında ortak dinî, tarihî ve kültürel mirasa dayanan güçlü bir ilişki zemini bulunmaktadır. Ankara Tacikistan’ın bağımsızlığını 16 Aralık 1991 tarihinde tanımış ve 29 Ocak 1992’de de iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulmuştur. Türkiye’nin Duşanbe Büyükelçiliği 1992, Tacikistan’ın Ankara Büyükelçiliği 1995 yılında faaliyete geçmiştir. İki ülke arasında son yıllarda özellikle bakanlıklar düzeyinde çok sayıda görüşme ve ziyaret gerçekleştirilmiştir. Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman Aralık 2012’de Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan da kalabalık bir heyetle Haziran 2019’da Tacikistan’ı ziyaret etmiştir. Türkiye ile Tacikistan arasında Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlar dâhilinde yakın iş birliği bulunmaktadır.
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler gelişme aşamasındadır. 1993 ve 1996 yıllarında imzalanan ticaret anlaşmaları önemli bir zemin oluşturmuş, son yıllarda da bu alanda yapıcı girişimlerde bulunulmuştur. Hâlihazırda Türkiye Tacikistan’ın en önemli ihracat ve ithalat ortakları arasındadır. Karşılıklı ticaret hacmi 2020 yılında 174 milyon doları Türkiye’den Tacikistan’a ihracat, 149 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 323 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den Tacikistan’a ihraç edilen başlıca ürünler; temizlik malzemeleri, makine, plastik eşya, örme giyim eşyası ve elektrikli cihazlardır. Tacikistan’dan ithal edilen ürünlerse pamuk ve alüminyumdur.
Tacikistan’a Türkiye Cumhuriyeti tarafından doğrudan yapılan yatırımlar 50 milyon dolara ulaşmıştır. Birçok Türk firmasının da bulunduğu ülkede, Türk müteahhitlik firmaları bugüne kadar yarım milyar doların üzerinde 50 kadar projenin hayata geçirilmesine imza atmıştır.
Müslümanların Durumu
İslamiyet’in Tacikistan topraklarına girişi 7. yüzyılda olmuş, takip eden süreçte ve özellikle Samaniler döneminde de İslam bölgede giderek yayılmıştır. Günümüzde ülke nüfusunun tamamına yakını Müslüman’dır ve Hanefi mezhebine mensuptur.
Sovyetler Birliği döneminde, diğer Müslüman bölgelerde olduğu gibi Tacikistan’da da dinî faaliyetler yasaklanmış, cami ve medreseler kapatılmış, halka önderlik edecek din âlimleri, imamlar ve öğretmenler tutuklanarak başta Sibirya olmak üzere Sovyetler Birliği içinde sürgüne gönderilmiştir. Stalin dönemindeki katı uygulamalar sonucu bir ara ülkedeki cami sayısı 17’ye kadar düşmüş ancak ülkenin dağlık yapısı ve nüfusun önemli bir bölümünün köylerde yaşıyor olması nedeniyle halk dinî inançlarını yaşamaya zor da olsa devam etmiştir.
1980’li yıllarda İran Devrimi ve Rusya’nın Afganistan işgali, Tacik toplumu üzerinde etkili olmuş ve ülkede dinî örgütlenme bakımından ciddi bir hareketlilik yaşanmıştır. Bu hareketlilik 1991 yılındaki bağımsızlığın ardından da devam etmiş, ancak bu defa da yeni yönetim kendi halkı üzerinde katı ve baskıcı politikalar uygulamaya başlamıştır. Özellikle dinî yaşam, sakal, tesettür, camiye gitmek, hac ibadeti vb. hususlarda Tacik halkı hâlen yönetimin baskıcı uygulamalarıyla karşı karşıyadır.